Giriş
(8)

Sağlam Yabancı Dizi tavsiyesi

nucleon
dexter, breaking bad, fargo, game of thrones, prison break, utopia, legends, extant, lost, heroes, the strain vs izlediğim ve sevdiğim diziler...yaklaşık olarak bu ayarlarda, kurgusu, senaryosu vs ile sağlam dizi öneriniz var ise alayım lütfen...
dexter, breaking bad, fargo, game of thrones, prison break, utopia, legends, extant, lost, heroes, the strain vs izlediğim ve sevdiğim diziler...

yaklaşık olarak bu ayarlarda, kurgusu, senaryosu vs ile sağlam dizi öneriniz var ise alayım lütfen...
0
nucleon
(16.11.14)
fringe. 5 sezonla sonu yapmışlar sanırım, spoiler yememek için doğrulayamadım bi türlü.
0
hepbirarayış
(16.11.14)
fringe i de izledim, ama son 3 bölümünü izlemedim, sıktı :)
0
🌸nucleon
(16.11.14)
hbo dizilerine saldır bence.

oz,
sopranos,
six feet under,
the wire

hepsi on numaradır.
0
spirit crusher
(16.11.14)
Luther.
0
angelus
(16.11.14)
six feet under
0
ilkot
(16.11.14)
the blacklist
0
beholderrulez
(16.11.14)
@zxcv; house of cards a başlayacaktım ama, imdb de bozdu diyorlar, bitecekmiş zaten ?
0
🌸nucleon
(16.11.14)
eskilerden six feet under, sopranos, oz, deadwood

güncellerden hannibal, luther, sherlock, house of cards

3. sezonu başlayacak hoc'ın.
0
m e l t e m
(16.11.14)
(9)

Sizce ne yapayım?

m e l t e m
Belediyeye ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaları için vermek üzere ayırdığım 3-4 koli giysim var. Bunların aralarında 1 kere giyilmiş olan da var, hiç giyme fırsatı bulamadıklarım da var. Eski oldukları için vermiyorum yani. Hepsi yepyeni kıyafetler ama ben kilo aldım. Bazıları Yargıcı, Beymen, Massimo
Belediyeye ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaları için vermek üzere ayırdığım 3-4 koli giysim var.

Bunların aralarında 1 kere giyilmiş olan da var, hiç giyme fırsatı bulamadıklarım da var. Eski oldukları için vermiyorum yani. Hepsi yepyeni kıyafetler ama ben kilo aldım. Bazıları Yargıcı, Beymen, Massimo Dutti gibi markalardan. Acaba Belediye çalışanları bunların içinden kendilerine giysi alırlar mı diye bir endişem var.

Bu yüzden de acaba bazılarını satsam mı diyorum. Kazanacağım parayla da sokak hayvanlarına mama alırım.

Siz olsanız ne yaparsınız? Ne yapayım? Belediyeye güvenip vereyim mi böyle şeyler düşünmeden?

Edit: Sorumun cevabını aldım, teşekkürler.
0
m e l t e m
(15.11.14)
Satmak daha mantıklı gibi, tarzlarına göre bak bir de, sonuçta ihtiyaç sahibine verilecek şeyler standart görünümde olmalı yani bilmiyorum ama öyle pek günlük giyime uygun değilse satmak daha mantıklı bence.
Tabi bir de oradakilerin kendine alma olasılığı da yüksek.
0
atom karincanin torunu
(15.11.14)
Kızılay kutusu varsa sakın oraya atma. Evet alabilirler. Direkt olarak ihtiyaç sahibine kendin ver. İllaki vardır birileri çevrende.
0
sehpa fx350
(15.11.14)
Abiyeleri zaten ayırdım kenara, onları vermem uygun olmaz diye ama bu günlük giyim kıyafetleri içerisinde sigaret pantolon, blazer ceket, kalem etek gibi parçalar da var.
0
🌸m e l t e m
(15.11.14)
Biz apartman temizliği yapan ablaya veriyoruz. Kendisi baya gariban. Kendine olanları alıyor, diğerlerini semtinde dağıtıyor. Böyle biri yok mu çevrenizde?
0
Lola90
(15.11.14)
ismi lazım değil bir devlet kurumuna çocuklar için birkaç çift ayakkabı bağışlamıştım zamanında. o kurumda gönüllü ders veriyordum hafta sonları. 2-3 hafta sonra yine ders için gittiğimde bağışladığım ayakkabılardan birini, çıkan acil bir iş için gelip çocuğunu da yanında getirmek zorunda kalan görevlinin çocuğunun ayağında görmüştüm. baktım, baktığımı gördü. çocuğu elinden tuttu gittiler. o günden beridir resmi kurumlara güvenmem. bi hayır yapacaksam kendi elimle yaparım.

gelir düzeyi düşük bir mahallenin muhtarına verebilirsiniz, muhtarlar bilir kimin neye ihtiyacı olduğunu. ya da dediğiniz gibi satıp sokak hayvanlarına mama alabilirsiniz.

ben olsam ikiye böler, bir kısmını bedelsiz muhtara götürür veririm, kalanını da satar mama alırım. bir taşla iki kuş.
0
vesna
(15.11.14)
Çocuk esirgemede bile çoluklarına çocuklarına alıyorlar hoşlarına giden şeyleri ne yazık ki.
Standart şeyleri kendi çevrenizdeki ihtiyaç sahiplerine verip, normalde günlük olarak giyilemeyecek şeyleri satıp yavru kedileri köpekleri doyurmak çok mantıklı olur.
0
bir nick var benden iceri
(15.11.14)
ben olsam belediyelere güvenmezdim.
muhtarlara danışıp gerçekten ihtiyaç sahiplerine ulaştığı konusunda emin olmanı tavsiye ederim.
0
yons
(15.11.14)
Hepinize teşekkür ederim. O zaman ben site görevlileriyle konuşayım, ihtiyacı olan tanıdıklarınız varsa verin filan diyeyim. Hem benim için de daha kolay olur.

Çok şık olanlarla abiyeleri de satayım.
0
🌸m e l t e m
(15.11.14)
çydd nin vardı giysi alma olayı. en azından öğrencilere gider.
0
arras
(20.11.14)
(7)

size de oluyor mu?

sen olmayan cocuk benim
internetten veya bir mağazadan alışveriş yaptığımda "lan bunun daha ucuzunu bulurdum ben başka bi yerden yea" moduna giriyorum bir süreliğine. size de oluyo mu lan?
internetten veya bir mağazadan alışveriş yaptığımda "lan bunun daha ucuzunu bulurdum ben başka bi yerden yea" moduna giriyorum bir süreliğine. size de oluyo mu lan?
0
sen olmayan cocuk benim
(15.11.14)
fiyatından ziyade ihtiyacım olup olmadığı ve kalitesi benim için önemli olan. yani olmuyor.
0
washe
(15.11.14)
olmuyor.

ben bir şeyi tasarımı, rengi, kumaşı, üzerimde duruşu, içinde kendimi iyi hissediyor oluşum için aldığımdan daha ucuzunu bulurum kafasına girmiyorum.

beni aşan mağazalara zaten hiç bakmam. ancak indirimlerde.

makyaj ve ayakkabıda zaten belirli markaların sadık müşterisiyim, onları başka markalarla aldatmam. :)
0
m e l t e m
(15.11.14)
sanırım yanlış ifade ettim ben kendimi. kastım, aynı ürünü daha ucuza başka bir sitede veya başka bir mağazada bulurum idi.
0
🌸sen olmayan cocuk benim
(15.11.14)
aynı ürünü başka mağazada daha ucuza bulurdum şeklinde değil ama, netten alışveriş yapınca olayın gerçekliğini sonradan kavrayıp pişman olduğum oluyor. yani atıyorum bir mont görüyorum nette, aa ne güzel fiyatı da uygun gibi falan derken, kredi kartı bilgilerimi girmiş oluyorum, satın aldıktan takribi 10 dakika sonra, lan gidip mağazada görsem bu monta bu parayı vermezdim gibi bir his oluyor. oysa ki mağazada alışveriş yaparken, deneme, inceleme, fermuarına cebine kumaşıma elleme, alıp kasaya kadar götürme kısmında tekrar tekrar düşünme şansım oluyor, gerek yok aslında ya deme şansım oluyor.
0
alice practice
(15.11.14)
elektronik ürünlerde iyice araştırma yapıp öyle alıyorum. hiç adını duymadğım bir yer sırf ucuza satıyor diye oradan almıyorum ama güvenilir mağazalar içerisinde en ucuz neresi satıyorsa orayı tercih ederim. öte yandan eğer evime yakın mağazada daha pahalıysa ama daha ucuza satılan mağaza bana çok uzaksa o zaman aradaki fark 50-100 lirayı filan aşmadıkça eve yakın olan mağazadan alırım.

"daha ucuza bulurum" diyorsam aslında o şey benim için pahalıdır zaten. farklı fiyat aralıklarındaki aynı işi yapan eşyalara bakmaya başlarım.
0
m e l t e m
(15.11.14)
olmuyo. almadan önce eyce bi araştırıyom çünkü. ama şöyle oluyo, misal gidip mağazadan sıfır atıyom bi tane elektronik eşya almışım. bi süre sonra kendi kendime "la keşke ikinci el bakaydım." diyorum.
0
battal gemalmaz
(15.11.14)
Olmuyor.
param var ki almışım pahali gelse almazdim zaten.
daha ucuzunu da görsem problem degil.
0
rayde
(15.11.14)
(14)

evlilik öncesi durumları

adnan mazmanoglu
gün itibariyle tek taşı aldım, üç sene önce ilk gidilen yer olan kız kulesinde teklifimi yapacağım. heyecanlıyım be sözlük. lakin beni daha çok heyecanlandıran durum ev eşyalarının ne olacağı. evli arkadaşlar yardımcı olursa makbule geçecek. mesela hangi çamaşır makinesi (boyut, marka falan) başımız
gün itibariyle tek taşı aldım, üç sene önce ilk gidilen yer olan kız kulesinde teklifimi yapacağım. heyecanlıyım be sözlük. lakin beni daha çok heyecanlandıran durum ev eşyalarının ne olacağı. evli arkadaşlar yardımcı olursa makbule geçecek. mesela hangi çamaşır makinesi (boyut, marka falan) başımızı ağrıtmaz. hangi elektronik eşyalar hangi markadan alınmalı, a++ tasarruflular aslında daha kazançlı değil mi, gibi gibi soruların yanıtlarını almak istiyorum. önceliğim bulaşık, çamaşır, tv, buzdolabı, klima gibi elektronik eşyalarla ilgili bilgi almak. dolap, yatak, koltuk... gibi şeylerle ilgili de yazılabilir.

not: evlilik güzel bi şey di mi lan :)
0
adnan mazmanoglu
(15.11.14)
Dolap, yatak, koltuk için istikbal, doğtaş ve saloni öneririm. İstikbal'deki tüm takımlar sert hiç rahat değil normalde ama sadece 1 takım çıkarmışlar hem hoştu hem de rahattı, doğtaş hep rahat olur zaten sadece yere biraz yakın oluyor koltukları oturup kalkması zor biraz, denemeden almayın sakın. Saloni'nin ise tasarımları çok güzel hem de rahat da kesinlikle tavsiye ederim.
0
ekaterina
(15.11.14)
son soruna cevaben:
hayır evlilik kötü bir şey.
geri kalanlara cevaben: en ucuzunu alın.
0
namus ninjası
(15.11.14)
önce bir teklif edin, kız kabul etsin, ondan sonra bunları birlikte araştırırsınız. bu ne acele? :)
0
m e l t e m
(15.11.14)
moralini bozmak gibi olmasın ama :

www.eksiduyuru.com

:)
0
titiraprap
(15.11.14)
@m e l t e m, heveslenmiş şu an, bi de çok heyecanlı yazalım bir şeyler rahatlasın :)
0
ekaterina
(15.11.14)
beyaz eşyaya falan beraber karar vericeksiniz muhtemelen.

a++ olanlar daha uygun. bi ara bunlarda ötv kalktı vs muhabbeti vardı. belki ona yetişirsiniz :)

bulaşık makinasını çok programlı alıp bi sürü para vermeyin. bekonun iki programlı mis gibi bulaşık makinesi var 600 tlye. çok memnunuz gidin ondan alın.

çamaşır makinesinde de çok deli şeyler çıktı. hiç anlamam da. kısa programı olan bişey alın mutlaka. ablamda var. çok kirli olmayan çamaşırları 30 dakikada yıkıyor. çok pratik.
0
elorelia
(15.11.14)
ocak ayının 2. pazartesi günü başlayan dünya enerji verimliliği haftasında beyaz eşya markaları indirim yapıyorlar özellikle a+ ürünlerde. o zaman almayı düşünebilirsiniz.

edit: evlilik güzel bişey, bence :)
0
physcos physcos
(15.11.14)
evli değilim ama bu yaz küçük çapta bir ev döşeme olayına imza attık. hangi marka başını ağrıtmaz bilmiyorum ama;

vestel alma. vestel'den buzdolabı, çamaşır makinesi, set üstü ocak kombosu yaptık. buzdolabının kapağı bozuldu, yiyecekleri de bazen donduruyor bazen hiç soğutmuyor bile. çamaşır makinesi kendi kendine yürümeye başladı. geçen gün kapının önüne geçip kapıyı da üstüne kapatmış. ikna edip giremedik banyoya saatlerce, tam bir ergen. ocağı da markanın kendi teknik servisi bizzat gelip bağlamıştı, 1 tllik doğalgaz borusunu 15 tl'ye sattı. sanki alete yarım milyar gömmemişiz gibi hala üç kuruşun peşinde. sonradan öğrendik ki o para istediği şeyin bağlantı noktası kırıkmış. doğalgaz kaçağından ölmedik ama ağustosun ortasında çok ağır doğalgaz borcu girdi. kaçağın neden olduğunu çözmek için 3 kere gidip geldiler. 4.sünde çözmeyi başarabildiler aynştaynlar.

koltuğu da bellona'dan alma. kanepenin küççük göt koyma yeri var üstelik sert ve yüksek. hiç rahat değil. tasarımları da çok çakma, yaratıcılık sıfır. o fiyatlara hiç değmez.

biz de ne kadar dandik şey varsa doldurmuşuz eve şimdi fark ettim.

not: evlilik pek güzel bir şey değil.
0
blodeuwedd
(15.11.14)
evlilik gibi kulağa sıkıcı/zor gelen bir yapıyı bile sevdirebilir yaşadığınız şey.. tüm evlilikleri bilemem tabi ama benim evliliğim çok güzel.. keşke daha önce evlenseymişiz diyoruz hep:)

eşya konusuna gelince ,
biz baya araştırmıştık, sevgilim excel yapmıştı sayfalarca..
tv + ses sistemi ve çamaşır makinesini lg,
buzdolabı ve bulaşık makinesini bosch aldık..
özelliklerine falan baktık işte , kafamıza yatanları topladık..
kullananlara sorduk, şikayetvar.com'dan baktık, forumlarda dolaştık..
siz de öyle yapın.. her gün bir yenisi çıkıyor bunların..

oturma grubu,yemek ve yatak odasını kelebek'ten almıştık..
ama gardrop yatak odamıza büyük geldiği için onu ikea'dan köşeli aldık mesela..
hem çalışma odası hem de gelen misafiri yatırmak amaçlı kullandığımız küçük odaya ider'den daha ucuz bir L koltuk aldık mesela.. kelebek'teki gibi para bayılmadık..
hangisi daha dayanıklı olmalı sorusunu sorun kendinize ve bütçenize göre ayarlayın bu öncelikleri..

yemek ve çatal bıçak takımını karaca'dan aldık.. ve ben bütün eşyalarımdan gayet memnunum..

midi bi fırın aldım arzum'dan , altı üstü eşit pişirmiyor.. kek yapamıyorum fırında.. böreği,yemeği ayarlıyorum bi şekilde de, kek de önemli nihayetinde.. arzum'un midi fırınını sevmedim.. modele göre değişebilir tabi..
ama arzum buka saç kurutma makinesi harika..

bir sürü kalem var , hangi biri hakkında ayrıntıya gireyim bilemedim..
kafa karıştıran bir durum olursa mesaj at, yardımcı olmaya çalışırım..
0
chatrefhill
(15.11.14)
hala vaktin varken arkanı dön ve derhal kurtul bu beladan. geri dönüşü -neredeyse- olmayan, kendi hayatını kendi ellerinle zincirleyip sonrasında da çok sıkılacağın, içinin bunalacağı, tüm alışkanlıklarının kısa ya da orta vade içerisinde avucunun içinden kayıp gideceği bir döneme giriyorsun.

ille kendini bi yerlere kelepçeleyip hayatını zora sokmak istiyorsan şu an yaşadığın evdeki kalorifere kendini kelepçeleyip anahtarı yut. ille bi gün biri gelir kurtarır. en azından kurtuluşu kolay olur.

eşyalarla ilgili soruya gelince;
a++ olanlar evet çok daha uygun hale geliyor. bizim buzdolabı biraz eskidi, onu yok edip bi tane a++ bişi almayı düşünüyorum. elektrik faturasına etkisi tahmin edilenden fazla oluyor biraz hesaplayınca. hele bi de yazın falan.

çamaşır makinesi o kadar da önemli değil abi. iyi kötü hepsi yıkıyor yani. bu beyaz eşya konusunda en büyük kazığın döndüğü dal çamaşır makinesi bence. ne kadar sürede bozulur bilmiyorum da, e 2 kat hatta 2.5 kat fiyat farkı olanlar var. yani ille bozuluyorsa daha ucuzundan bi şey alıp çok kafanı bozar ve tamir edilemezse atıp yeni bi ucuz alsan aynı şeye gelir 5-10 yıl içinde. buzdolabı gibi değil.

televizyon önemli bi şey, ona dikkat etmek lazım. ben 1 ay falan araştırdım almadan önce. 3 seneye yakın oldu hala çok memnunum. tabii ki tonla yeni model ve teknoloji çıktı, ben aldığımda pek 3d televizyonlar bile yoktu. ama o dönemin cihazları arasında iyi bi şey araştırıp bulmuşum diyorum.

bulaşık makinesinden hiç anlamam bi şey diyemem. ütü mütü onlar kolay ve ucuz zaten.

eh, seni de evlilikten vazgeçirdiğimize göre (umarım) özgürlüğüne kavuştun ve gözün aydın diyorum. aman bi daha öyle lanetli iğrenç fikirleri aklına sokma. hadi eğlenceli güzel bi hayat dilerim.
0
cevap botu
(15.11.14)
eşyayı siktiret. kızı kırma ve üzme. ne olursa olsun, olan, orda kalsın. ne sen başkasına anlat olanları, ne o başkasına anlatsın. kol kırılsın, yen içinde kalsın. kan kusun, kızılcık şerbeti içmiştik diyin. birbirinizin kıymetini bilin. birbirinizle önce arkadaş ve iyi bir dost olun.

eşya, kafa yormanız gereken en son şey.
0
compadrito
(15.11.14)
evlilik cok guzel sey. Allah mesut etsin :)
0
balli borek
(15.11.14)
oturacağınız ev kendinize ait ise:
mobilya: doğtaş (yatak büyük bir indirim teklif edilmezse işbir veya yataş olsun),
beyaz eşya: tamamı siemens'in ithal olan tam ankastre serileri (özellikle ithal olanlar gerçekten mükemmel cihazlar, yerli olanlar bildiğin profilo zaten. mutfağın durumuna göre buzdolabı ankastre olmayanlardan olsun. tümünü aynı markadan ve aynı yerden alırsanız iyi bir indirim olur. aynı listeyi başka bayiye de götürüp fiyat alın.),
klima: mitsubishi electric,
tv: samsung 4k modelleri (55" den küçük ve curved olmasın),
kahverengi eşya: bu biraz karışık. meselam philips ütü olabilir, dyson veya elecrolüx süpürge olabilir gibi. eşinizin çeyizinde gelebilir bunlar, adettendir.
bütün bunlar öncelikle bütçe meselesi elbette.önce bütçenizi belirleyin ve yola öyle çıkın. ev kendinizin değilse yerli üretim arçelik, beko gibi markalara yönelebilirsiniz. mobilya da markalı olmak zorunda değil. ileriki yıllarda daha iyileri alınır. unutmayın bir süre sonra 3-4 kişi olacaksınız. onlara da oda düzenlenecek.
evlilik gerçekten güzel. hayata anlam katan en önemli şey belki. sizin seven bir eşinizin, ailenizin, sıcak bir yuvanızın olması güzel.
gelsenize olm, boyu geçmiyo bak valla :))
0
akks
(15.11.14)
hayırlısı olsun, mutlu olun.
eşya konusunda ilk tavsiyem şu:
çok komplike olmasından ziyade asıl işini iyi yapıyor mu ona bakın.
desinler ya da ne derler diye düşünmeyin.
ihtiyaçlarınız düşünüp ona göre hareket edin.

çamaşır makinesi için şuraya bakabilirsiniz: eksisozluk.com

bulaşık makinesi için:
buraya yazıyordum, sözlüğe yazayım da başka soranlara da link olsun dedim. taze taze: eksisozluk.com

buzdolabı: derin dolap daha kullanışlı oluyor. şimdiye kadar kullandığım üç dolaptan da başka açılardan memnun kaldım. bundan öncekinin joker bölümü vardı. 3 kapaklıydı. aradaki bölümü ister derin dondurucu istersem soğuk saklama için kullanıyordum. duruma göre ayarlıyordum. çok güzel düşünülmüş iyi bir işti. şimdi o tür dolap yok galiba. aeg üretimiydi o.
şimdiki dolabım derin. derinlik çok işime yarıyor.

bir de derin dondurucu bölümüne bakın. buzdolabında en büyük sıkıntı koku yapma olayıdır. baş edilemeyen koku derin dondurucuda istemeden çözülen akan gıdaların alta sızmasından oluyor. köpük var altta ona geçiyor ve dondurucu tabanını çıkarıp o köpüğü temizlemeden geçmiyor. (köpüğün yenisi bulunmuyor, mecbur temizleyeceksiniz başka çare yok ya da dolabı elden çıkaracaksınız)
derin dondurucunun alt tabanı ya çıkarılabilir olsun, ya da tek parçaysa alt kısımda hava üfleme ızgarası olmasın. ona dikkat edin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.11.14)
(3)

bir hint filmi varmış

yue
çalışanlara sefer taşı yetiştirme olayı falan varmış çok meşhur?
çalışanlara sefer taşı yetiştirme olayı falan varmış çok meşhur?
0
yue
(15.11.14)
izlemedim ama sefer tasi diyince cagrisim yaptim:
(bkz: the lunchbox)

orijinal adi dabbaymis.
0
shi aila
(15.11.14)
0
GreyFever
(15.11.14)
the lunchbox doğru.

mutlaka izleyin, çok güzel bir film. romantik dram.
0
m e l t e m
(15.11.14)
(7)

Şarkılar Seni Söyler - Piyano nasıl olmuş?

ekaterina
Sağ eli zaten mevcut ama sol elini bulamadık, eşlik yazmaya çalışıyoruz nasıl olmuş ? https://soundcloud.com/scherbatsky7/sarkilar-seni-soylerBu da bonus keman dinlemek isteyen olursa: https://soundcloud.com/scherbatsky7/sarkilar-seni-soyler-1 (2 dıt için özür, kuzenim ses tuşuna basmış yanlışlıkl
Sağ eli zaten mevcut ama sol elini bulamadık, eşlik yazmaya çalışıyoruz nasıl olmuş ?

soundcloud.com


Bu da bonus keman dinlemek isteyen olursa: soundcloud.com (2 dıt için özür, kuzenim ses tuşuna basmış yanlışlıkla )
0
ekaterina
(14.11.14)
keman versiyonu çok daha güzel olmuş bence.
0
sen olmayan cocuk benim
(14.11.14)
Keman versiyonu zaten var ama biz piyanoya uyarlamaya çalışıyoruz daha sonra ikisi birlikte çalacak.
0
🌸ekaterina
(14.11.14)
Piyano biraz alaturka gibi olmuş doğal olarak. Daha batı tarzına yaklaşsanız daha iyi olur gibime geldi. Biraz daha hızı azaltın. Daha dokunaklı olsun. O motifler daha belirginleşsin. Daha güzel durur gibime geliyor.

Bir de bu şarkıya nostalji havasında değilde, günümüz havasıyla alın biraz daha. Benim yorumum bu. İyi çalışmalar.
0
lesley mateas
(14.11.14)
piyano daha doğru gibi geldi bana, keman bi yerde farklı bi geçiş yapıyor sanki.
güzel bu arada her iki kayıtta elinize sağlık, güzel bir şarkı seçmişsiniz, gülümsedim :)
0
bruceandwayne
(14.11.14)
ben ikisini ayrı ayrı beğendim. bir arada güzel olmaz gibi geldi. piyanoda farklı bir yorum getirilebilir belki. elinize sağlık. :)
0
m e l t e m
(14.11.14)
melodiyi keman çalsın, piyano sadece eşlik yapsın bence.
parça güzel mi değil mi bilemem ama keman ile güzel duyuluyor.
üst pozisyonlarda korkarak çalmamak gerekir, cümlenin sonunu erken kesiyorsun. (kim çaldıysa). daha yavaş bir tempoda geniş düşünerek deneyin bence. piyanoda ise pedal tabii ki dikkat edilmeli, abanılmamalı :)
0
nocturness
(15.11.14)
Piyanoyu ben çalıyorum kemanı başkası, pedal tam ayarında da piyano pearl riverdı akort da bozuktu biraz. Şimdi evde yamahayla da çaldım daha güzel oldu ama kulaklığı çıkarıp kayıt yapamıyorum :(
0
🌸ekaterina
(15.11.14)
(50)

Kızlar Buluşması Vol IV -Değil, III'müş :)

pandispanya
Üçüncüsünü yaptınız galiba, ben bilmiyorum tam olarak ama bana düzenli olarak mesajlar gelmeye devam ediyor yeniden buluşma ayarlanmasına dair :) Elimi taşın altına yeniden koyayım dedim. (Edit: 3 yapılmamış)Şurada olsun, burada olsun, yok efendim şu saat mi olsun bu saat mi olsun diye işi yokuşa sü
Üçüncüsünü yaptınız galiba, ben bilmiyorum tam olarak ama bana düzenli olarak mesajlar gelmeye devam ediyor yeniden buluşma ayarlanmasına dair :) Elimi taşın altına yeniden koyayım dedim. (Edit: 3 yapılmamış)

Şurada olsun, burada olsun, yok efendim şu saat mi olsun bu saat mi olsun diye işi yokuşa sürmektense direkt gün ve saati bildiriyorum. Yer için hafta sonuna doğru yeniden haberleşiriz.

Tarih: 22 Kasım Cumartesi
Saat : 19:00
Yer : Kadıköy
Mekan: Belirlenince paylaşılacak.

Umarım çoğunluğa uyan bir tarih olur. Olmasa da biliyorsunuz bu buluşmaları gelenekselleştirdik sayılır zaten; devamı elbet bir şekilde yine gelecektir.

Soru altında bireysel tartışmalar dönmesin diye konuyu duyuru olarak açıyorum. Katılım isteklerinizi mesajla bildirebilirsiniz.

Not: Canımın içi fraise'imiz yurt dışlarında olduğu için bu sefer organizasyona dahil olamıyor. Sonra yine hep beraberiz :)

Sevgiler.
0
pandispanya
(14.11.14)
Hepinizle detayları mesaj olarak paylaştım arkadaşlar. -Olmaz ya- bir şekilde atladığım birileri varsa lütfen hatırlatın :) Yarın görüşmek üzere, iyi akşamlar.
0
🌸pandispanya
(21.11.14)
biz kartaldan bir hatun ile biraz erken gelebiliriz. erken gelmek isteyen olursa dm'den yürüsün bana. yine bu taraflardan metro ile gelecek kişileri pembe vagonda toplayabiliriz.
0
seksen9
(21.11.14)
pembe vagon :D
0
icemint
(22.11.14)
Tebrik ederim, pembe vagon diye diye aklıma serbest çağrışımla pembe mezarlık şarkısını soktunuz. Üstelik şarkıdan hem nefret ediyor hem de kendisini tam bilmiyorum, çıldırıcam!!!11

"Çok istedim bu gece kendimi asmak, ellerimle oturup zılgıt çalmak (?) elimde kalan otum belimdeee sana şarkılar yazmaaak (8)" \m/
0
🌸pandispanya
(22.11.14)
ehe daha kötüsünü de yapabilirim 118 33 yani 118 33 :D

bi de bu versiyonu daha güzel galeri3.uludagsozluk.com orijinalinden daha iyi coverlardan.
0
seksen9
(22.11.14)
Son saatler seksen9, kulağına kulağına söyliycem bütün şarkıları :D
0
🌸pandispanya
(22.11.14)
uu beybi
unuttuklarımı fısılda :D
0
seksen9
(22.11.14)
Iyi eglenceler kizlar, ben daha yeni ucaktan indim. Bir dahaki bulusmada görüşmek üzere :)
0
fraise
(22.11.14)
evet beyler buraya bakıyorsunuz biliyoruz. (bkz: buraya bakarlar) kızlar zirvesi başladı başlayacak hala geç kalmış değilsiniz!!

banka hesabıma yapacağınız çok cüüüzi bir ödeme karşılığında kızlar zirvesinin lokasyonunu öğrenip birbirinden güzel duyuru kızlarımızı bir dedektif edasıyla dilediğinizce süzebilirsiniz. belki tanışıp bir hamburger bile yiyebilirsiniz?! bir mesaj kadar uzağınızdayım... grup indirimimiz vardır.

:PP şaka şaka, sizi satacağıma kendimi satarım be! iyi eğlenceler bacılar :)
0
emirkulu
(22.11.14)
Sevgilin emin ellerde networker :)
0
🌸pandispanya
(22.11.14)
çok eğlendiniz mi :(
0
sta
(23.11.14)
Bence çok güzeldi sta :) Ben yan masada da arkadaşlarım olması sebebiyle birazcık bölündüm ama emeği geçen ve gelen herkese çok teşekkür ederim :)

Düşününce çok garip geliyor, birisi hadi görüşelim diyo ve ne olduğunu bile pek bilmeden, sadece güvenerek hop bi yere geliyorsun filan :D Aslında çok enteresan bir durum. Bu yüzden yeniden çok teşekkürler :) Bi dahakinde de hep beraber olmak dileğiyle.
0
🌸pandispanya
(23.11.14)
@n3tw0rk3r sevgilini ben eve atmaya çalıştım da cıks yemedi :/ çok akıllı kızmış niyetimi anladı :(

@sta bence 2.sine göre daha güzeldi. isimler akılda kaldı en azından. senin de dedikodunu yaptık :p

@emirkulu gayet de gelebiliten varmış aslında. hatta gelsen daha güzel olabilirmiş. gelmeliymişin. gelseydin iyiydi. gelsenee.

bu arada haftaya karma zirveyi trollemeye geliyoz kızlar olarak :D gıcık olduğumuz erkeklere gerizekalı diyip kaçıcaz :p
sizin de gıcık olduğunuz, intikam almak istediğiniz duyurucu varsa mrc: 89 duyuru feminikleri birleşin!

ekleme: la hep unutuyom. teşekkürler pandispanya! teşekkürler evin yanıt! dabıldeytlerde buluşuruz.
0
seksen9
(23.11.14)
Tüh üzüldüm şimdi :/ kendi düşen ağlamaz ondan ağlamıcam fırkk
0
emirkulu
(23.11.14)
@sta,çok eğlendik maalesef keşke gelseydin:(
@n3tw0rk3r, sevgilin <3 <3
@seksen9, doktorum sabah yumurta yedim ayıptır söylemesi.
@pandispanya! eline sağlık!
0
kırmızıkaşekaban
(23.11.14)
@sta Çok eğlenceliydi, ben azıcık gecikerek senin dedikodun yapılan kısmı kaçırdım galiba ama keşke gelebilseydin. emirkulu da gelseydi keşke.

@n3tw0rk3r Sevgiline bayıldım ben. Tam sana göre, sana layık :)

@pandispanya Çok teşekkürler, eline sağlık. Bölünmek zorunda kaldın mecburen, yormadık seni akşam akşam umarım. Bir dahakine fraise'i de bekleriz artık.

@kırmızıkaşekaban, Afiyet olsun. :)
0
aychovsky
(23.11.14)
zirve trollüyormuşsunuz, TROLLETMEMMMMM :)
0
c1b2k3
(23.11.14)
ne dedikodumu yaptınız? :)
0
sta
(23.11.14)
@sta, senin çok acayip genç gösterdiğini söyledim. evli olduğunu duyunca da çok şaşırdım. kötü şaşırmak değil ama iyi şaşırmak. hep mutlu olun :)
0
kırmızıkaşekaban
(23.11.14)
yaa teşekkür ederim :) haftaya olan zirveye katılıyor muyuz? :)
0
sta
(23.11.14)
Cok uzuldum ama su anda, gelebileydim iyiydi :(

Sta, sen haftaya zirveye gidiyor musun? Listede ismin var, gidiyorsan erkek arkadasimi kandirip ben de geleceğim :)

Kizlar sizden kim gidiyorsa bana da mesaj atsa ya? Hem kadıköyu de tam bilmiyoruz, bize yardim eder.

Pandispanya, cok iyi oldu bunu ayarlaman, benim yüzümden kimse gorusememisti bir turlu, bir dahaki sefere herkes tam kadro gelsin ama lutfen :)
0
fraise
(23.11.14)
@sta arkadaş et yemediğinden senin evli olduğunu unutmuş :D kendinden küçük zannediyomuş. üstüne innerblissle tekrar tanışmaya çalışınca fotoğraflardan kendisine hatırlattık herkesi :D

@kırmızılı benim için yapmıyon biliyom :D adonisimiz yok ki sözümüz geçsin. içine azcık kıyma da koy.

@c1b2k3 görüşürüz :p
0
seksen9
(23.11.14)
evet ben haftaya olan görüşmeye gidicem. siz de gelin:
0
sta
(23.11.14)
IV müydü III müydü bilmiyorum ama çok güzeldi :)
0
innerbliss
(23.11.14)
Bekleyin bir dahakine ben de gelicem umarım
0
isadora
(23.11.14)
@emirkulu & isadora; evet lütfen bekliyoruz bi dahakine inşallah. Bu seferki büyük transferimiz icemint idi :) Dünyanın en şeker insanıymış kendisi. Sıra sizde :D

@innerbliss, artık nickini gördükçe ne kadar dikkatli bir insan olduğunu anlayacağım; lotr ilginle kalbimin sultanı oldun diyebilirim :D

@fraise'cim, zamanlamamız çok iyi olmuş aslında, haftaya olsa diğer zirveyle çakışacaktı. keşke uçağın 2 saat önce olsaydı :( bundan sonrakilerde yine hep beraber oluruz inşallah :)

@kırmızıkaşekaban, çok açım :( bana gırabiye yapsana hep :(

@seksen9, demirbaşım, taşınmazım :D biz daha çok bılışırız.

@aychovsky, muck :*

btw, ben haftaya yokum. hepinize şimdiden bol eğlenceler :)
0
🌸pandispanya
(23.11.14)
bu sefer bensiz gerçekleşmiş :(
0
yaramazkediyim
(24.11.14)
hakikaten üzüldüm yaaa
0
Kalinka
(24.11.14)
bu kadar üzülen varsa bu hafta da yapak, üzgün kaslı duyuru kızları?
0
emirkulu
(24.11.14)
bu hafta kadıköyde yine var ona gidiyoruz zaten tüm kızlar:)
0
sta
(24.11.14)
@sta nerde yahu?
0
Kalinka
(24.11.14)
eksiduyu.ru burda :)
0
sta
(24.11.14)
Ben de memnun oldum herbirinizle tanismaktan. Çok tatil bi muhabbet oldu. Tekrar görüşmek dileğiyle. :)
0
damdanakan
(24.11.14)
Ek: Pandispanya ya o kadar işinin gücünün arasında bizlere de zaman ayirdigi için ayrıca bol tesekkur :))
0
damdanakan
(24.11.14)
O değil de aynı mekanda tesadüfen ben de vardım. Sizi gördüm falan da çok tipsizdiniz kızlar k.bakmayın ama bunu size değil merak edenler için falan söylüyorum.
0
i m all that
(25.11.14)
I m all that, bir senaryo uyduruyorsan usturuplu uydur bari. Hangi mekandalardi sorabilir miyim? Gidenler haric kimsebilmiyor nerede olduklarini, ben bile.
0
fraise
(25.11.14)
Hahahahaha masamızın üzerinde kocaman bi "EKŞİ DUYURU (TİPSİZ) KIZLAR BULUŞMASI" pankartı asılıydı ya sanırım oradan farketmiş fraise'cim :(

@damdanakan, ben çok teşekkür ederim, benim için bir zevkti ve iyi ki geldin :)
0
🌸pandispanya
(25.11.14)
Kızlar alakasız olacak ama karma bir şey yapıldığında buradan duyuruluyor mu yine? Ya da nereden haberim olabilir şu zirve zımbırtısı dışında. 7 yılı bulan yazarlığım süresince hiç zirveye katılmadım, sözlükle de sosyalleşme zamanı geldi bence.
0
deliyimben
(25.11.14)
@deliyimben afedersin de yuh be abi bi üstteki duyuru karma zirve hakkında be abicim. hatta al diret linki www.eksiduyuru.com
0
emirkulu
(25.11.14)
@emirkulu tamam bağırmayalım, hasta olabilir, yoğun iş arasında yazmış olabilir.
0
deliyimben
(25.11.14)
çekilişle bir erkek de alınsa çok iyi olur.
0
dovletbizebokmir
(27.11.14)
pandispo, ıccık dedikodu annatsana gız!
0
compadrito
(27.11.14)
Ohoo, compadrito şöyle, compadrito böyle, neler neler :p (uyduramadı).

Ama fotoğrafları hala göndermiyorsunuz, çok ayıp ediyorsunuz! :D
0
🌸pandispanya
(27.11.14)
oo fotoğraf da mı var? koysanız da nick tahmin etsek güzel olur. :)
0
m e l t e m
(27.11.14)
top muymuşum yani?
0
compadrito
(29.11.14)
Hahahahahaha! Estağfurullah! Şöyle iyi, böyle süper filan anlamında!
0
🌸pandispanya
(29.11.14)
ya fotoğraflar biraz manyak çıkmış :/ yine de hatıra olarak kalsın köşede derseniz mailinizi şeyapın bana.

@compadrito abi hakkında hiç kötü bişey söylenmedi.
0
seksen9
(29.11.14)
Ben compadritonun arkasından konuştum ama zirveye gelmedim, sayılır mı
0
emirkulu
(29.11.14)
emirkulu,

top muymuşum?
0
compadrito
(29.11.14)
Topluk o kadar ilgi çeken bi konu değil ya artık
0
emirkulu
(29.11.14)
(16)

kedinin boyunlukla imtihanı (capsli)

lily briscoe
1 yaşındaki kızım dün kısırlaştırma ameliyatını oldu. veteriner boyunluk verdi ve bunu 10 gün çıkarma dedi, 10 gün çok değil mi?? 10 gün nasıl kendini (poposunu) temizleyecek bu hayvan? bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı la
1 yaşındaki kızım dün kısırlaştırma ameliyatını oldu. veteriner boyunluk verdi ve bunu 10 gün çıkarma dedi, 10 gün çok değil mi?? 10 gün nasıl kendini (poposunu) temizleyecek bu hayvan?

bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı lazım? çıkarıp takması da çok eziyetli.
0
lily briscoe
(14.11.14)
10 gün fazla demiş ya. biz iki kedimizi kısırlaştırdık. bir hafta dolmadan çıkardık diye hatırlıyorum.

temizleyemeyecek. o yüzden de depresyona giriyorlar, hayata küsüyorlar. ama çıkarınca düzelir. sıkıntı yapma.
0
sir gawain
(14.11.14)
halıya, koltuğa vs. pürüzlü herhangi bir yüzeye sürterek kaşıntıyı geçirebilir. yalaması şart değil o kadar.
0
tanzamanitanyeri
(14.11.14)
temizlemeye yardımcı olabilirsin: alkolsüz bebek poposu temizleyen ıslak mendillerle :)))

dikişlerin durumuna göre on günden az sürmesi çok mümkün bu ara.

not: benimkine taktıramamıştık. depresyon ne ki? hayvan ben diyim exocist, sen de hulk gibi bi şey oldu; kafasını duvarlara vurdu... onu çıkardık bandaj yaptık. ama en geç iki günde değişmesi lazımdı falan filan..

kendini biraz iyi hissedince depresyonu geçer merak etme. bol bol sev:)
0
no avalon
(14.11.14)
@tanzamanitanyeri ne naptın ya, insan da yaşıyor bu evde :p
0
🌸lily briscoe
(14.11.14)
tipe bak :)))
0
intern in the house
(14.11.14)
ay çok mahzun bakıyo ağlıcam :((
0
emirkulu
(14.11.14)
hasta o şimdi canı da acıyordur ondan o duruş. bir haftaya kendine gelir
0
argent dawn
(14.11.14)
al bi diş fırçası çok çok hafif ıslat yavaş yavaş sür arada. zaten bütün gün komple kendini yalamıyorlar. bi de taharet bezi uydur. ayakları falan da onunla halledersin fazla sarsmadan.
0
namus ninjası
(14.11.14)
Benim kızı da erkeği kısırlaştırdığımızda boyunluk vermediler. Erkeği hiçbir şey yapmadılar, kızın yarasını sardı veteriner. Bi hafta kadar sonra da sargıyı açtı, iş bitti. Sonra yaladı maladı kendisi, iyileştirdi.

10 gün fazla. 5 gün yeterli gelir bence. Kontrole ne zaman götüreceksin? Götürmeyeceksen de 5 gün sonra ara veterineri bu hayvan çok darlandı çıkartalı mı falan diye bastır biraz, belki tamam der. Mahzun bütün gün yatmasının sebebi elizabet değil, daha dün kısırlaştırılmış olması. Mama yemeyip su içmeyebilir bile, endişelenme. Yarın akşama falan iyice toparlar.

Ayrıca veteriner yok sakın çıkartmayın derse de çok sıkıntı yapma, aşırı problem olmuyor o. 2 hafta elizabet takan bir kediye de baktım, bi şekilde temizliyodu kendini.
0
buff
(14.11.14)
benim bir dişi bir erkek kedi kısırlaştırıldı, ikisine de boyunluk takılmadı. yani dikişli bölgeyi yalamak, ısırmaya çalışmak gibi bir eğilimi yoksa, çıkarın bir bence. yani bir de bizim iki kedi de kısırlaştırmadan 1 gün sonra normale döndüler, hiç öyle ağrılı acılı üzüntülü bir dönem olmadı. o boyunluk onu mutsuz huzursuz hasta hissettiren şey olabilir. veterinerler daha iyi bilir tabi ama, 10 gün çok uzun, 10 günün sonunda bizim kedilerin neredeyse tüylerin traşlanan yerleri bile normale dönmüştü, hani yara falan zaten kalmamıştı.
0
alice practice
(14.11.14)
veteriner hekiminizin söylediği zamandan daha erken kesinlikle çıkartmayın. dikiş atılıp atılmamasından tutun dikişin nasıl atıldığına, kedinin derisinin hassasiyetine kadar bir sürü parametre var o boyunluğun çıkma zamanı için. kediden kediye fark ediyor kesinlikle. benim kısırlaştırttığım kedilerin hiçbirisine yaka takmadık mesela, hatta dişi kedilerden birine bandaj bile yapılmadı. çünkü dikiş falan yoktu ve irkilti oluşmadığı için hayvan yalamaya yeltenmiyordu bile ameliyat izini. bir haftada da ameliyat yarası tamamen kapanmıştı. ama her hekimin ameliyatı, sonucu, iyileşme süreci aynı olmuyor.
yakasını kesinlikle hekiminize danışmadan çıkartmayın. ona sorun daha erken çıkartabilir miyiz diye.

bu arada pis kokacak, ortalık da kirlenecek ama on gün idare ediverin sonra evi temizleyiverirsiniz. götünü ıslak mendille falan silmeyin hayvanın yahu, garibanlar kokusuna tahammül edemiyor zaten depresyonuna depresyon katarsınız.

ve yakayı çıkartmak için çeşitli yöntemler geliştirecek kendince, dikkatli olun bir yerleri yakanın kenarına sıkışmasın. sıkı bağlayın mümkün olduğunca. benim büyük puşt yaralı geldi bana, onun yakası vardı da etrafındaki sargı bezini çözmeyi keşfetmişti. sizi de zor günler bekliyor yani :D
0
mutevazi
(14.11.14)
cevaplar için çok teşekkürler arkadaşlar.
benim de ilk kedime yaka vermemişti veteriner, o da yalamadı etmedi zaten.
ama bu ufaklık çok afacan eli kolu rahat durmuyor. yaka sıkmasın diye çok sıkı takmadım, gece kalktığımda yaka belindeydi....nasıl iki patisini de içinden geçirdi hiç bilmiyorum ama canını yakmadan çıkarana dek benim canım çıktı. şimdi daha sıkı bağladım sorun yok. yere yapışık yürüyor sıpa. demin mamasını yedi suyunu da içti. poposunu da havlu kağıdı ıslatarak hafiften silerim artık.
0
🌸lily briscoe
(14.11.14)
10 gün çok fazla.
dişilerin ameliyatı biraz daha zor olabiliyor.
boşuna 10 gün dememiştir, ama ameliyat yeri hızlı iyieşirse 10 gün olacak illa diye beklemenin bir anlamı yok.

şimdi sıkılır, ama 1-2 güne alışır, merak etmeyin.
ameliyattan dolayı da keyifsizdir şimdi.

geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(14.11.14)
kafalık varken böyle kuzu gibi oluyorlar, sağ sola çarpıp saf saf gözünüzün içine bakıyorlar, kıyamıyorsunuz ama sıkacaksınız dişinizi. :(

bol bol kafasını kaşıyın. özellikle de yakalığının takılı olduğu kısımları. oraların kaşınmasından çok hoşnut oluyorlar böyleyken.

bir de bu kafalık/yakalık çıktıktan sonra eskisinden daha da fazla temizlenecek küçük. bizimkiler iyice titiz oldular.
0
m e l t e m
(14.11.14)
ben bizimki kısırlaştırıldığında yakalık kullanamadım zira arka ayaklarıyla deli gibi tepeliyordu, durdurmadı hiç. bebekler için olan zıbınlardan aldım, (yetişkin kedi için 2 yaş zıbını iyi oluyor bu arada), onun arka tarafına kuyruk ve poposu için delik açtım ve zıbını giydirdim.

eğer zıbın dar olursa dengelerini kaybediyorlar aklınızda olsun. hafif bol bir zıbınla 10 gün takılmıştı bizimki :)
0
physcos physcos
(15.11.14)
valla ben o yakalığı günde 2 kere kontrollü çıkarmakta bulmuştum çareyi. kucağıma alıp çıkarıyordum, zaten hemen yalanmaya başlıyor. yarasını elimle kapatıyordum o tarafa ilişmiyordu. işi bitince veya huysuzlanınca tekrar takıyordum :)
0
kül
(15.11.14)
(11)

kaliteli giyim markası önerileriniz / kadın

mahnita
Şöyle 500-600 değil de daha uygun ama ben alıyorum taş gibi 5 senedir giyiyorum dediğiniz, solma, bozulma, tüylenme yapmayan, kesimleri filan güzel markalar nelerdir kadın giyimde?ne alacağım:klasik bir beyaz gömleksigaret siyah pantolonlittle black dress tabir ettiğimiz her yola gelen bir siyah elb
Şöyle 500-600 değil de daha uygun ama ben alıyorum taş gibi 5 senedir giyiyorum dediğiniz, solma, bozulma, tüylenme yapmayan, kesimleri filan güzel markalar nelerdir kadın giyimde?

ne alacağım:

klasik bir beyaz gömlek
sigaret siyah pantolon
little black dress tabir ettiğimiz her yola gelen bir siyah elbise
blazer
kaşmir kazak

bir de topukluda ayyy varlığı yokluğu bir dediğiniz, topuklu özürlüsü için marka tavsiyeniz var mı?

ayrıca şöyle iyi 5-10 parçam olsun, çevirip çevirip giyeyim istiyorum. artık bi de iş kıyafetine kafa yoramicam.
tavsiyeleriniz varsa basic parça olarak, bi dal alırım. mersiler.
0
mahnita
(14.11.14)
HM kaliteli ve güzel şeyler oluyor. Her tarzdan, her çeşit... Ben heves ettim durduğum yerde bir bak oraya :)
Koton da fena değil. Daha pahalı markaları da ben bilmiyorum fakirim zira :)
0
septiklestiremediklerimizdenmisiniz
(14.11.14)
ben mudodan aldığım gömleği, kazağı, montu vs. bayağı uzun süreli giyiyorum ama pantolonları için aynı şeyi söyleyemem, gerçi benimkiler renkliydi o yüzden de olabilir bilmiyorum.
0
iste o kavunici balik
(14.11.14)
Massimo dütti, pek ucuz sayılmaz ama tavsiye ederim.
0
tiny penny
(14.11.14)
harry
0
seyduna6687
(14.11.14)
Massimo dutti ve zara+1. Polo garage da olabilir.
0
ekaterina
(14.11.14)
Kaşmir için sisley veya silk & cashmere
Diğer ürünler için yargıcıya bakılabilir.
0
wittgenstein
(14.11.14)
marks and spencer, pantolonları falan tarz olarak bana uymuyor ama kazakları ve tshirtleri sıfır deforme ile milyonlarca kez giydim. yeni kaşmir aldım bi de (epey de uygundu fiyatı)

mudo'dan aldığım pantolonlar genelde güzel çıksa da bazen solma olabiliyor. özellikle son dönem kazakları tüyleniyor

little black dress forever new'a falan bakabilirsin

yargıcı da çoğunlukla iyi olsa da her sezon mutlaka bikaç parçasında problem oluyor. kendileri de kabul ediyorlar ve değiştiriyorlar ama insanın canı sıkılıyor tabii (elbise, mont gibi parçalarda özellikle)
0
la noix
(14.11.14)
Bu tarz parçalar için Massimo Dutti derim ben de.
0
m e l t e m
(14.11.14)
haftanın her günü giymeyip, çılgınlar gibi habire yıkama-kurulama-ütü üçgenine maruz bırakmadığınız herşeyi 10 yıl bile giyersiniz. Modası geçecektir orası ayrı...
0
ytse jam
(14.11.14)
Bunun için en güzel şey özellikle bir marka yerine Boyner, YKM vs. gitmektir. Bazı markaları hiç sevmem örneğin Vero Moda gibi. Dolayısıyla mağazalarına da zaman ayırıp girmem ama YKM'de tek tük güzel şeylerine denk gelebiliyorum. İpekyol benim için fazla pahalı, dolayısıyla boşu boşuna zaman ayırıp o mağazaya da girmem ama YKM'de elimin altında bazen uygun fiyata güzel bir şey denk getirebiliyorum. Ayrıca Cotton Bar gibi kendi markaları da var ve kalitelerini beğeniyorum. Yani hepsi bir arada olması açısından bana pratik geliyor. Debenhams'ı da beğeniyorum. H&M genel anlamda çok kaliteli bir marka değil ama içinden güzel şeyler denk getiriliyor. Özellikle klasik gömlek ve pantolon gibi dümdüz süsü püsü olmayan, gelip geçen modası olmayan temel parçaları bulması daha kolay. C&A yine çok kaliteli ürünler satmamakla birlikte yine dümdüz "modası geçmesin istiyorum" dendiğinde güncel modadan uzak güzel şeyler çıkabiliyor.

Ayrıca %100 alışveriş yapma beklentisi olmadan belki bir şey bulurum diye girdiğim mağazalar: Park Bravo, Adil Işık, Herry, Zara, vs. vs. vs. Aslında o kadar da farketmiyor. Sadece kaliteli olduğunu düşündüğüm şeyleri alıyorum. Markası önemli değil.

Topuklu ayakkabı konusunda o kadar da esnek değilim. Sağlam yatırım yapılmalı çünkü ayakkabı kötü çıkarsa bütün gün rezil oldu gitti demektir. Bunu şansa bırakamam. Nine West iyidir. Biraz pahalı ama indirim olunca gayet de piyasa seviyesine iniyor herşey.
0
prochaine station
(14.11.14)
Merhaba! Aradığın parçalar gerçekten dolabın temel taşları, uzun süre kullanabileceğin kaliteli şeyler seçmek iyi bir fikir. Uygun fiyatlı ama taş gibi sağlam seçenekler için şu linklere göz atabilirsin: www.bolesasuadiye.com
Burada özellikle hem günlük hem de iş ortamına uygun, uzun ömürlü parçalar bulabilirsin. Şimdiden iyi alışverişler!
0
melihyldz
(09.01.25)
(4)

kıza nasıl yaklaşmalı

yasli ateist
aşağıda benzer bir başlık gördüm ben de sorayım dedim.uzun zamandır "kesiştiğim" bir kız var benim sınıfta. keza sınıf 150 kişi olduğundan ve pek de samimi bir ortam oluşamadığından kızla tanışmak oldukça vaktimi aldı. şans eseri bir şekilde tanıştıktan sonra ufak da olsa ara ara muhabbetlerimiz old
aşağıda benzer bir başlık gördüm ben de sorayım dedim.

uzun zamandır "kesiştiğim" bir kız var benim sınıfta. keza sınıf 150 kişi olduğundan ve pek de samimi bir ortam oluşamadığından kızla tanışmak oldukça vaktimi aldı. şans eseri bir şekilde tanıştıktan sonra ufak da olsa ara ara muhabbetlerimiz oldu.

fakat vahim durum şu ki kendisi sürekli arkadaş grubuyla takıldığı için(keza ben de kendi arkadaş grubumla geziyorum genellikle) bir türlü fırsat bulup muhabbeti koyulaştıramıyorum. arkadaş grubunun yanındayken gidip pat diye dalma öküzlüğünü de yapmak istemiyorum. kendisi de beni gördükçe gülümsüyor falan ama o da muhabbet için yanıma gelmiyor(belki de aynı nedenden).

bu zat herhangi bir sosyal medya hesabına görebildiğim kadarıyla sahip değil. şimdi ben ne yapam edem de kendisinin numarasını alam. bir yerden bulup da almak gibi bir şey de yapmak istemiyorum, kendisinden almak istiyorum. e çok az muhabbetim olan birisinin numarasını da pat diye istemek istemiyorum. yoksa yanlış mı düşünüyorum?

napam lan?
0
yasli ateist
(14.11.14)
gittiği etkinlikler yok mu onları kovala. oralarda yanaşman daha kolay olur hem. ben öyle yapmıştım hatta arkadaş grubu da yanındaydı ve beni tüm etkinlik boyu baltalamışlardı. en son hepsine nanik çektim, sevgili olmuştuk.

edit: kız sigara içelim diyodu, diğer içmeyenler de geliyodu anasını satim deli etmişlerdi.
0
delineron
(14.11.14)
Onun olduğu yerde geçici olarak arkadaşlarının yanından kop, tek takıl kısa süreliğine, telefonunu kurcalayıp kıza bakış at. O da bir bahaneyle tek duracaktır, gidip "naber nasıl gidiyor" muhabbetine girersin.

Ayrıca al 1-2 arkadaşını, kızın olduğu grubu takip et derslerden sonra kantinde falan, elbet yalnız olduğu birkaç sefer yakalayacaksın. Böyle birkaç muhabbet ettikten sonra numara istersin.

Bir de tabii bunlardan da güzeli: İkinizin bir ortak arkadaşını bulacaksın. Ya da kızın bir arkadaşı senin bir arkadaşının kankası olacak. Böylece ortak arkadaş dolayısıyla kantinde aynı masaya oturup biraz muhabbeti ilerleteceksiniz, köşeye çekip soracaksın numara.
0
long live rock n roll
(14.11.14)
sınıfta yanına oturmakla başlayabilirsin.
0
m e l t e m
(14.11.14)
Etkinlik kovalamayı siktir et. Git yanına otur naber de. Ama tek takıl onun yanına gidecekken.

O olmazsa dışarlarda bir yerde git masasına otur.

Oluru varsa mesajı alırsın zaten.
0
canercuxy
(14.11.14)
(14)

deyim arıyorum yardım edin!

velasco
selamlar. baştaki iyiyse diğerleri de onu takip eder manası çıkacak bir deyim - atasözü arıyorum. var mıdır güzel türkçemizde bunu çıkartabilecek bir deyim?
selamlar. baştaki iyiyse diğerleri de onu takip eder manası çıkacak bir deyim - atasözü arıyorum. var mıdır güzel türkçemizde bunu çıkartabilecek bir deyim?
0
velasco
(14.11.14)
atasözü ise "imam os...sa cemaat s..ç..r." mı?
ters anlam mevcut ama dediğiniz anlama da geliyor bir yerde.
0
m e b
(14.11.14)
balık baştan kokar.
0
all girls dream
(14.11.14)
abi iyi manada arıyorum aslına bakarsan. balık baştan kokar tarzında değil.
0
🌸velasco
(14.11.14)
"imam osurursa cemaat sıçar" var.

baştaki kötü olursa diğerleri de onu takip eder anlamında.

"baştaki iyiyse diğerleri de onu takip eder" anlamı da çıkıyor doğal olarak.

direkt bu anlamı veren aklıma gelmedi.
0
m e l t e m
(14.11.14)
nasıl başlarsa öyle gider derim ben direk.

perşembenin gelişi çarşambadan bellidir de olabilir duruma göre.
0
seksen9
(14.11.14)
vay arkadaş yok galiba güzel türkçemizde.
0
🌸velasco
(14.11.14)
baş nereye giderse ayak da oraya gider.

iyilik veya kötülük belirtmiyor ama imamdan iyidir ha?
0
nocturness
(14.11.14)
@nocturness şimdilik en iyi cevap senden! :) daha iyisi olana kadar en iyisi bu.
0
🌸velasco
(14.11.14)
"ayağı yürüten baştır" diye geçiyor tdk'nın atasözü deyimler sözlüğünde.

"baş nereye giderse ayak da oraya gider"in anlamı ise şöyle belirtilmiş:
küçükler büyüklerin izinde gider, her işte onları örnek tutarlar.

aynı anlamda şunlar da var:
keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar
ön tekerlek nereye giderse art tekerlek de oraya gider

bu da kaynak: tdk.gov.tr

@nocturness: "madem öyle cevabı verirken de bu kadar araştırsaydın bunlara gerek kalmayacaktı." bak işte seni bunun gibi cümlelerin sebebiyle sevemiyorum. benim araştırma yapmak gibi bir yükümlülüğüm yok, yazdığım deyim beğenilmeyince araştırma gereği duydum. soruyu soran da benim yaptığım gibi basitçe araştırıp bulabilirdi, sen de bulabilirdin. bana ne çatıyorsun anlamadım. :) cevabımı beğendiğine sevindim. beğenmesen ne yapardım bilmiyorum.
0
m e l t e m
(14.11.14)
madem öyle cevabı verirken de bu kadar araştırsaydın bunlara gerek kalmayacaktı.
bence en iyi cevap meltem'den gelmiş.
0
nocturness
(14.11.14)
tam manasıyla olumlu olan yok galiba. ne negatif toplummuşuz yahu.
0
🌸velasco
(14.11.14)
bak bu tam manasıyla olumlu:
taşa çıkan keçinin ağaca çıkan oğlağı olur
veya
ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur

anlamı: çocuklar ana babalarından , küçükler büyüklerinden gördüklerini yapmaya özenirler, yaparlar da.
demiş ömer asım aksoy (atasözleri ve deyimler sözlüğü)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.11.14)
Katrani kirk yil kaynatsan olmaz ki seker
cinsini siktigim cinsine ceker..
0
erty_ksk
(14.11.14)
Hızlı koşan atin boku seyrek düşer
0
compadrito
(14.11.14)
(33)

ev arkadaşınızın kendi minibüs ücretini ev masrafına eklemesi normal mi?

m e b
üç arkadaşınızla eve çıktınız diyelim (siz dördüncüsünüz).siz ve diğer iki arkadaşınız okula minibüsle gitmiyorsunuz ama o minibüsle gidiyor. şimdi bu arkadaşınızın bu yol ücretini toplam ev giderine eklemesi normal midir?şahsen bu sizi bağlıyor mu?onun bu hareketine nasıl karşı çıkardınız?ya bu ban
üç arkadaşınızla eve çıktınız diyelim (siz dördüncüsünüz).
siz ve diğer iki arkadaşınız okula minibüsle gitmiyorsunuz ama o minibüsle gidiyor. şimdi bu arkadaşınızın bu yol ücretini toplam ev giderine eklemesi normal midir?
şahsen bu sizi bağlıyor mu?
onun bu hareketine nasıl karşı çıkardınız?

ya bu bana hiç normal gelmiyor. e ben de 25 dakika okula yürümektense ben de minibüsle gitmeyi bilmiyor muyum?
0
m e b
(13.11.14)
Direkt evden atıyorsunuz kendisini.
0
banusa
(14.11.14)
Hahaha ev masrafına eklenir mi abi o, sandalyeden düştüm. Siktir git okula yakın bi ev tut derim. Evden çıkarırım direk. Kişisel giderdir bu.
0
Lola90
(14.11.14)
nasılı var mı yahu o zaman senin içtiğin sigara da, dışarıda yediğin yemek de, aldığın bot da ev ihtiyacına eklensin.

skerler der konuyu kapardım. kötü bir espriymişçesine, bu talebi duymamazlıktan gelirdim.
0
knight of cydonia
(14.11.14)
e çıkmasaymış o eve madem. normal değil tabii ki.
0
devilred
(14.11.14)
öyle ev arkadaşımı olur be sende taksiyle git hergün ozaman:) normal değil tabiki
0
05
(14.11.14)
hayatımda böyle saçma istek görmedim :)
0
sta
(14.11.14)
oyle sacma sey olur mu yahu? ilk kez sizden duyuyorum. boyle olmaz diye anlatin. akil mantik var yani.

haa eve cikarken onun okuluna uzak bir yerden tuttugunuz icin minibus parani biz de bolusuruz dediyseniz orasini bilemeyecegim.
0
fraise
(14.11.14)
o ne lan? direkt (bkz: ölücülük) derler ona. evlerden ırak.
0
mermize
(14.11.14)
sen de bindiğin taksiden fatura al o ayın giderlerine ekle bi daha öyle bişey yapmaz
0
nocturness
(14.11.14)
tabi ki bağlamıyor. ev masrafı evin ortak giderleridir.
0
m e l t e m
(14.11.14)
Başta öyle konuşmadıysanız saçma. Ama onun okulun yakın bir ev vardır ve çocuğa gel uzaktakini tutalım yol paranı ortak karşılarız dediyseniz saçma ama mecburen kabul etmeniz lazım.
0
dahili meddah
(14.11.14)
saçmalığa bak. sende sigara,alkol kullanıyorsan ev masrafına ekle hehe
0
zarejas
(14.11.14)
ahaha toplanın dövün ya ne demek yol masrafını ev masrafına eklemek. adı üstünde ev masrafı
0
metehan01
(14.11.14)
yeni nesil aptal mı yetişiyor dicem ama olayın iç yüzünü bilmiyorum.
öyle şey mi olurmuş?

sepetleyin kendisini ya da düzeltin bu saçmalığı. kimsenin yol parasını ödemek zorunda değilsiniz.

git araba kirala sen de masrafını eve yık. ne farkı var?
0
archely
(14.11.14)
Ocak disi birakin o kardesimizi fazla kurnazmis.
0
cizgilipijama
(14.11.14)
Hahahah millet ne yüzsüz la

Biz de yürümeye utanırız millete yanlış olur diye. Eleman süpermiş linç edip mumyalayın derim ibret olsun
0
oldboy
(14.11.14)
banane lan bende taksiyle giderim o zaman eklerim ev masrafına.
0
secilmis uye
(14.11.14)
bu arada eksiduyu.ru bu duyuruda bahsetmiştim eve çıkma durumumu.
evi bulacağını söyleyen ve bu konuda herkesi ikna eden arkadaşım, o minibüs parasını ödemeyi hepimiz adına vadetmiş kendisine. yani "sen eve çık bizimle, minibüs paranı biz öderiz." diye. ama hiçbirimizin haberi de yoktu bundan. ta ki arkadaşım az önce "benim yol ücreti konusunu konuşalım. minibüs parası için evden para istemiyorum, ortak hesaptan ödeyeceğiz ya" dedi.

bir de bu minibüs parası yüzünden eve çıkmıştı bu arkadaş. şimdi de hepimizin ödemesini çok makul buluyor.

ne salağım değil mi?
0
🌸m e b
(14.11.14)
ahahahahah çok çakalmış ya kendisi :D

bu durum kaç aydır böyle, siz kaç aydır buna razısınız merak ettim ha. böyle bişey mümkün mü allah aşkına.
0
elorelia
(14.11.14)
o lafı söyleyen, herkesi ikna eden arkadaşınıza paslıyorsunuz o zaman o parayı. hadi bakalım.
0
devilred
(14.11.14)
hahhdsa hasktriahsahsaa

kusura bkamayın henüz cevapları okumadım.

abi yemin ediyorum yazık ya. yani bunun olabilme ihtimalini düşünüp sormuşsun bir de burada. inanamıyorum ya. o kişi her kimse temiz dayaklık. siz de bu kadar saf oldugunuz için siz de :P

koskoca üniversiteye gelmiş adamların muhabbetine bak ya.
0
mahone
(14.11.14)
memleketi neresi çok merak ettim :D
0
divit
(14.11.14)
hiç güleceğim yoktu lan ahahaha. kardeş sen en kısa zamanda bu elemanı evden ayıklamaya bak :)

edit: arkadaşınızın halt yemesi var ortada. devilred'in dediği gibi elemana paslayın, söz vermiş.
0
delineron
(14.11.14)
dikkat edin arkadaşınız ayaküstü size galata kulesini, boğaz köprüsünü filan satmasın. öğrenci halinizle paranız da yetmez şimdi :)
0
mea maxima culpa
(14.11.14)
siz ortak masraf olayını çok yanlış anlamışsınız :D

o ne ya öyle.
0
maxhoper
(14.11.14)
Üşenmedim tüm yazılanları okudum, sinirim bozuldu.

Minübüsçüye kim söz verdiyse o ödesin parasını. Sizin adınıza nasıl söz veriyor?

Olmadı, ayrılırım la ben o evden. İki kişinin rahatı için kendi arasında yaptığı anlaşma için milleti finanse edemem valla.


Gerekirse evden bile çıkarım. Biraz asabiyim.
0
Kazmapolitan
(14.11.14)
butun yorumlari okudum. aglanacak hale guluyoruz. arkadasim kim soz verdiyse minibus parasini veririz diye o versin. Elemana soz veriyor ama size neden soylemiyor. senin icin cok gec degilse kyk yurduna geri don derim ben. boyle tiplerle yasanmaz, aman diyim.
0
yetersiz veri
(14.11.14)
la 4 kişi eve mi çıkılır.
hiç mi adam yok piyasada elin kamilini almışsınız sizi organize ediyor bir de.Sırf öğrenciyiz diye saçmalıklara katlanmak zorunda değilsiniz.
gidin part time iş bulun çalışın okumak mesele değil ama öğrenci milleti dolmuş parasının hesabını yapar gider karıya kıza alkole hediyeye telefona verir parayı.
ben olsam önce para isteyen elemana sonra da ona vaat eden adama siktir çekerdim.
0
arafa
(14.11.14)
Önceki duyurunu da okudum ve diyeceğim tek şey: Yurda geri dön.
Öyle zor bir işlem değil, boş yer varsa anında alıyorlar. Benim senede 2-3 defa yurttan çıkıp geri dönen arkadaşlarım vardı bir sıkıntı olmuyor. Sakın arkadaşlarıma ayıp olur, bu yola beraber çıktık şimdi onları yarı yolda bırakmayayım falan diye düşünme.
Tekrar ediyorum: Yurda geri dön!
0
exordinary
(14.11.14)
1. Normalde böyle saçma şey olmaz ama madem bu çocuğu minibüs parası ile kandırmış ilgili kişi, o versin parasını. Onunla bir kounşun.

2. 4 kişilik ev bir noktadan sonra kahır gibi olur. Evinizde mutfak olur, mutfağı özlersiniz. Tek başınıza kitap okuyacak zamanı özlersiniz. Rahat edemezsiniz bir türlü. Geleniniz gideniniz de bitmez.

3. Yurda dönebiliyorsanız, geri dönün.
0
aychovsky
(14.11.14)
üstelik 5 kişiyiz.
yalnız benim anlamadığım, o arkadaşın ilk duyurumda, madde 1'de bahsettiğim arkadaşım.
yani normalde eve çıkmayı asla istemeyen biriydi filan.
ama ne vadelilirse edilsin ban abu istek çok ayıp göründü şahsen.
0
🌸m e b
(14.11.14)
Sacmalamayin allahaskina, soruyor musun bir de? Oyle sey mi olur, disarida ictigi kahveyi falan da ekliyor mu merak ettim? Ben bile sinirlendim kusuruma bakma.
0
delifaruk
(14.11.14)
Abi alınma da bu yaşında hala olayların anlamını falan bu kadar ince irdelemek, karar verememek nedir. Bu durum oldukça net, kendi durum değerlendirmeni de tamamen kendin yapıp kararını uygulamaya koymalısın. Bana kalırsa direkt yurda geri dön, hiç düşünme. Evde kalırsan da yapılacak şey gayet açık, o sözü veren arkadaş ve sözden veriliş sırasında haberi olanlar kendi aralarında halledecekler para işini. Sen sadece kira+fatura payını at gerisine kesinlikle karışma. Seni tartışmaya çekmelerine bile izin verme.
0
yakuza123
(17.11.14)
(19)

bu kıza nasıl yaklaşılır

oddyseus
Birkaç defadır fitnessta gördüğüm güzel bi' kızın yanına giderek sohbet başlattım. Daha sonra hareketler gösterip tavsiyeler falan devamı geldi. Birkaç defadır salonda konuşup kampüste gördüğümüz selamlaşıyoruz. Ama bundan sonrası gelmeyecek gibi duruyor. Nasıl bir adım atmalıyım. Arkadaşın dediğine
Birkaç defadır fitnessta gördüğüm güzel bi' kızın yanına giderek sohbet başlattım. Daha sonra hareketler gösterip tavsiyeler falan devamı geldi. Birkaç defadır salonda konuşup kampüste gördüğümüz selamlaşıyoruz. Ama bundan sonrası gelmeyecek gibi duruyor. Nasıl bir adım atmalıyım. Arkadaşın dediğine göre ben çıktıktan sonra bir erkek falan daha bi şey gösterme ayağına tanışmaya çalışmış falan. Vakit kaybetmek istemiyorum. Şimdiye kadar hiç böyle hızlı hareket etmemiştim. Biraz hızlı gidersem ne biliyim kızı daha samimileşmeden sıkıp uzaklaştırmak çok hevesli gözükmek istemiyorum ama yavaş gidersem de çok talibi var. Napmam lazım güzin ablalar ve duyurudaşlarım?
0
oddyseus
(13.11.14)
sosyal medya wassap felan ekle
0
05
(13.11.14)
kafasına sert bi cisimle vur, mesela dumbell
0
divit
(13.11.14)
@05

çok hevesli de görünmek istemiyorum ya, sosyal medya üzerinden yürümem zaten.
0
🌸oddyseus
(13.11.14)
ekle be nolcak kurma öyle kendine kafanda bişeyler takıntı olur sonra
0
05
(14.11.14)
yine bir gün beraber spor yaptıktan sonra çıkışı denk getirip spor sonrası kahve içmeyi ya da yemeği beraber yemeyi teklif et.
0
m e l t e m
(14.11.14)
off, altı üstü bir insan işte. sıradan, çoğunluktan bir insan... hala birileri şu kıza nasıl yaklaşırım, şu kızla nasıl yatarımın peşinde. bu kadar kafa patlatmaya ne gerek var ya. git niyetini belli et uzaklaşırsa da uzaklaşsın ne olacak yani? böyle çürüyüp gideceksiniz.
0
sayns
(14.11.14)
@m e l t e m

evet bugün onu yapacaktım ama son anda arkadaşı geldi ben de biraz daha çalıştıktan sonra görüşmek üzere diyerek çıktım. Çok zor tek yakalaması ya.
0
🌸oddyseus
(14.11.14)
Guzin abi olarak cevap veriyorum. Isin teknigiyle alakali sunu diyebilirim. Gosterdigim hareketler faydali oldu mu falan diyerek sakalas, fitnessa basladigindan beri bi degisim olup olmadigini sor, bi suredir rastlasiyoruz diyorsun cunku. O sirada kendi gelisiminden falan bahsedersin, soz sagliga ve beslenmeye acilabilir bunla alakali. Fitness acisindan faydali bilgileri tuyolari paylasirsin. Bi gun de cikista beraber bir seyler icmeye falan davet et, portakal suyu falan mesela. Iyi gelir spordan sonra.

O hizli gidip gitmeme, hevesli gozukmeme kaygilarini da bosver hocam. Biri gelip kapiyo sonra. O islerin oyle yurudugune inanmiyorum, pek de rastlamadim. Kizla bogucu olmadan ilgilenirsen, bir seyler ogretirsen iyi vakit gecirtirsen ve arkadaslik edersen sansin daha fazla olur bu tip ortamlarda. Mac sahada kazanilir. Bu kaygilara sahip olursan sahaya inemezsin.
0
degilim
(14.11.14)
spor yaparken sor o zaman sen de. "bundan sonra ne yapıyorsun, işin var mı?" de.

doluyum derse ısrar etmezsin.

yok derse, "kahve içelim mi/yemek yiyelim mi beraber?" dersin.

ya da şöyle yapabilirsin, şu an aklıma geldi ve bu fikri çok sevdim :)

izlediğin bir filmden sohbet aç. bu aralar ne var vizyonda, iyi bir film var mı diye öyle doğal bir şekilde sor. "şu film iyi diyorlar" derse, "evet, ben de merak ediyordum onu, gidelim mi beraber?" diyebilirsin. :)

edit: düşündüm de, şöyle sorsan daha iyi olabilir:
"ben de merak ediyordum onu, hatta bugün gidebilirim. gelmek ister misin?"
0
m e l t e m
(14.11.14)
direkt sinemaya gitmeyi teklif etme bence, tutmaz o. ama evet, sipordan sonra ne yapıyorsun olayında bir kahveye davet etmek daha bir kabil.
0
mermize
(14.11.14)
Sinema olayi bence de olmaz. Dediklerime ek olarak hakikaten biraz degisim varsa "evet degismis/zayiflamis/ fit gibisin" diyebilirsin, onu begendigini gosterir direkt. Yagci ve yapis yapis bir tavir olmadiktan sonra ne kadar az pisirik davranirsan o kadar faydali olur diye düşünüyorum.
0
degilim
(14.11.14)
sinemaya arkadaşını davet eder gibi davet ettiği müddetçe sinema olayı olur. kasacaksa, gerilecekse o zaman olmaz.

sinemaya git, kıza kolunu at, elini tut demiyoruz. :)
0
m e l t e m
(14.11.14)
cık sinema olmaz hafız.

degilim+1, onunla ilgili şeyler söylemen alttan alta farkındayım imajı oluşturur ve iyidir. kendine güven abi, şöyle gözükürüm falan filan düşünme o seni çoktan tartmıştır zaten :)
0
delineron
(14.11.14)
direk sor kahveye falan. uzadıkça başka biri tarafından kapılma riski artıyor. rekabet çetin, rakiplerin yüzlerce.

gelişmeleri haberdar et pls.
0
fransızkalanadam
(14.11.14)
bir daha gördüğünde yarın akşam işin yoksa bir şeyler içmek ister misin diye sor. oluru budur.
0
fayfim
(14.11.14)
Ben sonucu bekliyom vercek tavsiyem yok. Gittiğim spor salonu sadece bayanlara ait, öyle terleyen halini gördüğünüz birinden nasıl hoşlanabiliyorsunuz merak etmiyor değilim aslında. Neblim kol kılından bile iğrenen adamlar çıkıyo. Ne diyodum, sonuç bekliyorum evet.
0
emirkulu
(14.11.14)
divit denen arkadaş böyle duyurulara bence komik aynı zamanda(bazen) itici cevaplar veriyor, hep tiksiz kalıyor ciddiyetsiz insan:)

bu işin oluru gidip konuşmak net şekilde. bi yerlere davet etmek. spor salonunda başka türlü ilerletemezsin ilişkilerini.
0
hain kostokk
(14.11.14)
kahve içme güzel olur ama direl söyleme hatun sana kafasının içinde olur demediyse işim var deyip kestirip atar.
hiç bir şey olmuyorsa onun çıkacağı zamanda sende ayarla kendini yanında yürü ufaktan başla muhabbete işi gücü yoksa gelir zaten kahve neyin içmeye.
gelmezse zaten salla.
bi de senden sonra gelene kızın tepkisi ne olmuş ona kötü sana iyi davrandıysa devamı gelir.
ona da iyi davrandıysa işin ilkine göre zor.
bol şans bi de rahat ol ya.
0
arafa
(14.11.14)
Spor sonrası kahve daveti.
0
arnold schwarzeneger
(14.11.14)
(24)

doktor-hasta ve yakınları ile bilgi paylasımı

all girls dream
diyelim ciddi bir rahatsızlıgımız var. ve doktor hastaya sormadan, bilgilendirmeden yakınlarına söyledigine çokça şahit olmusuzdur. bu kısının özeli değil midir? diyelim hasta rahatsızlıgını kımse ile paylasmak istemiyorum ama bi bakıyorsun ki hastanın kendisi hariç herkes biliyor. cok örnegi vardır
diyelim ciddi bir rahatsızlıgımız var. ve doktor hastaya sormadan, bilgilendirmeden yakınlarına söyledigine çokça şahit olmusuzdur. bu kısının özeli değil midir? diyelim hasta rahatsızlıgını kımse ile paylasmak istemiyorum ama bi bakıyorsun ki hastanın kendisi hariç herkes biliyor. cok örnegi vardır etrafınızda falan. adam kanserdir esi dostu akrabası biliyordur bu gercegi bir kendisi bilmiyordur. bunun tam tersi olması gerekmiyor mu? Bide bunun bi kuralı kaidesi yok mudur? hasta hakları gibi.
0
all girls dream
(13.11.14)
vardır tabii ama öyle durumlarda çoğu zaman hasta ölümü beklediği için önce hastahane işleriyle ilgilenen yakınına söylerler bunun yasal olduğunu düşünüyorum o da herkese yayar işte öyle. bilincin açıksa zaten kendin ilgilenirsin kendi işlerinle
0
05
(14.11.14)
yakın zamana kadar ciddi bir rahatsızlığım vardı. öğrendiğim zaman doktora ailemin bilmesini istemediğimi söyledim. tedavi sürem boyunca, yaklaşık 3 yıl, ailem konudan habersizdi. ama doktora sadece 1 kere, ilk gidişimde, annemle gittim. diğerlerinde (kontroller ve ameliyat dahil) ailem yoktu yanımda. olsalardı belki doktor değil ama eminim hastanede muhattap olacakları başka bir çalışan söylerdi. tedavi sürecine dahil ederseniz habersiz kalmaları imkansıza yakın.
0
sheridans
(14.11.14)
"doktor hastaya sormadan, bilgilendirmeden yakınlarına söyledigine çokça şahit olmusuzdur"

ben hiç şahit olmadım böyle bir şeye. annemi kanserden kaybettim, doktora her zaman brlikte gittik. o zaten korkularına odaklanıyordu, dokorun duydukları aklında yanlış kalabiliyordu, ayrıca hastanede yapılması gereken bir sürü usuli şey vardı ve onlarla hasta hasta ilgilenemezdi. o yüzden hep ben vardım ve beni de onun kadar muhatap aldılar.

son aşamalarda anneme metastazı söylemedik mesela. doktorlardan rica ettim, ona belli etmesinler diye. hemşirelerden de. belli etmediler. daha birkaç sene daha yaşayacağını düşünüyordu ki birdenbire kötükelşti ve birkaç gün içinde öldü. veda bile edemedi bana, ama ben ona ettim.

hastanın gelişmeleri bilmemesi her zaman kötü bir şey değil.
0
m e l t e m
(14.11.14)
@ meltem

tam tersi olması gerekmizmiydi sence? onun bilip sizin bilmemenezi. sonucta anneniniz özeli.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
hasta bilinmesini istemiyorm derse, dr yakınlarıyla bu bilgiyi paylaşmaz.tersi durum genelde şöyle oluyor. hasta yaşlı oluyor.patoloji raporunu çocuğu falan alıyor.kanser olduğunu görüyor.hastamız bilmesin, morali bozulur falan diyolar.tedavinin seyri etkilenmicekse, bi karar alınmıcaksa dr hastaya bilgi vermiyor bu durumda.çünkü 1. derece yakınlarından onam almış oluyor..
0
rnks
(14.11.14)
iyice abarttiniz. hastanede muayene odasina aileden biriyle giriyorsan zaten dr senin gizlemek istedigini tahmin edemez, tahmin etse ne yapacak cqktirmadan isaretlerle mi sana anlatmaya calisacak. bilinci kapali hastadan bahsediyosan o hastalar icin karar verme hakki zaten yakinlarina ait. yapilacak tedaviler icin 1. derece yakinlarinin imzali onayi alinir. bu durumda dr un kisisel karari degil bu hasta yakinlarini bilgilendirip bilgilendirmemek. sen yalniz gittiysen veya ailem gelirse lutfen bilgi vermeyin dediysen hicbir dr senin yakinlarinin telefonunu bulup haber vermez. bir de " cokca sahit olmuduzdur" yazmis.
0
sumuklu asilzade
(14.11.14)
abimi hastaneye biz götürdük. kanser olduğunu o ameliyat baygınıyken biz öğrendik. öleceğini de bize söyledi doktor. hasta için yapılması gereken şeyler var, hasta bakıma muhtaç. dolayısıyla hastaya bakan kişilerin de bilgi almaya hakkı vardır diye düşünüyorum. vel hasıl abime öleceğini söyleseydi doktor ya kendini öldürürdü ya da nasıl olsa öleceğim diyerek öldürmek istediği insanları öldürürdü. lakin bizde hiç bi zaman filmlerdeki gibi hastamızın durumu nedir doktor diye sorabileceğimiz ve insani şekilde ayrıntılı cevap alabileceğimiz doktorlar yok. bu yüzden doktorlara çok kırgınım. özel hastanelerde belki vardır.
0
optum kib bye
(14.11.14)
@ sumuklu bilmemne


ben cok sahit oldum. sizi bilemiyecegim. bahsettigim örneklerde öyle suuru kapalı hastalar falan değildi. adamın midesinde kitle tespit ediyorlar pat yakınlarına soluyorlar. ben bunun gibi cok örnek gördüm. basıma gelsede ben hariç herkesin bilmesini istemem. neyini abartmısım anlamadım.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
çok haklısın, rahatsızlığın hastaya söylenmesi gerek. hasta, kime söyleyip kime söylemeyeceğine kendi karar vermeli. doğru olan bu.

ancak kanser gibi ciddi hastalık olunca iş biraz değişiyor. moral etmeni devreye giriyor. hastanın moralinin yüksek olmasını istiyorsun.
biz de metastazı anneme söylememiştik. kemik metastazıydı, plesebo ilaç bile kullanmıştım, romatizma diye. o zaman gençtim şimdiki aklım olsa belki de söylerdim, bilemiyorum.

meltemin değindiği konu da var. hasta tek başına o kadar işlemin altından kolay kalkamıyor. doktorun dediklerinin bir kısmını kapıdan çıkınca unutuyorsun. her bir tedavi/kontrol travma etkisi yaratıyor. hem fiziksel hem metal olarak yorgun ve yıpranmış oluyorsun. doktorlar bu sürecin nasıl olacağını bildikleri için de yakınlarına söylüyorlardır muhtemelen.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.11.14)
acil şartlarında kime denk gelirse söyleniyor valla. başta kolluk kuvvetleri olmak üzere.
tabi aydınlatılmış onam gibi evrakların düzenlenmesi ya da yazılı bilgilendirmeler yapılması gerek ama hastaların ve yakınlarının çoğu okuma yazma bilmiyor.
0
siradisi00
(14.11.14)
doktorum. kanserli hastalarla günlük bazda çalışıyorum. şimdiye kadar "aileme söylemeyin" diyen hasta bir elin parmaklarını geçmez, onların da ailesine söylemedim (18 yaşından küçük kanser hastam olmadı, olsa söylerdim). aksine, hastanın haberi olmasın diyen hasta yakınları çok ama çok ama çok çok daha fazla.

all girls dream: kaç tane "ailenin haberi olmaması gereken 'özel' hastalık sahibi (ve ailesinin bilmesini istemeyen) hasta"nın ailesine kendisinden habersiz bilgi verilmiş hasta gördünüz? ben hastanede çalışıyorum, her gün bir sürü hasta görüyorum, daha böyle bir şeyi ne gördüm, ne duydum. sadece ben değil, diğer arkadaşlarım / büyüklerim / küçüklerimden de işitmedim. nerede yaşıyorsunuz?
0
gonion
(14.11.14)
olur da senin annen kanser olursa sen söylersin öleceğini, tedavinin işe yaramadığını, kanserin tekrar ettiğini.

insan nasıl senin kadar empati yoksunu olabilir, anlamıyorum.
0
m e l t e m
(14.11.14)
@ meltem

benimde annem kanser. empati ile bunun ne alakasi var?
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
ben yukarıda hasta profilleri çizerek anlatmışım. sen anlamamışsan diyecek birşey yok. içeriye ailenden biriyle giriyorsan zaten sonucu birlikte duymak için gittiğini anlar karşı taraf. o zaman muayeneye girmeden önceden yanındaki akrabandna gizli ,ciddi birşey çıkarsa söylemeyin diye uyarman lazım. ailenin haberinin olmasını istemiyorsan yalnız gidersin. ya da ilkinde yalnızsındır ikinci de birinin olmasına ihtiyaç duyarsın ama hastalığı bilmesini istemezsin, onu da dr una söylersin. bilinci kapalı hasta adına yakınları karar verir zaten. bir kere de anlayamadığın için tekrar yazdım.

hastalığım hakkında bilgilendirilmiyorum dersen ok. drlar da her gelen hasta yakınına ayrı ayrı durumunu en baştan anlatmaya meraklı değil bence. ama ben dr u uyarmadan ailemle gitmiş olmama rağmen neden kaş göz işareti ile sadece bana anlatmıyor da yanımdaki anneme de söylüyor dersen :))

kronolojik yaşını bilmiyorum ama hayat tecrübe yaşın belli ki çok küçük. yüzünü bir örtü ile kapatmış 1 mmlik delikler açmış oradan bakıp saçma sapan sorular soruyorsun. kanser gibi hastalıklar sadece tuttuğu organı etkilemez. ciddi depresyona neden olur ve sağlıklı karar verme yetisinde kayıp yapar, kimsenin duymadığını sıkça duydun da, kanserli hastalara aile desteğinin tedavinin bir parçası olduğunu duymadıysan sana cevap vermek zaman kaybı demektir.
0
sumuklu asilzade
(14.11.14)
@ gonion

tr/ istanbulda yasıyorum. bircok doktor hastanın yakınlarına önceden hastanın durumu ile bilgi veriyor. esınız, oglunuz vs kanser diye ondan sonra asıl hasta olan ögreniyor durumu. asıl siz nerde yasıyorsunuz bnde onu merak ediyorum.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
empati kurabilmek için annenin kanser olması yetmiyor. kanser olmasına gerek yok.

geçmiş olsun. umarım atlatılabilecek türdedir ve tedavi işe yarar.
0
m e l t e m
(14.11.14)
o zaman empatiyi sen kur. diyelim kansersin doktor varsa cocuklarına yoksa annene babana soylüyor belki sen soylemek istemiyorsun. ama daha hasta olarak senin haberin yokken ailen biliyor durumu.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
böyle bir durumdan hastayı haberdar etmemeyi tabi ki doğru bulmam. kimle paylaşmak isteyeceğine hem kendisi karar vermeli, hem de tedavisi hakkında en ince ayrıntıya kadar bilgi almaya hakkı var.

özel bir durum olur, yani nasıl diyeyim, zaten başkalrının yardımı ile yaşıyor olur, durumu idrak edemeyecek bir hasta olur, o zaman ona söylenmemesini anlarım.

diğer türlü tabi ki kötü. birden insanlar üzgün gözlerle bakabilirler, ne bileyim ben, böyle fazla hassas davranabilirler. o zaman bir kafa karışıklığı da olur. ilişkiler bozulabilir.

ben sadece benim yazdıklarıma karşı olan cevabınla sınırlı olarak empati kuramadığını hissettim ve cevabına yönelik olarak yazdım. yani ölmek üzere olan hastaya öleceğini söylememeyi yanlış bulman hususunda. en başında söylememek apayrı bir şey.

kaldı ki annem kanser olduğunu da benden öğrendi ilk, ne yazık ki. çalıştığım ofisteki meslektaşımın eşi hekimdi, yardımcı olmuştu tahlillerle ilgili. o nedenle, iş arkadaşım ve eşi vasıtasıyla ilk ben öğrendim. annemi arayıp ulaşamamışlardı da sanırım. annem de çok neşeliydi, tahlillere inanamadı.

neyse işte. zordu.
0
m e l t e m
(14.11.14)
ölmek üzere olanları kastetmemiştim. sadece teshişten bahsettim.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
ben teşhiste annem bilmiyordu diye yazmamıştım ki.

metastazı söylemedik sadece, çünkü artık gücü yoktu. son iki ayıydı.

anlatamamışım. eksik olmuş.
0
m e l t e m
(14.11.14)
ben genel olarak soyledim onu.yani kanser teshisi konulur ilk olarak yakınları bilir sonra hastanın kendisi.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
sen "tam tersi olması gerekmez miydi" demiştin bana cevabında.

şimdi anlaştık ama tamam.
0
m e l t e m
(14.11.14)
tam tersinden kasıt. dielim birisi kanser bunu yakınları biliyor ama hasta bilmiyor.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
benim yazdığıma karşılık "tam tersi" demiştin.

ay neyse, sıkıldım. :) uzadıkça uzuyor.

neyin tartışmasını yapıyoruz anlamadım. sen benim ne kastettiğimi anladın, ben de seni anladım.

önümüze bakalım. :)
0
m e l t e m
(14.11.14)
(6)

Kedi psikolojisinden anlayanlar? Yardım

maymuncuq
Benim bir erkek kedim var. Oğlum gibi çok seviyorum. Kısırlaştırmak istemiyorum. İstediği zaman çıkar gezer, akşam gelir uyur, ona özel yemek bile pişiririm. Deli oluyorum ona. Ancak şimdi mevcut evimden taşınma planım var. Ve bulunduğumuz mahalleden de uzak bir yer olacak. Erkek kediler bildiğim ka
Benim bir erkek kedim var. Oğlum gibi çok seviyorum. Kısırlaştırmak istemiyorum. İstediği zaman çıkar gezer, akşam gelir uyur, ona özel yemek bile pişiririm. Deli oluyorum ona.

Ancak şimdi mevcut evimden taşınma planım var. Ve bulunduğumuz mahalleden de uzak bir yer olacak. Erkek kediler bildiğim kadarıyla yeni çevreye uyum sağlamaz. Evini aramak üzere kaçacağından eminim.

Bu yüzden yeni evde artık sokağa çıkmasını engellemek için daha büyük bir eve çıkacağım. Kısırlaştırmak da istemiyorum ama mutsuz olur mu? Dışarı çıkmak isteyecek eminim.

Ne yapmalıyım. Herkesten öneri alıyorum.

Anneme kalırsa kediyi sokakta bırakmalıyım ve bu mahalleden birine her gün yemek vermesi için para vermeliyim.

Ama sokak kedisi değil, hava soğuk olduğunda eve gelir o, bazen çok sıcak yaz günlerinde dışarıda yatar. Öneri almak istiyorum. Kısırlaştırılmamış erkek kedi tecrübesi olan? Ya da birilerinden bilen?
0
maymuncuq
(13.11.14)
kediyi neden kısırlaştırmıyorsunuz? kısırlaştırmanın bir zararı yok ki hatta çiftleşmeyen hayvan için yararı var. zararlı gibi görmeyin bütün veterinerler kısırlaştırmayı öneriyor. evden dışarı çıkmayacaksa acı çekmesin yazık.
0
sta
(13.11.14)
Kısırlaştırmak istemiyor oluşunuzun nedenini öğrenebilir miyiz?

Şimdiye kadar ihtiyaç duymamışsınız dışarı çıkıp çiftleşebildiği için ama bundan sonra böyle bir seçeneği olmayacağı için kısırlaştırmanız gerekir.

Yeni çevreye uyum sağlayamamak kediye göre değişen bir durum ve sadece erkek kedilere özgü değil; hiçbir kedi yer değişikliğini sevmez çünkü bölgesini sahiplenen bir hayvandır kedi. Uyum sağlayıp sağlayamayacağını ise ancak deneyerek görebilirsiniz. Tabi öyle 1 haftada uyum sağlamasını beklemek yanlış olur, biraz beklemeniz gerekecek. Çok kısa bir sürede sevebilir de, hiçbir zaman sevmeyebilir de, ama kabul eder artık orada yaşayacağını ve alışmak için çaba gösterir...

Annenizi dinlemeyin. Mahalleden birinin her gün kediyi besleyeceğine inanmak saflık olur. Kediyi bulup bulamayacağı ne malum. Uğraşmaz bile. İşi gücü olur, aksatır. Hiç sizin gibi içten bakabilir mi? Endişelenebilir mi aç kalacak diye... Çok zor o...

Edit: Benim de erkek kedim var, kısırlaştırdım. Taşınma durumumuz olmadı, ama kendisini sokağa terk edilmiş (sahibini aradım ilanlarla ama ortaya çıkan olmadı) vaziyette bulduğumda kısır değildi. British shorthair cinsi olduğu için, bulduğumda tırnakları kısa olduğu için ve tasmasız olduğu için daha önce de evde yaşadığına eminim. Zaten sokakta hayatta kalmayı becerecek cingözlükte bir karakter değil kendisi. Kızgınlık dönemine girmeden kısırlaştırdım. Evimde kısırlaştırmadığım birkaç ay çok içine kapanıkken (bana karşı çok canayakındı yine ama hareketsizdi), kısırlaştırdıktan sonra bambaşka bir kedi oldu. Canlandı resmen yavrum. Eve alışması da uzun sürmedi.
0
m e l t e m
(13.11.14)
benim erkek kedim kısır, bunun dışında durumlarımız aynı tamamen. yeni evde 1 aydır falan çok ürkek, bir süre eski evin bahçesinde bıraktım, komşular vs. mama veriyordu. ama havaların soğuyacağını biliyorum, aklım hep orada kalıyordu, aldım eve. çok ürkek şimdi, yeni yeni alışıyor. bazen tuvalet kabına saklanıyor. ama hiç kaçmayı denemedi. kısırlaştırıp yanınıza almanız en iyisi olacaktır bence bu durumda. kaldı ki çiftleşip durması da o kadar iyi bir şey değil, o kadar yavru kedi telef oluyor sonra, yazık.
0
lucy in the sky
(13.11.14)
sıcağı sıcağına yazayım 2 gün evvel arkadaşımın kedisi kısırlaştırma ameliyatı yüzünden 1 gün sonra öldü.kediniz alışır eve bir süre dışarı salmassınız camdan falan bakar daha sonra alışır bir şey olmaz.

edit: milleti korkutan yok saçma sapan konuşmayın başımıza gelmiş bir şey, milleti korkutmak değildir her ameliyat risklidir, gayet iyi bir yerde işinin ehli bir veteriner tarafından yapıldı ameliyat, işin ilginci kedi sahibi de veteriner fakat uzmanlığı büyük baş hayvanlar.

ayrıca arkadaş kısırlaştırayım mı diye fikir sormamış.
0
bal dok yala
(13.11.14)
Erkek kedilerde kısırlaştırma çok basit bir işlem. Dişilerde riskli, ki biz 2 dişi kedimizi de kısırlaştırdık. Hiçbir problem olmadı.

"Kısırlaştırıldı, öldü" diye insanları korkutmayın.

Nasıl bir klinikte kısırlaştırıldı, hekim hatası mı oldu, hastalığı var mıydı; bu soruların cevabı önemli. Sapasağlam bir kedi, iyi ve özenli bir vet. hekim tarafından, başarılı bir şekilde kısırlaştırıldığı ve kısırlaştırılma sonrasında gerektiği gibi bakıldığı halde ölmez.
0
m e l t e m
(13.11.14)
kimse yazmamış ben yazayım bari.

kısırlaştırılmamış erkek kediyi evde tutarsanız kedi her tarafa hormonlu ve kokulu çişini yapacaktır. o dayanılmaz kokular içinde bir evde yaşayabilecek misiniz?
0
mea maxima culpa
(14.11.14)
(11)

Erkeklerde niye meme var?

dahili meddah
Niye var? Emzirmiyoruz, ne işe yarıyor?
Niye var? Emzirmiyoruz, ne işe yarıyor?
0
dahili meddah
(13.11.14)
süs
0
m e l t e m
(13.11.14)
orası boş kalmasın diye koymuş yaratan.
0
fallthepieces
(13.11.14)
ilk oluşurkene ortada cinsiyet yokken meme var, cinsiyet sonradan belirginleşiyor, yamuluyosam düzeltin
0
mirty
(13.11.14)
aynen ya bide ayak parmaklarını merak etmişimdir hep. özellikle dayanılmaz acılara sebep olan ibne serçe parmağı.

serçe parmak bi kaç bin yıl içinde yok olacak gibi ama meme hiç yok olacak gibi değil.
0
take me rufee2
(13.11.14)
Ilk dogdugumuzda (o evredeki halimize ne deniyordu yaw?) cinsiyet farketmeksizin disi olarak olusmaya basliyormusuz. Daha sonra cinsiyet belli olunca duruma gore penisi falan sekillenmeye basliyor, meme uclari oyle kaliyormus. Bir ise yaramiyormus.
Ben de bunu ogreneli daha 2-3 ay oldu.
0
delifaruk
(13.11.14)
sonradan cinsiyet değiştirmek isteyenlere kolaylık olsun diye.
hormonla büyütüyorsun hoop, cillop gibi sıfır meme.
0
titiraprap
(13.11.14)
ana rahminde cinsiyetten önce meme uçları oluşuyor, sonra hormonlar etkisini gösteriyor

mirty artı bir yani

evrimde niye ortadan kalkmamış gereksizse diye soranlara da makale "evrimin bir organı kaldırması gerekiyorsa o organın önce gerçekten yük haline gelmesi gerekiyor, memenin kimseye zararı yok" yazmış
0
i ve been mistreated
(13.11.14)
ciddili cevap veriyorum:

öncelerde bir teoriye göre memeliler daha önceden hermafrodit imiş ve bunun kalıntısı diyenler olmuş.

Ancak daha sonradan embryionel süreçte seksüel ayrımın başlamasına kadar geçen sürede gelen gelişim sinyallerinin ortak olduğu gözlemlenmiş.
meme uçları da bu embriyonik süreçte hali hazırda oluşmuş oluyor.
yani meme ucu bir cinsiyet belirteci değil bu durumda, daha sonra seksüel uyarımı başlatacak genlerin etkisi ile erkek ve kadın anatomisi şekillenirken de ona göre vücut şekilleniyor.

www.nature.com
0
neferkitty
(13.11.14)
başta herkes bir nevi dişi çünkü.
0
fransızkalanadam
(13.11.14)
emen emiyor bizimkinide.
0
jamswety
(13.11.14)
gugıl diye bişey çıkmış.
erkeklerin neden memeleri vardır diye aratıyorsun.
www.google.com.tr
1,340,000 sonuç çıkıyo.
ilk 500 binden birine tıkla.
0
titiraprap
(13.11.14)
(6)

Hediye önerisi

efsane
Slm arkadaşlar.Nişanlimin doğum günü 3 gün sonra hiçbir fikir bulamadim. Simdiye kadar kolyeydi yüzüktü çiçek vs klasik hediyeleri almisimdir. Farkli bir fikri olan var mi? Birisi yardim etsin. Erkek tarafi benim.
Slm arkadaşlar.
Nişanlimin doğum günü 3 gün sonra hiçbir fikir bulamadim. Simdiye kadar kolyeydi yüzüktü çiçek vs klasik hediyeleri almisimdir. Farkli bir fikri olan var mi? Birisi yardim etsin. Erkek tarafi benim.
0
efsane
(13.11.14)
parfüm almış mıydın?

nişanlının ilgi alanlarına yönelik bir şey alabilirsin.

farklı olarak bana nişanlım sanda spa'dan masaj ve cilt bakımı hediye etmişti mesela, ne sevinmiştim. çok iyi gelmişti. öyle bir şey de olabilir belki.
0
m e l t e m
(13.11.14)
çift masajı ya da tek kişilik masaj hediye et. sonra akşam da yemeğe götür.
0
mahnita
(13.11.14)
biraz nişanlını tanısak fena olmaz ama neyse

- eğer bilimsel makale okumaya meraklı ve ingilizcesi varsa newscientist dergisi üyeliği al

- spor yapıyorsa nabız ölçer saat al

- spor yapmıyorsa spor salonu üyeliği al seneye nabız ölçer alırsın :D
0
neferkitty
(13.11.14)
tabiki büyüğünden peluş oyuncak :)
0
hlyakk
(13.11.14)
kullandığı parfümü ya da güzel kaliteli bir parfüm hem şık hem işine yarar.
0
bal dok yala
(13.11.14)
Teşekkürler arkadaşlar. Parfüm seti araştırması yapıyorum şimdi ancak başka fikirlere de son derece açığım.
0
🌸efsane
(13.11.14)
(2)

Şaraplar hep böyle midir?

elmalikek
Ağzına "hiç" içki koymamış biri olarak geçenlerde şarap denedim. Tadı çok asitli geldi, sanırım meyve suyu gibi yumuşak içimli bir şey bekliyordum.1) Bütün şaraplar veya genişletirsek içkiler böyle asitli midir?2) Yoksa sadece bana mı böyle geldi?İçtiğim: kavaklıdere - rosato - yarı tatlı
Ağzına "hiç" içki koymamış biri olarak geçenlerde şarap denedim. Tadı çok asitli geldi, sanırım meyve suyu gibi yumuşak içimli bir şey bekliyordum.

1) Bütün şaraplar veya genişletirsek içkiler böyle asitli midir?
2) Yoksa sadece bana mı böyle geldi?

İçtiğim: kavaklıdere - rosato - yarı tatlı
0
elmalikek
(13.11.14)
beyaz ve rozeler asidiktir genellikle.

kırmızılara yönelin. tabi güzelce havalandırmak da lazım.
0
m e l t e m
(13.11.14)
Kirmizi ve bogazkere gibi buruk saraplari deneyin.
0
surfer
(13.11.14)
(7)

Midem bozuk ne yemeliyim?

bblainn
Günaydın duyuru sakinleri İki gündür midem ve bağırsaklarım fena. Yesem de kusucam yemesem de gibi bir hal içerisinde ama henüz kusmadım. Acıktım sınava giricem iyice kötü olmadan ne yemeliyim?
Günaydın duyuru sakinleri
İki gündür midem ve bağırsaklarım fena. Yesem de kusucam yemesem de gibi bir hal içerisinde ama henüz kusmadım. Acıktım sınava giricem iyice kötü olmadan ne yemeliyim?
0
bblainn
(13.11.14)
Mide bulantın varsa sakın patates yeme. Kekik kaynatıp iç. Pirinç lapası ve muz da iyi fikir ancak patates mideni bulandırır daha çok.
0
purusha
(13.11.14)
adaçayı
0
sedat peker in yegeni
(13.11.14)
nane limon içsene.
0
nick konusunda kararsizim
(13.11.14)
Nane limon.......
0
aksach
(13.11.14)
geçmiş olsun. nane limon iç biraz zaman geçtikten sonra da çorba iç mideni fazla zorlama.
0
kakao
(13.11.14)
pirinç lapası yoğurtlayıp yiyebilirsin
0
ladybug
(13.11.14)
haşlanmış patates, pirinç lapası, muz, yoğurt +1
0
m e l t e m
(13.11.14)
(18)

toplu taşıma araçlarında rahatsız olduğunuz davranışlar

robin sparkles
bacaklarını yaya yaya oturan adamlar, hayat hikayesini telefonla o an anlatmazsa ölecek kadınlar, duş nedir bilmeyenler diye listeyi başlatıyor ve devamını sizden bekliyorum.
bacaklarını yaya yaya oturan adamlar, hayat hikayesini telefonla o an anlatmazsa ölecek kadınlar, duş nedir bilmeyenler diye listeyi başlatıyor ve devamını sizden bekliyorum.
0
robin sparkles
(12.11.14)
yüksek lisans projesi mi?

cevap: her buldukları yeri anketlemeleri.
0
lancelot du lac
(12.11.14)
istediği yerde inemeyeceğinden korkan teyzeler, ısrarla sizinle aynı yere tutunmak isteyenler..
0
bxgx
(12.11.14)
kapı girişini yayıla yayıla kapatan 3 kişilik kız grubu,
erkekler tarafından uyarıldıklarında da sankı taciz ediliyormuş gibi öfleyip puflamaları ve hiç ortalara doğru ilerlememeleri.
0
neferkitty
(12.11.14)
Duş almayanlar ırkı. İçimdeki ırkçılığı zirveye çıkarıyorlar.

Bugün metroda gördüğüm şey. Kızılay'a geldik, kapılar açıldı. Çıkamıyoruz. İnenlere izin vermiyor metroya binecekler. İte ite sıkıştıra sıkıştıra giriyorlar. Sanki Rohan kapısında bekliyor götler. Bir kez daha bu ülke insanından umudu kestim. Ulan tabakhaneye bok mu yetiştircen, biraz bekleyin insanlar insin, sonra binin amk.
0
faith no more
(12.11.14)
zevksiz müzikleri ile canlı yayın yapan insanlar. nasıl dandik kulaklık kulanıyorlarsa iki koltuk öteden duyuyorum müziği.
0
kuzey li
(12.11.14)
yaşlılara yer vermeyen genç insanlar
0
basond
(12.11.14)
liseliler
0
tirt star
(12.11.14)
ayakta duranların oturanlara gereğinden fazla yakın durmaları oturan kişi bakımından çok rahatsız edici. hele koridor kısmı boşken iyice sinir bozuyor.
0
m e l t e m
(12.11.14)
bacaklarını ayıra ayıra oturan
inenlere öncelik tanımayan
bağıra bağıra telefonla konuşan
gereksiz uzun göz kontağı kuran
bişeyler yiyip içen
0
battal gemalmaz
(12.11.14)
Amerigadaki gibi tekmeli tohatlı kavga çıkmaması:/
0
egostatic
(12.11.14)
cıstak cıstak müzik dinleyenler.
0
[silinmiş]
(12.11.14)
Çok yüksek sesle konuşanlar. Bütün otobüs dinlemek zorunda mı muhabbetinizi amk. Üçüncü kattaki albay amca moduna giriyorum direk böyle bir şeyle karşılaşınca.
0
vedat chili peppers
(12.11.14)
Sakız çiğneyenlet ve çiğnedi yetmiyor gibi o sakızı şişirip patlatanlar.
Yüksek sesle abuk müzikler dinleyenler.
Oturduğun zaman yanında dikilip orana burana dayananlar.
Oturduğun koltuğa yaslanmaya çalışanlar.
Torbalarını ya da ıslak şemsiyelerini bacağının üstüne lönk diye koyup oralı olmayarak havaya Bakanlar.
Minibüslerde parasını vermeden oturup sonra dürte dürte şunu uzat diyenler. ZATEN HER TÜRLÜ TEMASA UYUZUM AMK.
insanların tutunduğu direğe dayananlar.
Sen mesaj yazarken senin telefonuna bön bön bakanlar.
Gazete okuyorsan gazetene saçla olanlar.
Güne giden tombalak teyzelerin bağrış çağrış sohbetleri.
Ergenlerin küfürlü yüksek sesli sohbetleri.
Aynı yerde sabit duran kımıldamayan gereksizler.
Bindiği andan indiği ana kadar telefonda hayat hikayesini anlatanlar.
Telefonda bağıra bağıra konuşan amcalar.
Herhangi bi şey için omzuna pat pat vuranlar.
Yanınıza oturması için müsaade ettiğiniz halde insanların yana gay yana demesi.
0
bir nick var benden iceri
(12.11.14)
her sabah okula giderken ve her akşam okuldan gelirken başıma geliyor bu. mekan ankara çayyolu metrosu. metrodan inenlere yol vermeden içeri dalmaya çalışan barzolar var. amına koyim her gün istinasız oluyor bu ya,omuz atmaya başladım bende bıraktım artık sözle uyarmayı.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(12.11.14)
> affedersin yrrak gibi kapının tam önünde dikilen, bu da yetmiyormuş gibi etrafında ne olup bittiğine bile bakmadan öyle mal gibi duran tipler.

ya anlıyorum kimisi nerede ineceğini bilemiyor, kapıya yakın durmak istiyor falan ama tam önünde durma bari. kenarda köşede bir yerde sıkış. mal gibi tam kapının önünde duruyor. deli oluyorum.

> son durağa yaklaşılırken milleti itip kakarak kapıya gitmeye çalışan arızalar.

otobüsten ya da tramvaydan iniyor olsa tamam anlarım, acelesi vardır her saniye önemlidir falan. ama herif metrodan iniyor. kapıda tin tin yürümeye başlıyor. yürüyen merdivende de sağda öyle tin tin çıkıyor. ahaha. lan zaten son durak, herkes inecek. acelen yoksa niye milleti eze eze kapıya yaklaşmaya çalışıyosun?
0
pescador
(13.11.14)
oturarak giden dalyarrakların otobüsten inmek icin son saniyeye kadar oturmaları.
0
all girls dream
(13.11.14)
deodorant kullanmayan ve dişlerini fırçalamayan insanlar
0
razvan rat
(13.11.14)
kadınların kol altına tüfek gibi sıkıştırdıkları, uçları kılıç gibi batan, çarptığında gülle gibi acıtan kol çantaları.
0
manuel mandalina
(13.11.14)
(32)

İnsanın neresindeki hangi vücut sıvısı daha çok saygı uyandırır?

compadrito
Hı?
Hı?
0
compadrito
(12.11.14)
BOS
0
neferkitty
(12.11.14)
oo aynen beyin omurilik sıvısı alırım bi spinallik
0
GreyFever
(12.11.14)
herkeste olmasa da, aklıma ilk amniyon sıvısı geldi.
0
bxgx
(12.11.14)
testis-sperm (biri yazacakti)
0
bohr atom modeli
(12.11.14)
ter dışında herşey olabilir.
çok zor bir soruydu bu compadrito :)
0
rock n roll
(12.11.14)
meme-süt

yeni doğanın yaşam kaynağı.
0
m e l t e m
(12.11.14)
Alın teri. Evet geyik ama TDK'ya baktım ayrı yazılıyormuş en azından bilmeyenlerin kârı bu olur.
0
oldboy
(12.11.14)
plasenta?
0
namus ninjası
(12.11.14)
manly tears ise gözyaşı da iyi aslında ;_;
0
namus ninjası
(12.11.14)
mide asidi
0
battal gemalmaz
(12.11.14)
Peki neden?
0
🌸compadrito
(13.11.14)
benim için ter.
çünkü emek, çünkü ar, çünkü masumiyet.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(13.11.14)
Duruma göre değişir.

İlki oldboy + 1. Çok çalışmaktan gelen ter gayet saygın bir şey.

Sonra hastaya bağışlanan kan ve lenfler var. Hele ki ilik nakli.

Peşinden, kadınlı-erkekli senden sıvı getirebilen kişiye çok saygı duyabilirsin, duruma göre madalya bile vermek istenebilir.

Uğraşıp da bir şeyi başarmış, birçok şeyin üstesinden gelmiş bir insanın zafer gözyaşlarına, onu ayakta alkışlayarak saygı duyarsın. Ya da başaramadıysa da, hüzün gözyaşlarına ortak olarak saygı duyarsın. Yakınını kaybeden birinin de gözyaşları saygındır.

Kendinden büyük bir zalimin, kimsenin bir tarafı yemezken, suratına tükürmeyi başaran bir kişinin tükürüğü de saygın olabilir.
0
aychovsky
(13.11.14)
gözyaşı. mutlulukta ve hüzünde gözyaşı. yaşayan ölüler ile yaşayan hayatlar arasındaki tek farkı yaratan sıvı.
0
dessy
(13.11.14)
ilk tur cevapları okuduğumda, 3 kişiye hafifçene kırıldım:

1. neferkitty'ye: Bu soruyu sorarken, BOS hiç aklıma gelmemişti. Hastanın belinden, elceğizimle BOS aldığım ilk günü ve ilk ânı hatırlıyorum da, o billur damlasını görünce, içimden geçen ilk his, gönlümde Tanrı'ya secde etmek olmuştu. Ben ''ana sütü mü, alın teri mi?'' ikilemini aşamamışken, beni düğüm ettin neferkitty. Sana sadece şöyle itiraz edebilirim, BOS'a bu kadar saygı duyacaksak, extracellular fluid'a ne kadar saygı duyacaz? Hangisi daha az saygıyı hak ediyo?
2. rock'a: ter dışında nası herşey olabilir yav? Zaten soruyu insanın 'neresindeki' diye sormamın sebebi o. Taam, koltuk altı, apış arası terine saygı duymanı beklemiyoz da, alın terini nası sildin attın bi kalemde?
3. oldboy'a: Alın teri nasıl geyik olur yav?

m e l t e m, madem sütçü bi tek sen çıktın, kolostrum de bari de, tam olsun! doğuyon, bi de bakıyon ki, bissürü şeye karşı aşı'n hazır! çiçek gibi tazecik, kıymetli bi tanecik, ana sütü gibi tertemiz...

bohr atom modeli, yüzüne aynı anda 3 erkeğin boşaldığı kadının yüz ifadesini görünce, spermin ne kadar saygı duyulması gereken bir sıvı olabileceğini ben de düşündüm. yannış annama olmasın, fotoğrafta gördük tabe.

comptrol, ne kadar zor bu dediğine karşı çıkmak!
bi kere, hayat kurtaran bi sıvı. yeterince ve doğrusundan bulup da zamanında verebilirsen, hayat kurtarıyon. sonra en önemli kargocu. Allah etmiye, 2 dakka gitmese, beyin bayrağı çekiyo!
Harp zamanında en stratejik unsurlardan biri. Sonra işin içine, muhtâc olduğun kudret giriyo, bayrak giriyo, memleketin her karış toprağı giriyo, yerde kalmayacak giriyo, panpa ya da panpiş giriyo, sen de düğüm ettin beni kenks!

ninja, plasenta pek sıvı gibi olmuyo abim be! üzgünüm. doğumevinin arka bahçesindeki kediler niye tombul olur hiç düşündün nü?

bxgx, çoğzel bi cevap valla! içinde yüzüyon ve seni boğmayı bi tarafa bırak, seni koruyo.

battal, mide asidine neden en çok saygı duymam gerektiğini, kafamda tam canlandıramadım. mesai sonrası kafa kalmadı, belki de ondandır.

ninja, aychovsky ve dessy: göz yaşı da güzel cevap. ninja, manly demenin sebebi, 'qarı gibi ağlama lan?!?' azarlamasındaki mesaj mı?

hayat aplam, hiç şaşırmadım bu cevâbına!

aychovsky, tükmük de hayat kurtardıydı, hatıllıyon nu? Van depreminden sağ kurtulan bebeyi, annesi tükmüğüyle kurtatdıydı. ana sütünden sonra, ana tükmüğü! yannız, 'senden sıvı getirebilen' kısmı heyecannı olmuş! Ankara'da çalışıyoken, Amerika'dan bi herif transfer ettiydim bizim şirkete. Bildiğin Amerikalı. Götürdüm ve ellerimle TÖMER'e yazdırdım. 3 Vakit sonra, ofisteki radyoda, gâvurca bi şarkı çalarken, bizimki, 'Cık cık cık, terbiyesiz!!!' dedi Türkçe. Ben afalladım tabe, 'Hobaaa!! Nooluyoz lan? Bu herife cık cıklamayı ne ara öğretmiş bu TÖMER?' düşüncesinnen, 'Neye terbiyesiz dedi aceba??' düşüncesi bi anda rekabete girdi ve terbiyesiz merakı galip geldi. Meğer şarkıda, 'She was wet where it counts!' diye bi laf geçiyomuş. Herifin bunu bana annatması kısa sürdü de bende intikal geç oluştu.
0
🌸compadrito
(14.11.14)
compadrito, alın teri çok önemli bişey, çok saygı duyulası haklısın ben de böyle düşünüyorum. fakat benim bu cevabım biraz şaka, espri mahiyetinde bişey. yine de özür dilerim. sen benim duyuruda düşüncesini en ciddiye aldığım kişisin.
0
rock n roll
(14.11.14)
hocam, süt ter ikilemi demişsiniz. önce ben de aynı ikilemde kaldım diyebilirim. düşünce sürecimi anlatayım:

soruyu okuyunca ilk önce insanın bütün sıvılarını tek tek bilmediğimi düşündüm sonra bunun normal olduğunun ayrımına vardım. soruyu soran doktor olunca, ister istemez işlevinden haberimiz olmayan bilmediğimiz önemli bir sıvımız da olabileceğini düşünüyorsun. mesela müendis, öğrenci avkat vb sorsaydı bu soruyu çok ayrıntılı düşünmeden (halk tipi)cevaplardım. ya da mesela testestoron nickli biri sorsaydı goy goy sorusu der girmezdim.

kendi cevabımı düşünmeye başladığımda ilk aklıma gelen süt oldu. süt hakkaten saygı duyulacak bir sıvı. öyle düşünüyoruz. mesela "sütümü helal etmem" sözü var, vicdani tehditlerin en büyüğü. benim diyen adam kaldıramaz. "süt hakkı" var, "ananın ak sütü gibi helal olsun" var.. süt konusu çok önemli. ancak bana göre sütün önemi sıvı olarak değil, bir bütün olarak, doğum öncesi ve sonrasını kapsayan sürece saygı. var olmaya saygı aynı zamanda.

sıvıları düşünmeye devam ediyorum.
doğumlarımın birinde suyum erken gelmişti. o suyun bebek için öneminin sütten büyük olabileceğini düşünüyorum. yaşamsal önemi var. en basitinden (aslında hiç de basit değil biliyorsunuz) bebek kuruya kalınca doğum süreci uzuyor, bebek bir süre oksijensiz kalıyor. sonrası bir ömür boyu sürecek acı olabiliyor.
hemen ardından plasentaya geçelim. evet o da çok önemli. (sıvı gibi değil ama sıvı gibi de aynı zamanda)
e böyle bakınca hangisi saygıyı hak etmiyor ki diyorsun.

süte geçiyorum. süt sadece kadınlarda bulunan bir sıvı. siz insan demişsiniz. erkeklere de haksızlık etmek istemiyorum aynı zamanda. var olma sürecimizde fiziki olarak babanın da payı var. doğum sonrasında babanın da çok çok emeği var. hatta öyle babalar var ki bir tek rahimleri yok, anadan daha çok emek veriyor bebeğine yavrusuna.

sonuç olarak ter yazıyorum. çünkü görüyorum ki sütü süt yapan olgu emek ve masumiyet. (ananın koşulsuz sevgisi bence masumiyetin ta kendisi ve pınarı)
hemen burada eskilerden onay alıyorum:
"evlat değil emek sevilir" daha çok babalara hitap eden bir söyleyiş olsa da analar için de doğruluk payı büyük.

üstelik "ter"in emek ve masumiyetten bir fazlası var; utanma, ar. utanan insana saygı duymak lazım. (utangaç değil, utanabilen)

rock n roll ın cevabında da haklılık payı var, siz unutmuş olabilirsiniz oralarda da yıkanma sorunu hala devam ediyor hocam burada. bu da biraz utanabilmeyle ilgili:) başkalarını rahatsız edince utanıp kızarıp terleyen de var, terini temizlemeyip çevresini rahatsız etmekten utanmayan da.

not: çıkmam lazım, alel acele yazdım, hatalar olduysa affola:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.11.14)
bazı toplumlarda/inanışlarda kan.
kan davası, kan kardeşi, kanının son damlasına kadar savaşmak vs...

sadece ortadoğu veya türk/kürt/arap coğrafyasını kasdetmedim:
kan içerek hayatta kalma miti (vampirlik)
bakire kanı akıtma, içme vs (satanizm)
0
ezeriko
(14.11.14)
kolostrum'u yeni öğrendim. o zaman kolostrum ve devamındaki süt diye cevabımı genişleteyim. biri olmadan öteki de olmuyor diye anladım okuduğumdan.

en önemli sıvı sorulmuş olsa kan derdim. süt bence daha saygın. kanın, her şeyin tam olduğu halde ana sütü emmezsen bağışıklığın gerektiği kadar iyi olmuyor. ana sütü seni hayata hazırlıyor, koruyor, güçlendiriyor. hem de analara özgü bir sıvı. onlara özel. doğadaki tüm memeli dişilerde de var. çok güzel, çok hayranlık uyandırıcı geliyor bana.
0
m e l t e m
(14.11.14)
hayat aplam, alel acele yazdığın buysa, Allah etmiye bi de özenip, düşünüp, taşınıp yazaydın, ne okiycaktık acaba? bu bile başucu eseri olmuş! suyu gelmiş mi gelmemiş mi mevzuundaki su, bxgx'in bahsettiği amniyon sıvısı. bebe onun içinde yüzüyo biliyon. sonra vakti gelince, önce keseyi çıtlatıyo ve su öyle geliyo. 35 yaşı geçen anne adaylarının karnından iğneynen acıcık alıyolar o suyu, soğna da bakıyolar, bebede bi yannışlık, bi arıza neyin var mı diye.

rock ben onu latife olsun diye yazdığını biliyom, üstelik çok zor bi soru bu diye de eklemişin. ben de şakacıktan ve hafifçene kırıldım zaati. enişteye selam sööle. seni atıp tutarkene belini sapıtmasın bak! yiğenin kardeşsiz kalır soğna!

valla düğüm oldum ben! hâlâ alın teri, ana sütü ikilemini aşabilmiş değilim. hayat aplam, bi de 'sütü bozuk' diye tabir var. cümle içinde kullanalım: 'cinsini cibiliyetini .iktiğim, südü bozuk lan bunun!'
0
🌸compadrito
(15.11.14)
pleural fluid
0
habib
(15.11.14)
neden habib hocam?
0
🌸compadrito
(15.11.14)
ciğer zarları arasında bulunuyor, esneme sürtünme nefes alışverişi elastikiyet için vs çok önemli. gitmesi ölümcül olabilir.
0
gates
(15.11.14)
insanın özgürlüğü için savaşırken aldığı yaradan akan kan desem aşırı hamaset olmaz di mi? yeni geldi aklıma.
0
namus ninjası
(15.11.14)
perikardda da var mı ondan gates hocam? yoksa pericardial effusion olunca mı oluyo sadece? patolojik mi?

namus hocam, dağda ölen ayrılıkçı örgüt mensuplarının kanı da dahil mi buna?
0
🌸compadrito
(15.11.14)
eğer ayrılmayı başarıp kendi resmi tarihini yazarsan evet. acayip kutsal bir kan oluyor hatta. özgürlüğü alamadığın sürece hayınsın, dolayısıyla kanın da bozuk oluyor o süreçte. mefhum basit aslında.
0
namus ninjası
(15.11.14)
peki mesela, İstiklâl Harbi'nde dökülen kanlar?
0
🌸compadrito
(15.11.14)
eklemler arasındaki sıvı. bilinen en lubricant (kayganlaştırıcı, kaygan) sıvı imiş lendisi.
0
yirmisantim
(15.11.14)
20 cm, hadi yaa?!? vay anasını! ulan amma çok sıvı var be! naapmışlar lan bize?
0
🌸compadrito
(15.11.14)
he.. onlar da. varmaya çalıştığın nokta ne compadrito?
0
namus ninjası
(15.11.14)
benim de ilk aklıma gelen amniyon sıvısıydı --hep bu hormonlar
0
niye ama
(15.11.14)
namus, sesli düşünerek, ileri sürdüğün şeyin ne kadar mantıklı olduğunu bulmaya çalışıyorum. söylediğinde müthiş bir haklılık payı olduğu aşikâr. Çin Halk Cumhuriyeti devriminde, uzun yürüyüş'e katılmış ve sağ kalmış olanların, Parti içerisinde müthiş bir rütbeleri ve prestijleri olmuş.

ama vatan işgal altındayken savunmak için dökülen kan, özgürlük kazanmak için dökülen kandan niye daha az saygı uyandırsın?
0
🌸compadrito
(15.11.14)
(44)

Hobileriniz neler?

m e l t e m
Hobiler hakkında açılan duyurular oluyor, ama "CV'de 'hobi' olarak ne yazmak lazım" ya da "X hobi midir" gibi oluyor daha ziyade... Ben duyurucuların hobilerini merak ettim. 2-3 hobinizi yazar mısınız? Spesifik olarak yazarsanız güzel olur. Örn: "Enstrüman çalmak" yerine, "keman çalmak" gibiFarklı b
Hobiler hakkında açılan duyurular oluyor, ama "CV'de 'hobi' olarak ne yazmak lazım" ya da "X hobi midir" gibi oluyor daha ziyade...

Ben duyurucuların hobilerini merak ettim. 2-3 hobinizi yazar mısınız?

Spesifik olarak yazarsanız güzel olur.
Örn: "Enstrüman çalmak" yerine, "keman çalmak" gibi

Farklı bir şeyler çıkacak mı bakalım.

Edit: Bu duyurunun amacı tavsiye almak değil. Sorum CV'ye ne yazıyorsunuz, ne yazılır değil. Profesyonellik olması gerekmiyor hobide, oyun hamurundan bir şeyler yapma, lego yapma vb. hobiniz varsa onu da yazın. ^_^ Sizi tanımak için soruyorum ben bu soruyu. İnsanların hangi uğraşılardan keyif aldığını öğrenmek hoşuma gidiyor.
0
m e l t e m
(12.11.14)
cv demirbaşları : sinema, spor, müzik.
0
japon askeri
(12.11.14)
gitar çalıyorum
illüstrasyon yapıyorum
kaligrafiyle ve handlettering ile uğraşmaya başladım

hier kommt un da dediği gibi özel bir ilgin olan alana ait okumalar araştırmalar deneyimler de sayılır
0
freebird5406_2
(12.11.14)
gitar çalmak
ney üflemek
cd ve plak koleksiyonu
0
mermize
(12.11.14)
Osmanlı mutfağı
Uzun mesafe koşu
Yağlı boya (eski hobim, şimdi zamanım yok)
0
[silinmiş]
(12.11.14)
ben dış ticaret departmanında çalıştığımdan, başvurularım da bu yönde olduğundan, işim sık sık seyahat gerektirdiğinden ve perakende sektöründe yer aldığımdan şunları yazıyorum;

Seyahat, Fotoğraf

Bonus olarak sinema ve teknoloji de yazıyorum.

başvurduğun işle alakalı olabilecek hobilerin varsa mutlaka onları yazmanda fayda var.
0
emfuzi
(12.11.14)
Puzzle yapmak, bisiklete binmek, fotoğraf çekmek.
0
Dr_Stat
(12.11.14)
Puzzle ve Ebru Yapmak.
0
sotw
(12.11.14)
resim yapıyorum, heykele meraklıyım kursa gideceğim.
0
rock n roll
(12.11.14)
@douchebag ve @rock n roll'un hobilerini sevdim.

Motor sporları da güzelmiş.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
benim hobim yok.

çok fazla maç izliyorum. spor pek fark etmiyor. basketbol, futbol, voleybol, buz hokeyi... ne bulursam. kulüplerin kültürleri, taraftarları, atmosferleri, o anki durumları vs. hep ilgimi çekmiştir. işim de bununla alakalı zaten. hobim sorulduğunda MAÇ İZLEMEK dediğim zaman haliyle çok gülüyor insanlar ama ben çok memnunum. kitap okumak gibi bi' şey bu. farklı dünyalar, farklı karakterler tanıyorsun. sporun güzel yönünü görüyorsun falan filan.

onun dışında hobim yok valla sığırın tekiyim. kitap okurum müzik dinlerim başka hiçbi aktivitem olayım yok. elektronik müzik yapmak istiyorum. kurs kaydını kaçırdım. keman çalmak istiyorum. ders/keman alacak param yok. mal gibi duyuru kasıyom.
0
pescador
(12.11.14)
Osmanlı tarihi. Siyasetten ziyade günlük Osmanlı hayatı. Bayılıyorum. Saatlerce araştırabilir, bilgi okuyabilir, bilgin birisinin sohbetlerini dinleyebilirim.

Resim çizmek. Stilistlik ve soyut şekiller üzerine resim çizmekten feci keyif alıyorum. Bu akşam güzel bir bira eşliğinde çizimime devam edeyim hatta, iyi ki hatırlattın.
0
dessy
(12.11.14)
Akustik ve elektro gitar çalıyorum. Altyazı çevirisi yapıyorum, bin kişi indiriyor iki kişi teşekkür ediyor, 998 kişiye küfrediyorum. Hatta buradan da New Girl altyazısı indiren varsa ve kulakları çınlıyorsa benim yüzümdendir.

Klasik olarak film izlerim, yabancı dizi izlerim, kitap okurum, çok müzik dinlerim. Fenerbahçe maçlarını izlerim, bu sene Chelsea maçlarını da izliyorum. Ekşi'de entry giriyorum falan böyle. Bir de yemek yerken mutlaka NTV Spor açık olur. Tv'de tek izlediğim kanal o Lig Tv ile birlikte.
0
i was made for you
(12.11.14)
Yemek yapmak. Mutfağa girdiğim zaman bir günümü sırf yemek yaparak geçirebilirim sanırım.
0
angelus
(12.11.14)
ben bir kere cv'ye puzzle yazdım herif bana direk "en son hangi puzzle yaptın" dedi. sonra da çok zekiymiş gibi "nasıl şaşırttım mı " diye sordu. basketbol, futbol yazdım bana kurallardan bahsediyor. kuralları biliyor musun diye.
0
yapma volkan
(12.11.14)
Ben birde farklı ülkelere ait mutfak yemeklerini yapmayı/denemeyi çok severim.
0
dessy
(12.11.14)
@yapma volkan
CV'ye yazdığın hobiler hakkında böyle sorular sorulması doğal.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
kitap okumak (sadece CV de yazmak gibi değil gerçekten haftada 1 bazen 2 kitap bitiriyorum:) özellikle polisiye ve macera romanları
puzzle yapmak
örgü örmek (özellikle kış mevsiminde)
0
hatunun biri
(12.11.14)
gitar çalmak, dans etmek, fotoğrafçılık, resim yapmak. pasif olarak yaptıklarım ise klasik film, dizi, tiyatro falan.
0
r_u_h
(12.11.14)
trombon çalıyorum ortaokuldan beri o yüzden hep konservatuara gitmek istedim fakat klasik yap ama hobi olarak yap durumları oldu, sinir olup 7-8 arkadaş orkestra kurduk amatör şimdi 100 küsür kişiyiz :) ocakta 3 şehirde konserimiz var;

motosiklet kullanıyorum gerçi tam hobi sayılmaz hayat felsefesi gibi oldu, Türkiye'nin çoğu şehrini gezdim hedef Asya üzerinden Bering bogazını geçmek;

spor default zaten spor diye hobi mi olur la
0
mirty
(12.11.14)
boks
yemek yapmak
karalama yapmak. -> karakalem desem değil, sketching desem o da sayılmıyor galiba :(

ekstra: motorsikletlere özel bir ilgim ve sevgim var, bi iron 883 almak istiyorum. tabi önce okulu bitirip para biriktirmem lazım. :')
0
vedat chili peppers
(12.11.14)
ne çok motorcu varmış!

boks da güzel.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
@meltem

adam benim hobimi ne yapacak. oturup puzzle mi çözeceğiz?
0
yapma volkan
(12.11.14)
Çeşit çeşit çiçeklerim var (ağırlıklı kaktüs ve sukulent) Yetiştiriyorum, üretiyorum, şu an menekşelerim üzerinden hibrit çalışması yapıyorum, terrarium gibi aranjmanlarla uğraşıyorum. her bitki için araştırma yapıyorum ve ajandam var bu bağlamda kullandığım.

Ufak bir akvaryumum var, yerim uygun olduğunda onu büyütme hayali kuruyorum.

El yapımı şeylerle uğraşıyorum ufak tefek, kalemliktir yastıktır öyle şeyler.

Her ay en az bir tiyatro ve konser (en son p.tesi çello konçertosu dinlemeye/izlemeye gittim)
0
gmzo
(12.11.14)
@yapma volkan
O zaman yazmayacaksın hobilerini. :) Yazdığın için soruyor. Gerçekten o yazdığın şey senin hobin mi, yoksa öylesine mi yazdın, onu bilmek istiyor.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
Çiçek üretimi şahaneymiş. Bayağı da değişik.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
Piyano&keman çalmak, fotoğraf çekmek, başkalarının çektiği fotoğraflara bakmak, özellikle osmanlı,ingiltere ve 2. dünya savaşı tarihiyle ilgili kitaplar okumak veya filmler izlemek. Ps3'te oyun oynamak işte bunlar hep hobilerim ama hiçbirisini yazmıyordum cv'de hobi sekmesini kaldırmıştım sonra bi sinema, piyano çalmak yazdım pek farkını göremedim açıkçası yazmakla yazmamamın.

Bi de bizim şirkete inşaat mühendisi arıyorduk iş başvurularına ben bakıyordum, başkalarının davranışlarından karakter analizi yapmak yazmıştı, mail adresi de zumbadancer@hotmail tarzı bir şeydi sanki, böyle saçmalamadıkça her türlü hobi yazılır aslında.
0
ekaterina
(12.11.14)
www.eksiduyuru.com buldum duyurumu burada da sormuştum :)
0
ekaterina
(12.11.14)
@ekaterina
Bu duyuruyu açmadan önce böyle duyuru var mı diye bakarken gördüm o analiz yapma zımbırtısını. 3. sıradaydı hatta. :) Bayağı komik. Belki Sherlock Holmes'e, Dr. House'a filan özenmiştir.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
Yan flut caliyorum.
ukulele caliyorum.
neye basladim.
puzzle i yapmayi seviyorum.
Asiri bos zamanlarimda resim de yapiyorum.
bilimkurgu kitaplarina düşkünüm. Gerci bilimkurgu olsun camurdan olsun. Dizi film her turlusune. Kendim de bir seyler yazmaya calisiyorum.
0
rayde
(12.11.14)
hazir konu hobilerken, aramizda boks yapan hatun arkadaslar varsa bana mesaj atabilir miii? cok istiyom boks yapabilmek!!!!
0
dessy
(12.11.14)
kitap okumanın (ayrıca sinemanın da) gerçek anlamda hobi sayılabilmesi için öncelikle sistemli bir okur olmanız, okuduğunuz kitap, yazar, edebiyat akımı ile ilgili ciddi araştırmalar yapmanız, belki kendinizin bunların üzerinde yazmanız, not tutmanız vb gerekir. bunun dışında kitap okumak herkesi zaten yaptığı, yapması gereken bir etkinliktir.

benim hobilerime gelirse edebiyat, kitap kulübü ve çağdaş plastik sanatlar, sanat tarihi

ayrıca sağlıklı ve değişik yemekler yapmak.
0
mea maxima culpa
(12.11.14)
Yugoslav iç savaşı müzikleri dinlemek, Işid neşhitleri dinlemek, 4chan, ekşi'de falan takılmak, 31 çekmek, yemek, pc oynamak.

Wohooooo.

Yavaş yavaş hayalini kurduğumuz şehirli, aristokrat sınıf oluşuyor mu ne?

Adam Ortaçağ İngiliz resim sanatı falan diyor ya la. Piyano, keman, yan flüt çalmak.

Beyler cidden soruyorum aile olarak bu kültürden mi geliyorsunuz yoksa kendiniz mi böyle şeylere merak sardınız? Hangi dürtü sizi bunlara yönlendirdi?
0
dios
(12.11.14)
- saksafon çalmak
- yeni diller öğrenmek
- elektronik prototip yapmak
- ekşi sözlük yazarlığı
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(12.11.14)
ekşi sözlük yazarlığına hobi demeyelim yahu. :)

twitter fenomenliği, facebook üyeliği, instagram kullanıcılığı gibi hobiler de türer sonra.
0
🌸m e l t e m
(12.11.14)
mızıka çalıyorum.
tipografi ile uğraşıyorum. kendi font çalışmalarım var.
avrupa ve latin amerika başta olmak üzere bağımsız sinemayla ilgileniyorum.
diy hastasıyım, içini açmayı seviyorum.
0
battal gemalmaz
(12.11.14)
piyano
bateri
maket (daha çok gemi ve uçak)
eskiz
arada satranç(ayda 2 defa yaklaşık)
0
shotgunwoman
(12.11.14)
taş boyamak.
akrilik boya yapmak.
ukulele çalmak.
füzyon mutfak (ekonomik sebeplerden ve malzeme sıkıntısından dolayı en az ilgilenebildiğim hobim.)
0
kırmızıkaşekaban
(12.11.14)
Maymun iştahlı biri olduğumdan sadece yıllardır devam ettiklerimi yazıyorum:

gitar çalmak, plastik maket(2'nci Dünya Savaşı Alman Hava Kuvvetleri ağırlıklı), gemi modelciliği, radyo kontrollü uçaklar, sanal havacılık(simülatör, sanal hava yolları vb.),
ahşap oyma/dekupaj ve balkon bahçeciliği.
0
crescendo
(12.11.14)
scuba
0
cokponcik
(12.11.14)
uyumak, sci-fi dizi, film falan izlemekti eskiden. şimdi ona da pek zaman olmuyor. sadece uyumak :)
0
merena
(12.11.14)
bir süredir el süremesem de maket yapmak ve ufak dioramalar hazırlamak.
0
silent storm
(12.11.14)
Tenis, yoga, yuzme, fitness. Spor yapmak hobi sayiliyor mu bilmem ama bos kaldigim anlari boyle gecirdigimden hobi sinifindaymis gibi geliyor.
Absurd tiyatro. Absurd oyun okumasini, dramaturji yapmasini, reji calismasini, bastan sona her seyini sevdigimden yazdim CV'ye.
Bilissel psikoloji.
Manga cizimi.
Rus edebiyati.
0
kokorecolsadayesek
(12.11.14)
çiçek bakmak. tohumdan fidandan. ikisini de yapıyorum. meyve sebze süs bitkisi hepsi var.

maket yapmak.

siyasal tarih. okumak ve izlemek.

20 kasımda analog makine alıcam bi tane. fotoğraf çekmeye başlıyorum.

kamp yapmak. doğa yürüyüşü yapmak.

el yapımı saçma şeyler
0
durbikonusucaz
(12.11.14)
Film seytretmek, çiçek yetiştirmek, resim yapmak, yemek yapmak ve örgü örmek ( muhteşem battaniteler ördüğüm söylenir)
0
saklisecilmemis
(13.11.14)
(4)

Güzel bi cheddar peyniri varsa alırım bi dal

princess 0f suburbia
türkiye sınırları içinde en iyisi hangisi?
türkiye sınırları içinde en iyisi hangisi?
0
princess 0f suburbia
(12.11.14)
ben pınar'ınkini seviyorum. tostu çok güzel oluyor.

benim dediğim şu: m1.behance.net

burger peyniri farklı.
0
m e l t e m
(12.11.14)
Rani cheddar
0
sirena
(12.11.14)
markayı hatırlamıyorum, ama karfur'da satılan güzeldi.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(12.11.14)
cheddar derken ingiliz cheddarı mı amerikan cheddarı mı? şu sarı burger peynirden bahsediyorsanız Pınar'ınki fena değil. Ingiliz cheddarı diyorsanız yine aynı markanınki fena değil türk markalarından.
0
april12th
(12.11.14)
(46)

devlet hastanesi randevusuz

pescador
bu zamana kadar hep randevumu alıp gittim vergisini veren süper bir vatandaş olarak. ancak perşembe günü, MR sonucumu aldıktan sonra bir doktor görmek istiyorum. görmem lazım. hayati olmasa da aciliyeti olan bir konu diyebilirim.belgelerimle konuşursam anlayış gösterirler mi? araya kaynama ihtimalim
bu zamana kadar hep randevumu alıp gittim vergisini veren süper bir vatandaş olarak. ancak perşembe günü, MR sonucumu aldıktan sonra bir doktor görmek istiyorum. görmem lazım. hayati olmasa da aciliyeti olan bir konu diyebilirim.

belgelerimle konuşursam anlayış gösterirler mi? araya kaynama ihtimalim/şansım var mı? veya direkt olarak acile gitsem, ilgilenirler mi? aylardır kafanızı sktim zaten bununla ama sorun şu,

20-30 adımdan sonra sağ bacağım komple iptal oluyor ve yürüyemiyorum. bazen sola da vuruyor. yani dışardan baktığınız zaman evet kaykıla kaykıla da olsa yürüyebiliyorum ama dayanılmaz bir acı ve rahatsızlık söz konusu. bunun yüzünden iki tane vizemi kaçırdım. bugünü dinlenerek geçirmeme rağmen hala ağrıyor bacağım.

kendi doktorumla randevum pazartesi günü ama ben o hastaneden tedavi görmeden eve bile dönemem. çok zor. o yüzden gerekirse çirkeflik yapıp perşembe kendimi bi doktora göstermek istiyorum.

böyle söylersem zorlarsam olur mu? "olmaz" deseniz de deniycem ama bi motivasyon-gaz olur belki diye sorayım istedim. hastanede çalışan falan varsa belki "oo kardsm o durumda yardımcı olurlar ya ayıpsın" der ne bileyim. çok ilginç şeyler.
0
pescador
(12.11.14)
ya yeter!!!!!! böyle şeyler için ACİLE GİTMEYİN!!!!!! acile acil hastalar gelir!!!! acil, sizin işlerinizi kolay yoldan hallettirebileceğiniz yer değildir! bu şekilde her gün yüzlerce hasta geliyor acile
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
@ayşe kadın fasulyesi, ahaha. şu yaşıma kadar bir kez acile gitmedim. belimin ağrısından düzgün yürüyemediğim halde randevu aldım da randevu gününü bekledim.

yürüyemiyorum diyorum sana, iki tane vizeyi kaçırdım. 20 yaşındayım, yürümeye çalıştığım zaman gözümden yaş geliyor acıdan. ne yapmam lazım acile gelmek için, öleyim mi illa? bacağım kopmadığı, ağlayıp zırlamadığım sürece acilden sayılmıyor mu?

pazartesiye daha bir hafta var neredeyse. bu süreçte alışverişimi sen yapacaksan, sınavlarıma sen gireceksen tamam gelmeyeyim acile. herhangi bir vatandaş şimdiye 100 kez acile gitmişti. doktorsun bi' de sen güya. tavra bak. doktorları çok severim, istisnasız hepsine büyük saygı duyarım. sana acayip uyuz oldum. iyileşince seni dövücem.
0
🌸pescador
(12.11.14)
ahahah çok temsili olmuş
acile gidersen böyle bir şey ile karşılacaksın işte sen randevunda git pescador sdhgfhdg
0
neferkitty
(12.11.14)
acile gitme, oraya hayati tehlikesi olanlar gitsin. fizik tedaviciye git parasını verip durum senin için bu kadar mühimse. başka kişilerin hakkına, randevusuna, zamanına tecavüz etme.

edit: acil servisi acil müdahale gerektiren durumlar için var. bu da demektir ki acil müdahale edilmezse ortaya hayati tehlike çıkabilir. illa ki ölüyor olmak gerekmiyor; organlarda kalıcı bir hasar da hayati tehlikedir, zehirlenme de.
0
m e l t e m
(12.11.14)
@pescador acile gidersen kas gevişetici falan yaparlar günü kurtarırsın belki ama randevulu gibi muayene edeceklerini sanmam.

@ayse kadin fasulyesi hastahaneye giderken önyargılı mısınız diye sormuşsunuz bir kaç saat önce ben önyargılı değilim doktora karşı ama siz hastaya karşı önyargılınız sanki.
0
kuzey li
(12.11.14)
Acile sadece hayati tehlikesi olanlar mı gidiyor allah aşkına? Bizim buralara başı dönse tansiyon ölçürtmek için ambulans çağıran yaşlı teyzeler var. Gün içnde acile kaç tane cidden hayato tehlikesi olan kişi geliyor da sen onu engelleyeceksin? Zaten gerçekten kötü durumdaymışsın yürüyemiyorum acı çekiyorum diyorsun daha acili mi var? Bence önce bi hocaya sonuç göstermek için araya girmeyi dene olmadı acile git
0
nundu
(12.11.14)
eğer kendi doktorunu ilk gördüğün gün ile yarın arasında 10 gün varsa sonuç göstermek için doktorun yanına randevusuz uğrayabiliyorsun diğer randevulu hastaların işi bittikten sonra ya da iki hasta arası vs.

ya da yine hastaneye gidip kayıt yaptırıyorsun, randevulu hastalar bitince doktor sana da bakıyor. belki iğne ilaç bir şey verir. git yani sen doktoru görmek istediğinde görebiliyorsun genelde.

edit: altta bi arkadaş yazmış 10 gün olayı devlette olmayabilir doğrudur. ben özelde 10 gün sonra sonuç göstermek için para ödeyip bi daha randevu almıştım onunla karıştırdım.
0
instant crush
(12.11.14)
@edy, acile zaten sürünerek gireceğim ondan eminim. sonucu alana kadar iptal olmuş olur çoktan.

@nundu, gelen cevaplardan sonra zaten kim ne derse desin gidicem acile evet. benim devletin hastanesinde ücretsiz olarak tedavi olmaya hakkım var. ve dediğim gibi, yürüyemiyorum. ben daha ziyade "gitsem ilgilenirler mi" diye sormuştum ama arkadaşlar "GİTME YA NİYE GİDİYOSUN ACİL Mİ PFF" şeklinde cevap verdiler. kusura bakmayın valla gayet acil. normalde belki gitmezdim, yine randevumu beklerdim ama size inat gidicem. acayip sinire kestim :(

@instant crush, benim doktorum perşembe yok sanırım. yani arazi olmuş bulamıyorum kadın o gün nerde. hiçbir poliklinikte de hastanede de görünmüyor. ama başka bi doktora görünmeyi deneyeceğim yine de.
0
🌸pescador
(12.11.14)
Bu doktorlaei dövenlerin ellerine saglik diyecegim artik , usluba bak amk. Git kardesim acile, al sonucu ordan dogru acile, bacagim tutmuyor de s.ke s.ke bakacaklar. Bakmiyoruz derlerse sabim'e sikayet edicem de tasaklarini bile yalarlar
0
pinman
(12.11.14)
peki o zaman, başka bir açıdan da düşüncemi söyleyeyim.

acilde gereken ilgiyi alabileceğini düşünmüyorum.

benim annem mide kanseriydi, kan kusuyordu, acile gittik kaç defa ama tahlillerde her şey normal çıktığı için mide ilacı verip eve gönderdiler. poliklinik muayenesi her zaman daha sağlıklıdır.

sen bilirsin.

ha ayrıca, tansiyon ölçtürmeye acile giden de yanlış yapıyor. kötü örnek örnek değildir.
0
m e l t e m
(12.11.14)
vay arkadaş ya. dha çok kısa süre önce başlık açtım burada acille ilgili, insanlar güzel güzel "çok modern" cevaplar verdiler. bi de böyle bşiler yazıym bakalım insanlar ne tepki vericek dedim, işte gerçek yüzleri şimdi ortaya çıktı.

bana gelsen, sana tabi ki bakıcaktım. ve elimden geleni de yapıcaktım. ama bu duyuruya cevap yazan bazıları gibi "acile sadece hayati tehlikesi olanlar mı gidiyor allah aşkına, tansiyon ölçtürmeye bile gidiyolar sen de git" yazanları da ortaya çıkarması açısından güzel oldu. ne ilginç insanlarız, teorikte süper modern, pratikte hepimiz bencil ve çıkarcı... duyuruyu açandan özür diliyorum, sana değil bu yazdıklarım:) geçmiş olsun.
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
Bence mr sonucunu ayse kadin gorsun ve barisin :p
0
neferkitty
(12.11.14)
@ayse kadin fasulyesi, ya sen böyle yazarsan tabii ki tepki gösterecek insanlar, ne demek gerçek yüzleri ortaya çıktı? allah kimseye yaşatmasın ama insanlar hastayken çok daha hassas oluyor. dramatize etmek istemiyorum ama hayatım karardı resmen, geçen sene çatır çatır masa tenisi falan oynuyodum buz pateni yapıyodum ben şimdi 20 yaşında delikanlıyım bakkala ekmek almaya gidemiyorum. niye? yürüyemiyorum. ulan işe bak.

7 dakika süren ev-metro arasını 40 dakikada, mola vererek gidebilen bir insana "ACİLE GELMEYİN HER ŞEY İÇİN!!" dersen o insan kafayı yer. normalde bu tip bi cevaba "heueuhue" deyip geçecek bi insanım ama içinde bulunduğum psikoloji nedeniyle az kalsın ağlayacaktım.
0
🌸pescador
(12.11.14)
hatta şimdi diğer cevapları da okudum da, duyuruyu yazan bile neler demiş. git güzel kardeşim, senin bedava muayene olma hakkın var evet.
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
daha önceki duyurularında da en az 2 kere söyledim, sonuçlar çıkınca doğrudan gidip gösterebilirsin. öğleden sonra bütün polikliniklerin önünde elinde tahlil sonuçlarıyla kapı kapı dolaşan teyzeleri görebilirsiniz. sen de git göster işte. ben bu devlete vergimi ödüyorum goygoyuna gerek yok.

acil kelimesi yanlış anlaşılıyor sanırım. yukarıdaki elemanın üslubu yanlış da olsa söylediği doğru, senin durumun acil değil. yine yukarıdaki sığırlardan birinin önerdiği gibi doktoru dövsen de acil değil. değil işte amk. acilde acil olmayan hastaya bakmadı diye sabim'e edilen şikayetten de bi cacık olmaz.
0
calzoncillos
(12.11.14)
acil serviste senin hastalığının tanısının konamayacağını, sadece geçici olarak ağrı kesici yapılacağını, asıl hastalığın için ileri inceleme ve uzmanlık gerektirdiğini de söyleyeyim. böylece acil servisin "illa ölmek mi lazım" diyenler için değil, gerçekten de hayati tehlikesi olanlar için olduğunu belki anlatabilirim. acil serviste sike sike her hastaya bakılıyor, ama sizin hastalığınıza bir çözüm bulunamıyor. madem herşeye acilde bakılıyor, poliklinikler niye var? herkes randevu almadan güzel güzel acile gitsin o zaman? niye böyle bi sistem yok sizce?
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
@calzoncillos, senin dediğin sonucu hemen çıkan tetkikler için geçerli. ben doktora geçen pazartesi mi ne gittim. perşembe günü gittiğimde doktor bile olmayacak orada. başka birine göstermem gerekecek. "ben sonuç göstericem" diye dalabilir miyim doktor ayırt etmeksizin? öyle oluyorsa tamam.

vergimi veriyorum da goygoy değil. kimsenin hakkını gasp etmem, gerçekten acil değilse acile falan gitmem randevumu beklerim anlamında dedim onu.

bu nasıl acil değil anlamadım. neyse.

@ayse kadin, ya ben oturup beni 30 dakika muayene etsinler mi diyorum acilde?! iğne yapsınlar hap versinler koysunlar kapının önüne. eve kadar yürüyebileyim en azından. ne bileyim baksınlar bacağıma kangren mi oluyorum ne oluyor geberiyor muyum onu söylesinler bana. başka bi şey istediğim yok zaten. muayeneyi doktoruma olurum tabii ki. hasta mısınız ya.
0
🌸pescador
(12.11.14)
ya eğer sonuç gösterecekseniz direk doktorun odasina cikin servise.

önce resepsiyondakilere danışın onlar tc'nizi falan alıp yönlendirirler, muayene de randevu ve sıra bekliyoruz, sonuç göstermede değil bildiğim kadarıyla. işin zaten acille ilgisi yok.

ayrıca o diğer arkadaşın dediği gibi 10 gün kuralı yok sanırım, yani varsa da esnek çünkü annemin sonuç 15 gün sonra gitmiştik doktor hemen aldı kapıda bekletmedi.

kardeş sen direk doktorun odasına git, zaten odada onun yardımcı gibi bi hemşiresi vardır ona anlat o bilir.
0
drystedb efficacious
(12.11.14)
al mr sonucunu git doktorun sekreterine mr sonucu gösterecektim de ayarlarlar hemen sen de oturur soluklanırsın bu sırada.
0
argent dawn
(12.11.14)
bence de mr sonucunu aldığında doktorun odasına çık, hemşiresiyle görüş. randevusunu iptal eden biri olabilir ya da seni sonuç değerlendirme için araya sıkıştırabilirler. burada yaptığın gibi sana kolaylık göstermek zorundalarmış gibi davranmazsan, durumunu anlatırsan, nazik olursan geri çevireceklerini sanmıyorum.

o gün seni araya sıkıştırma imkanları olmazsa bile randevundan önceki bir gün için gelmeni söyleyebilirler.

edit: şimdiye kadar neden ağrı kesici bir iğne yaptırmadın onu da anlamadım. aile hekimine gidip, durumu anlatıp reçete yazdırabilirdin.
0
m e l t e m
(12.11.14)
zaten acile gittiğinizde sizi o anki durumunuzun aciliyetine göre yeşil-sarı veya kırmızı alana aktarıyorlar.

Şöyle bir şey söyleyeyim, iki ay kadar önce deli bir ağrı ile uyandım iki gece üst üste, ya apandisit diyorum, ya idrar yolu iltihabı oldum. randevu da almışım ürolojiden bu arada bu ağrı başladığında iki gün sonrasına, randevu bekliyorum güzel güzel.

randevu vakti kalktım gittim ürolojiye, adam 'apandisit gibi bir sorun yok bence, muhtemelen idrar yolu iltihabı, hiç bekleme poliklinikte, acilden giriş yap, sonuçları beklemezsin, zaten orada genel cerrahlar var, idrar yolu iltihabı ise nöbetçimiz var, gelip kontrol ederiz seni.'' dedi. dürüstlüğüne hayran kaldım resmen. 1 saatte de tüm işim halloldu, normalde 3 günde çıkacak testlerim yarım saatte çıktı, gayet düzgünce muayene edildim, hem doktorun içi rahattı ben oradan çıkarken hem benim içim rahattı.

neticede idrar yolu iltihabıymış acımın sebebi.

36 doğumlu anneannem var, bugüne randevu almıştık dahiliyeden bir araştırma hastanesinden. kadın içi rahat etsin diye senelerdir aynı hastaneye gider. dün sabah aradılar, randevunuzu 20 kasım'a aldık. hobaa, bu kadın dikili'den geldi. şeytan diyor sok acilden, azıcık ''sebebini bilemedim yavrum midem bulanıyor, başım dönüyor.'' desin tüm tahlilleri yapsınlar 2 saatte.

başımdan geçen iki olaydır.
0
kaymaktutmayansicaksut
(12.11.14)
@ayse kadın

Verdiğim örnekle ilgili bana laf atmışsınız da anlamadığım bir şey var ben ambulans çağiran teyzeleri övmedim ya da doğru yapıyorlar da demedim. Onun dışında tek dediğim bir gün içinde acile kaç tane cidden yaşam tehlikesi olan insanın geldiğiydi. Hayatımda iki kez acile gittim ikisinde de gece yarısı 39 küsür ateş bulantı gibi sebeplerle 10-11 yaşlarımdayken. Bu durum benim hayati tehlikem olduğunu mu gösterir? Hayır ama acile gitmez poliklinik beklersem boşuna ateşim yüksek kalmış ya da hayatım belli bir süre (bu benim durumumda 3-4 saat, duyuru sahibinin durumunda 3-4 gün) cidden zor geçecek. Yani bunun için acile gelmeyeceksek sadece öleyazdığımız zamanlarda mı geleceğiz? Ben de tıp okuyorum 1. Sınıftayım bu yüzden yukaridaki gibk doktora şiddet tarzı yazılara cidden nefret duyuyorum ama bir hastanın bu durumda acile gitme hakkı vardır bence, bu konuda da hastaya hak veriyorum.

Not: ayrica sabim'e kafam girsin, annem ebe hemşire hiç bir şey bilmeyen hastalar her firsatta bu şekilde gerekli gereksiz tehdit ediyorlar hem doktorları hem hemşireleri.
0
nundu
(12.11.14)
@m e l t e m, hastanede bana kimse "ACİLE GELME!! BURASI İŞLERİNİ KOLAYLIKLA HALLEDEBİLECEĞİN BİR YER DEĞİL!!" demiyor. ve bu antipatik arkadaşın duyurusuna da yazdım. ben neredeyse her hafta devlet hastanesine giden ve gördüklerinden çok memnun kalan biriyim. herkese bağıran doktor bile bana karşı sakindir, güleryüzlüdür. ben de öyle birisiyim çünkü.

ama bu tavır delirtti beni. ben normalde gayet güzel davranır ve konuşurum. şu zamana kadar bu arkadaş gibi arıza birine de denk gelmediğim için hiç sorun yaşamadım.

ayrıca bana yardımcı olmak zorundalar. hastane orası. ben kimsenin hakkını gasp etmeden, insan gibi derdimi anlatırım. onlar da yardımcı olurlar. olmuyorlarsa o zaman ben de çirkefleşirim kusura bakmasınlar. başım ağrıyor diye gitmedim ben oraya. bu problem yüzünden bir senem çöpe gitti benim. ilgilenecekler.
0
🌸pescador
(12.11.14)
Sabah erkenden ftr, norosirurji, ortopedi, artık neyi istiyorsan sıra alabilirsin. Bir de öğleden sonraları sonuç gösterme sırası oluyor. Ona da bakabilirsin.

Hastalara acile gelmeyin deyince is yükünden kurtulmuyorsunuz. Doktor günü kurtarmak için synacthen veya dicloron yazıyor İğneleri nerede oluyorlar canlarım, herkesin evinde doktor hemşire mi var? Her türlü o acile ugranacak. Gerçi enjeksiyon odasından da şikayet çok.

MR'ini uzmana yorumlat, aynı sonucu gören üç cerrahtan biri fıtık değilsin, biri idare et, biri seni acil ameliyata alıyoruz diyebiliyor.

Ha acilde acil degil derlerse ucretsiz olmuyor. Muayene ücreti öduyorsun
0
Lim5
(12.11.14)
@lim5, ücret ödeme durumu acile özgü bir şey mi? ne kadar alırlar tahminen? normalde devlette beş kuruş vermiyorum çünkü.
0
🌸pescador
(12.11.14)
ben randevu almıyorum hiç. öğleden sonra gidiyorum hastaneye, randevulu hastalar bittikten sonra ben giriyorum. bu yani. bir doktor görmek için 2 hafta mı bekleyim o ne saçma şey ya? tabi bu dediğim gidilen hastanenin yoğunluğuna göre değişebilir.
0
sckxyss
(12.11.14)
ayse kadin fasulyesi'ne siteminde zaten haklı olduğunu düşünüyorum. ölçüsüz bir tepki verdi. sonra o tepkisinin arkasında da durmadı zaten, neyse... :)

şimdi boşver onu. normalde sonuç gösterme için biz de annemle aradan girerdik. tabi rica ederdik, "nasıl randevu almazsınız"lık bir durumumuz zaten olmadı hastalık kanser olduğu için, hatta kendileri diyorlardı aradan girersiniz sonuç göstermek için diye.

fakat senin durumunda hali hazırda randevun olduğu için, sana önceden "sonucu alınca gelin" demedikleri için eğer sen "bana şimdi, şu anda bakacaksınız" diye baskı yaparsan bu itici olur ve iyilik/kolaylık yapacakları varsa da yapmamayı tercih edebilirler hayati bir tehliken olmadığı için.

yukarıdaki cevabımı editledim ama buraya da yazayım; aile hekimine ağrı kesici iğne yazdırabilirsin.
0
m e l t e m
(12.11.14)
gene kavga çıkmış.

mr sonucunu al doktora git. kapıda hemşireye rica et, olmadı yalvar yakar bişiler yap. tahlil sonucu için anlayış gösterebilirler.

bunun dışında üzülme bir senem gitti diye. rapor vermiyor mu bunlar?
0
mea maxima culpa
(12.11.14)
Normal muayene ücreti alınıyor diye biliyorum, reçete yazilirsa 8di en son.

Ayşe kadın haklı o konuda, herkes acile üşüşüyor gereksiz bir doluluk oluyor. Bu kadar tepkiyi uslubundan dolayı aldığının farkındadır. Bir de acil ilk müdahale ve yönlendirme yeridir. İstediğin uzmanlığı bulamazsın. Durumu vahim olanlar için uzmanı ararlar veya çağırırlar.

Sonuç göstermeye her türlü dalabilirsin.

Bir de nasıl beş kuruş vermiyorsun? Eczaneye en son ne zaman gittin? İlk ilaç almanda hepsini alırlar.
0
Lim5
(12.11.14)
@m e l t e m, ya laf aramızda ben ikametgahımı buraya şeyapmadığım için aile hekimim izmit'te hehe. dediğim gibi, ben aşırı sempatik biriyim hastanede. gayet güzel konuşur anlatırım derdimi. oradakiler de insan olduğu için genelde sorun yaşamam. ne diyim inşallah bu ayşe kadın gibi bi troll'e denk gelmem yani. gelmediğim sürece problem olmaz sanırım.

@mea, rapor vermeleri pek bi şey değiştirmez, benim derdim devamsızlık değil. okula gidemiyorum. gidemediğim için çok geride kaldım. bizde devam zorunluluğu zaten yok. yani sınavlara girsem de bi halt yapamıyorum.

@lim 5, daha geçen gün antidepresanımı almak için gittim. almıyolar valla. ben de anlamadım. toplu mu geçirecekler acaba sonradan?
0
🌸pescador
(12.11.14)
@pescador, dostum henüz diploma sahibi olmasam da ben kendim ucundan doktorum. poliklinikte öğleden sonra o gün yapılan kan/idrar tahliline de, fi tarihinde çekilmiş mr'a tomografiye de bakılır/bakıyoruz. bir bildiğimiz var ki söylüyoruz yani.

konu acayip uzuyor o yüzden acil olayını çok deşmeyeyim ama sana şöyle söyleyeyim; acile gidip anlatınca doktor suratına "e niye acile geldin şimdi" manasında bakacak, hemşire de sana voltareni basıp gönderecek. akşama kadar tamam ama derdine kalıcı bir çözüm olmayacak..
0
calzoncillos
(12.11.14)
ikametgahını şeyyap mutlaka, 2 dakikalık iş. o zaman aile hekimine de gidersin, acilde gerçekten acil olmayan durumların sayısı da azalır. win win
0
m e l t e m
(12.11.14)
bu durumda mr ını alıp seni takip eden dr a gideceksin ve diyeceksin ki " benden mr istemiştiniz. sonucu aldım ancak randevumu geç bir tarihe alabildim. yürüme mesafem son muayene olduğum döneme göre çok kısaldı." zaten bir yerde takipli hastaymışsın. hiçbir hekim takip ettiği hastanı ani kötüleşme durumunda reddetmez. izleyeceğin yol bu.

acilde sana istediğin kas gevşeticiti, ağrı kesici yapacaklar, 12 saat sonra yine acile girdiğin haline döneceksin. ayse kadın belki sert söylemiş ama doğru söylemiş. bu tip durumlarda hem çözüme ulaşman hem de acilin meşgul edilmemesi için seni takip eden dr a ulaşman gerekiyor. yukarıdaki bazı yorumlar gibi şahsi bir yorum değil bu, hem prosedüre uygun hem de hastanın en hızlı biçimde tedavisini alması için izlenmesi gereken yol bu.
0
sumuklu asilzade
(12.11.14)
@sumuklu asilzade, doktora ulaşamıyorum ki! sorun o zaten. benim gittiğim, benden MR'ı isteyen doktor o gün hiçbir yerde görünmüyor. belki hastanededir bilmiyorum ama randevu çizelgesinde hiçbir yerde yok yani o gün.

ben acilden bana etraflı bir muayene yapmalarını beklemiyorum zaten, daha önce de söyledim. ARKADAŞLAR ÇOK CİDDİ ÖLMEK ÜZEREYİM diye şeyapmak istemiyorum ama ben yürüdüğümde ayağıma kan gitmiyor. 4 saat öyle kalsa kangren olucam. bacağıma bakıp "bi şey yok lan rahat ol" deseler bile rahatlayacağım.

yani evet acile gitmeden de yaşarım, muhtemelen ölmem. ama bir uzmana görünüp fikrini almak, "bi şey olmaz di mi?" diye sormak zorunda hissediyorum. tek isteğim bu. 12 saat, 5 saat artık ne kadar götürecekse. yapsınlar kocaman iğneleri komple kendimi kaybedeyim ooh. bana uyar.
0
🌸pescador
(12.11.14)
bölüm sekreterine tel ile ulaşıp bilgi iste. o gün ameliyathanede olabilir, semt polkliniğinde görevlendirilmiş olabilir, yıllık izinde olabilir vs. o dr görevli değilse bile aynı branş hekimine yönledirirler seni. yukarıda yazdığım cümleyi aynen ona aktarırsın. bilgisayar kayıtlarından durumunu anlaması çok vaktini almaz.
0
sumuklu asilzade
(12.11.14)
acilin tanımında hayatın ve ekstremitenin riske girmesi var.
sizinde bacağınız(ekstremite) olduğu için acil hizmeti almaya hak kazanmışsınız denilebilir. tabi bu durumda ekstremiteyi kurtaran girişimler yapılır. tedavi planlaması yapılmaz.

Acile giden huysuz teyzeleri örnek göstermek çok kötü olmuş. Türkiye kadar kötü acil hastası profili olan başka ülke yoktur.

hastalığınız için kimseyi suçlamayın. yemeğimi alışverişimi sen yap demeniz çok mantıksız ve abes. içinizdeki şiddeti de spora, bilime, sanata yansıtın.

acile gereksiz gidişleri engellemek için yeşil alan diye bir şey çıktı. yeşil alanla girenlerin maaşlarından vs. baya kesinti oluyor. ama buna rağmen vatandaş farkına varmıyor cebinden eksildiğini hissetmiyor. hani girişte 5 tl alsan, adam parasına acır gitmez ama maaştan 50 lira kesince pek etkisi olmuyor.

Verginizi veren dürüst bir vatandaş olmanız, hakkınız olan hizmeti almaya hakkınız var. Şunu farkedin: Gereksiz acile giderek doktora zarar vermiyorsunuz. adam 2 dkde ilacınızı yazıp performansını arttırıyor. aslında doktorun kendisine faydanız var. ohh çok kolay iş. acil durum yok diye ağrı kesiciyi yazar gönderir. ANCAAAAK, o anda acil müdahale gerektirebilecek, hayati risk taşıyan bir hastanın hakkın çalmış oluyorsunuz. bir gün siz kalp krizi geçirince, içerde tansiyon ölçtüren teyzeler yüzünden sırada beklerken ölmemenizi dilerim.
0
ceycey e
(12.11.14)
@zetahead
şunları belirtmek lazım. mesela benim babam kalp krizi geçirdiğini anlamadı. karın ağrısı zannetti. ben farkedip acile götürmüştüm. eğer kendi kendine acile gitseydi muhtemelen doktora: karnım ağrıyor diyecekti. tansiyon ölçtüren teyzelerden sırasını bekleyecekti.

acillerde o kadar çok sıra kavgası oluyor ki. geçen haberlerde 2 aile acilde sıra için kavga etmemiş miydi? hastaya kalp masajı yaparken bile, diğer hastanın yakınlar: "ölmüştür artık hadi gelin bizim hastayla ilgilenin" dedikleri bir ülkedeyiz.
0
ceycey e
(12.11.14)
hiç telefon veya mhrs işlerine girişmeden sabah gidip hasta girişten/sekreterliktenilgili bölüme randevu alıp alamayacağını sorarsın. boşluk varsa verirler. hatta pazartesiye randevun olduğunu ama ağrıya dayanamayacağını , acildeki ağrı kesicilerin geçirmediğini , en kısa zamanda tedavinin planlanmasının senin için iyi olacağını ve bugün doktoru görebilsen senin için iyi olacağını söylersin.

en son çare de tüm hastalar bitince doktorun kapısını çalmak.

acil konusuna gelirsek , ayağın ağrıyorsa ve bu senin günlük hayatını etkiliyorsa git acile. tabi ağrına geçici bir çözüm olacak diye de kamu spotumu vereyim. akşam 11'de "2 aydır adet görmüyorum , gebelik testi istiyorum" şeklindeki bir şikayet için acile gitmiş birisinin yanında seninkinin lafı bile olmaz.
0
montauq
(12.11.14)
@ceycey, haydaaa! dl.dropboxusercontent.com

ben kalp krizi geçiren adam dururken bana baksınlar demiyorum ki zaten. "acile gelmeyin" tepkisine delirdim. benden daha acil olan tabii ki gelsin, ben sıra da beklerim acilde problem değil. diyorum ya ben hastanede çok uysal ve güzel bi' adamım. böyle bu fasulyeninki gibi abuk subuk tepkiler görünce çıldırıyorum sadece. yoksa kimseye bacağımı sallayıp "DÜZELTSENİZE LAN" diyecek değilim. her hasta benim gibi olsaydı memlekette kavga dövüş olmazdı da değerimi bilmiyolar işte heheyt.
0
🌸pescador
(12.11.14)
zetahead'e baştan, kapsamlı bir cevap yazmak istedim. hak etti.

@zetahead sen hukuk 3. sınıf öğrencisisin. ben 2008'de hukuk fakültesinden mezun oldum. avukatlık stajımı yaptım, avukatlık ruhsatımı aldım. 2 sene avukatlık yaptım. şimdi de yüksek lisansı tamamlıyorum. bir süredir -kendi isteğimle- çalışmadığım için de birilerine bir faydam olsun istiyorum ve bunun için duyurunun çok iyi bir araç olduğunu düşünüyorum. henüz meslektaş değiliz ama dilerim en kısa zamanda oluruz. :)

edebiyat yaptığımı düşünüyor olmana bir şey diyemem, ama milletin zamanından çalındığı ifademin arkasındayım. hayatımın 2 senesi acillerde geçti. anneme mide kanseri teşhisi konulmadan önce, o kan kustuğunda da, tuvalette bayılıp kafasını yere çarptığında da acillere çok gittik. her defasında da sıra bekledik. benim ne yaşadığımı bilmeden bana "ezberden konuşuyorsun" demeye hakkın yok. acilin her günü aynı olmadığı gibi, her hastanenin acil servisi de aynı imkanlara sahip değil, bunu da belirteyim. "meslektaş gibi bişey" olduğumuz için somut olayın şartlarına bakmak gerektiğini bilirsin. acilde gerçekten hiçbir aciliyeti olmayan hastaların çok yoğun olduğu dönemler oluyor. kol kırığı gibi gözle görülebilen bir şey değil kanser, ve bu yüzden eşek gibi sıra bekliyorsun.

senin üslubun da bana göre garip, itici ve "meslektaşın" olarak gördüğün birine karşı saygı içermiyor.

benim bulunduğum ortamda direkt beni muhatap alacağına niçin "meltem nikli kullacı" diye arkamdan konuşur, dedikodumu yapar gibi bir tavır sergiliyorsun ki? :)

benimle ilgili şahsi fikirlerini burada belirtmen de dikkat çekme çabasından başka bir şey değil bence.

comptrol'un avukatlığını yapmana da gerek yok. o kendini savunabilecek kadar kişilikli biri. ona neyi neden dediğimi de aynı duyuruda yazdım ama sanırım sadece canının istediği kısımları burada belirtme ihtiyacı duymuşsun. ben hiçbir zaman ";)))))" gibi yılışık suratlar kullanmam. alıntı yapıyorsan doğru düzgün yap bari.

umarım sen milletin bayıldığı bir avukat olursun. :)
0
m e l t e m
(12.11.14)
APDEYT: gittim, gördüm, yendim. 923438 kez gitmişimdir hastaneye, hiç bugün ilgilendikleri kadar ilgilenmediler. DURUMUN ACİL DEĞİL CNM YHAA diyenlere girsin..........
0
🌸pescador
(13.11.14)
ne dediler peki? neyin varmış? sonucun da çıkacaktı bugün.
0
m e l t e m
(13.11.14)
of o kadar uzun ki cevaplar, okumak istedim ama bi yerden sonra daraldım

acilde seni beyin cerrahı ve radyolog bekliyor mu olacak? hayır. büyük ihtimal pratisyen, ya da acil asistanı olacak. tedavin uygulanmayacak, ağrı kesici vs yapacaklar, randevu al beyin cerrahına git diyecekler.

işte bu nedenle acile gitmemelisin.

ha eğer ağrın çoksa, akut tedavi için git. ama çözüm olmaz

edit: sonuan kadar okudum sonunda. aferin pescador gitmişsin acile, umarım başın göğe ermiştir, bundan sonra mutlu mesut bir hayatın olur artık acilde seninle süper ilgilendikleri için. niye bu tarz bi nispet yapmak istedin gerçekten anlamadım. seni sempatik bulurdum ama "diyenlere girsin" falan gerçekten gereksiz ve saçma olmuş. hayattaki en büyük başarın sanırım acile gidip kaale alınmak
0
la noix
(13.11.14)
@la noix, acile gitmedim ki? sonucumu alıp direkt nörolojideki bir doktora gösterdim. burdaki 2-3 artiste şekil yapıcam diye niye acile gideyim manyak mıyım? devlet hastanesi olmasına rağmen 2 doktor yaklaşık bir saat boyunca sayısız test yaptırdı, normalde 3 gün sonrasına randevu verilen EMG'yi o an çekiverdi. yani durumum gayet acil ve ilgi gerektiren türdenmiş, onu söylemek istiyorum. acile gitseydim onları meşgul etmiş olmayacaktım. ben de burnum akıyor diye gitmiyorum sonuçta acile, bunu yapamayacak kadar utangaç bir insanım. "acil değil diyenlere girsin" de işin şakası tabii, kimseye girmesin bi şey. ama gayet ilgi ve alaka gerektiren, acilen bakılması ve mümkün olduğunca kısa sürede çözülmesi gereken bir şey. o yüzden "acil değil yeaa niye gidiyosun" diye çemkirenlere kızdım.

@m e l t e m, MR sonucuma göre radikülopati var ama nedense bunu ciddiye almadılar. tekrar EMG çekildi, pek çok test yapıldı ve netice olarak onları kandırmadığım ve yürüyemediğim görüldü. sonunda doktor "çok sıkıldığının farkındayım ama bu gerçekten çok nadir görülen bi durum, daha fazla bilgiye ihtiyacımız var" diyerek 3 adet ilaçlı MR (beyin ve bel altı komple) + 2 tane de kan tahlili istedi.

yalnız böbreklerimde sorun çıktı, o yüzden ilaçlı MR işini nasıl yapcaz bilmiyorum. güncel kan testi istediler, "belki bunda çıkmaz" diye herhalde.

velhasıl ben hala yürüyemiyorum, en azından 1-2 hafta daha yürüyemeyeceğim. o an ağrım sızım olmadığı için (metroya kadar taksiyle gittim, çok yürümedim haliyle) iğne yapmalarına gerek yoktu. ilaç da vermek istemediler çünkü ne olduğunu bilmiyorlar. ağrı kesici işe yaramaz dediler.

2 yıldır doktordan çıkmadığım için alıştım artık hasta kafasına ama bu beni gerçekten tedirgin etmeye, üzmeye başladı. salak salak dengemi falan da kaybediyorum arada. beynimde bir şey çıkmasından korkuyorum. belimde sorun olsaydı fizik tedavi veya ameliyatla geçerdi. ama beyinden kaynaklanan sinirsel bir bozukluk varsa o zaman çok sıkıntı işte. bilmiyorum ne olacak. okul mokul yalan oldu bir senem daha çöpe gitti.

son olarak, EMG'yi çeken teknisyenin ya da doktorun, "amputasyon falan gerekir mi?" soruma gayet normal bi şekilde "damarlara bakıcaz onun için bilemeyiz" demesi canımı çok sıktı. lan insan "ne amputasyonu manyak mısın dur daha" der ya :(
0
🌸pescador
(13.11.14)
sonuçlarınla bir başka devlet hastanesine daha gidip bir başka hekimin de görüşünü al bence. özellikle de bu nadir görülen hastalığın konusunda uzmanlaşmış olan bir tanesini bulabilirsen iyi olur.

geçmiş olsun... :/

ha, acile gitsen muhtemelen ilaç verip eve yollayacaklardı, ve ben de öyle demiştim. kan tahlili filan yapıp gönderiyorlar. onu bilesin.

edit: sen vergini veriyorsun ya, ondan devlet dedim. :) hastane işte. özel de olur. acil şifalar.
0
m e l t e m
(13.11.14)
@m e l t e m, yarın babamın yanına gidicem muhtemelen özele götürür o. pazartesi de kendi doktorumla randevum var. ama onların da bir şey diyeceğini sanmıyorum. şimdilik bir şey çıkmamış galiba. ama şimdiden çok sıkıldım. teşekkür ederim :)
0
🌸pescador
(13.11.14)
(4)

sinemaya nereden başlamalı?

adnan mazmanoglu
abd sinemasından midem bulandı artık. filmlerin hepsi birbirine benziyor gibi. başta avrupa, japonya, hindistan, güney amerika, iran, g. kore, vs. kaliteli film ve yönetmen önerilerinizi bekliyorum.edit: abd'li kaliteli yönetmenleri de izlemiş biriyim. abd sinemasının çok kaliteli işleri olsa da, yi
abd sinemasından midem bulandı artık. filmlerin hepsi birbirine benziyor gibi. başta avrupa, japonya, hindistan, güney amerika, iran, g. kore, vs. kaliteli film ve yönetmen önerilerinizi bekliyorum.


edit: abd'li kaliteli yönetmenleri de izlemiş biriyim. abd sinemasının çok kaliteli işleri olsa da, yine de gönül farklı sinemaları istemekte.
0
adnan mazmanoglu
(11.11.14)
belki sen hep birbirine benzeyen filmler izlemişsindir? klasikleri izliyor musun mesela hiç? hitchcock filmlerini izledin mi? ya da chaplin filmlerini? kubrick filmlerini?

wes anderson, charlie kaufman, alexander payne, steven soderbergh gibi isimler çok değişik ve kaliteli işler yapıyorlar mesela. onlara bak.

ilave: akira kurosawa diyeyim ben de. :) steve mcqueen'i beğeniyorum ingiliz yönetmenlerden.

abd dışından karışık film önerilerim: the lunchbox (hindistan), the hunt (danimarka), wadjda (suudi arabistan), ondine (irlanda), locke (britanya), looking for eric (britanya-fransa), in bruges (britanya-abd), trainspotting (ingiltere), ladri di biciclette (italya), intouchables (fransa), blue is the warmest color (fransa)

kieslowski'den 3 renk çok beğenilir beni çok sarmadıysa da.
0
m e l t e m
(11.11.14)
güney kore sinemasından kim ki-duk, chan-wook park ve joon-ho bong üçlüsünün filmografisiyle başlayabilirsin.
0
sir gawain
(11.11.14)
avrupa sinemasına bergman, angelopoulos ile başlayabilirsin.
0
from potomac to kuban
(11.11.14)
bergman ve angelopoulos'tan önce tarkovski sonrasında ise bela tarr ile devam edebilirsin.
0
argadini
(11.11.14)
(7)

Homeland

napoli
Tavsiye eder misiniz başlanır mı buna?
Tavsiye eder misiniz başlanır mı buna?
0
napoli
(11.11.14)
ben sevdim özellikle ilk 2 sezonunu
ki claire danes sevmem
0
la noix
(11.11.14)
ilk 2 sezonu seyrettim. nasıl amerikan propagandası. genzim yandı resmen.beğenmedim.
0
ykyt
(11.11.14)
güzel. bence başla
0
t joe
(11.11.14)
bayağı ödül aldı ama beni hiç sarmamıştı bu dizi. ben tavsiye etmem.
0
m e l t e m
(11.11.14)
ben seviyorum valla. öyle buram buram amerikan propagandası da yok sonuçta cia çevresinde dönen bir dizi %100 amerikan karşıtı olması da beklenemez.
0
argent dawn
(11.11.14)
beni çok sarmadı, özellikle house of cards'dan sonra pek açmadı. iki dizinin konuları alakalı değil ama house of cards'daki zeka ve strateji yeteneğinden sonra homeland'deki zeka beni kesmedi.
0
tiny penny
(11.11.14)
başlama. çok propaganda var.
0
yapma volkan
(11.11.14)
(12)

Özgüven Sorunu

qui gon
Kısa keseyim:Ebeveynlerim bana küçüklükten beri hiç güvenmediler ve sürekli eleştirildim, ardından da üniversitede temelimin en zayıf olduğu matematik ve fizik derslerini baz alan elektrik mühendisliği okudum, yaşadığım buhranlar ve depresyonlar aynı zamanda da koşullu ders sistemi yüzünden (Calculu
Kısa keseyim:

Ebeveynlerim bana küçüklükten beri hiç güvenmediler ve sürekli eleştirildim, ardından da üniversitede temelimin en zayıf olduğu matematik ve fizik derslerini baz alan elektrik mühendisliği okudum, yaşadığım buhranlar ve depresyonlar aynı zamanda da koşullu ders sistemi yüzünden (Calculus 1' i geçmeden ikinciyi alamamak gibi) okulu 6 senede bitirdim. Çalışmaya başladım, evlendim. 6 senelik çalışma yaşamım itibariyle Alman ortaklı bir şirketin genel müdür yardımcısı oldum. Bunda iki yabancı dil bilmemin büyük etkisi oldu.

Sorun şu ki anksiyete bozukluğu ve bazen de panik atak yaşadığımı düşünüyorum. Özellikle okuldayken sürekli okulu bitirememe korkusu ve derslerde hiç üst düzey bir öğrenci olamamanın getirdiği eziklik duygusuyla beraber olmayan özgüvenim iyice kayboldu. Tabii ailemin ben onlardan 25 yaşında ayrılana kadar maddi güçlerini kullanıp beni kendi istediklerini yapmaya zorlamaları da bunda büyük etkendir. Kendimi uzaktan kumandalı bir araba gibi hissederdim. Hiçbir şey için göğsümü gere gere ben bunu yaparım diyemiyorum. Bu özgüven nasıl kazanılır? MAvi yakanın yanına gittiğimde ve branşımla ilgili bir konu olduğunda bile acaba yanlış bir şey söyler miyim korkusunu aşamıyorum. Bu ara bir de arada çarpıntı yapar gibi kalbim.

Kendi kendimi çekemiyorum artık. Önerisi olan ya da bu tür şeyleri yaşayıp aşabilen var mı aranızda? Yakın arkadaşlarıma bile anlatamıyorum durumumu.
0
qui gon
(11.11.14)
6 senede GM yardımcısı olmak yabana atılacak bir başarı değil. Hayatında iyi giden şeylere odaklan biraz da.
0
arnold schwarzeneger
(11.11.14)
mavi yakanın yanına gitme. mümkün olduğunca mavi yakanın yanında kal. beyaz yakadan uzak dur. mavi yakaya saygını göster ve onların saygılarını kazan. şu an eminim kaygılarının en yoğun olduğu yer budur. abi, gözünü seveyim sen o yarrak gibi adamlardan biri olma. lütfen. git demli şekersiz çay iç. katran gibi böyle. ve erkek olduğunu ispatla. iş çevrende kendi yaşam alanını kurduğunda uzmanı olduğun konularda her türlü ahkam kesecek hale geldiğinde sorunun bir ayağı çözülmüş olacak.
0
namus ninjası
(11.11.14)
sizinki evhamdan başka bir şey değil. ben 20li yaşlarımın başında benzer şeyler yaşamıştım, aile ve sülale tarafından oldukça kullanılma ve aşağılanma mevzusu vardı. normalde kendime güvenim vardır höt höt cevap veririm fakat okulumun uzadığı bir döneme gelmişti ve sürekli bu yanımdan vurulduğum için ruhen çok ama çok zayıf düşmüştüm. çok severek okuduğum okula gitmek bile gelmiyordu içimden, eve tıkılmıştım. sizin gibi ileriki yaşlara doğru ilerlemesinden korkup psikiyatra gitmiştim. Devlete, o zamanki adatepe kızılaya gitmiştim. 1 saate yakın konuşmuştu benimle psikiyatr, okuduğum okulun iyi bir okul olduğunu ve başarısız bir insanın bunları yapamayacağını söylemişti ama öyle iyi ifade etmişti ki şu an ben kuramıyorum o cümleleri. aynı şeyi annem de diyordu ama doktor bu işin püf noktalarını bildiği için tam canalıcı kelimelerle konuşmuştu bana. ilaç vermiyodu yalvar yakar cipralex yazdırdıydım o da placebo gibi bişi zaten. o konuşmayı genel hatlarıyla hiç bir zaman unutmadım nerdeyse 10 sene olcak her ihtiyacım olduğunda oturup hatırlarım. beni o gün o konuşma kurtardı o girdaptan.

uzun oldu affedin. yaşayıp aşabilen var mı aranızda dediğiniz için uzun anlattım. işin özü iyi bir psikiyatre gitmenizi tavsiye edeceğim. iyi telkinlere ve yaptığınız başardığınız iyi şeylerin doğru kelimelerle telkin edilmesine ihtiyacınız var. psikolog da belki olur ona hiç gitmedim.
0
emirkulu
(11.11.14)
mükemmeliyetçi ebeveynlerin çocuklarına mirasıdır bu hastalık. elbette yaşayan çok ve tedavisi de var. hiç yardım almayı düşündünüz mü?
0
dahili meddah
(11.11.14)
Özgüven sorunu olan biri ne evlenebilir ne de genel mud yardimcisi olabilir. Basarilariniz size yetmiyor gibi. Bence buna odaklanın.
0
mandalina kokusu
(11.11.14)
hmm


hayatında bir kadın var, evlenecek kadar güvenmiş,

bir şirkette genel müdür yardımcısı olacak kadar yükselmişsin,

kafa mı buluyon insanlarla arkadaş. anksiyete olabilir ama herkese olur o arada sırada. insan olmanın getirdiği bir şey, kafaya takılacak bir şey değil.
0
fransızkalanadam
(11.11.14)
Yan yatır.
0
m3nt4c0r3
(11.11.14)
panik atak yaşamıyorsun. panik atak çok ciddi bir olay. nefes alamazsın, öleceğini sanırsın, kalp krizi geçirir gibi olursun, ter dökersin.

anksiyete yaşıyor olabilirsin ama kim yaşamıyor ki? hepimizin zor dönemleri oluyor.

bir süre tatile çıkma imkanın varsa tatile çık. huzurlu bir yere git, sadece dinlen. gezme, dolaşma, sadece temiz hava alıp dinlen. iyi geleceğine eminim.
0
m e l t e m
(11.11.14)
geçmişten bugüne taşıdığınız hissettiğiniz her şey normal. belki minik dozda ilaç bu kaygınızı giderebilir. kulağa çok zor gibi görünse de bence bir psikiyatra uğrayın. çalışma performansınızı etkilemeyecek bir düzenleyici yazacaktır size.
0
9kuyruklukedi
(11.11.14)
Yapabiliyorsanız kendinize bi asistan bulup onu eğitin. Yüzdeyüz çalışıyor.
0
ilkot
(11.11.14)
-Öncelikle mavi yaka ile her işi yaptım, katran gibi çay da içtim, sabahlara kadar da çalıştım. Hatta onların yapmadığı iş olarak atıkları karıştırıp fazladan harcanan malzemeleri tespit ettiğim de olmuştur. Genelde aram iyidir ama galiba aramız kötü olursa bana zarar vereceklerinden korkuyorum :)
-yardım almayı düşünüyorum ama psikiyatr mı yoksa psikolog mu tam karar veremedim. Bir de 1 saat konuşup gaza gelip iki gün sonra aynı şeyleri yine hissetmekten korkuyorum. Özellikle tekrar başarısız olmaktan ölesiye korkuyorum.
-İyi şeylere odaklanabilmeyi çok isterdim, beceremiyorum. Şöyle örnek vereyim, babam ilkokulda 4 alınca neden 5 almadın derdi, annem de 5 aldığımda neden yıldızlı olmadığını sorardı.
0
🌸qui gon
(11.11.14)
katrandan zevk aldığın gün iş bitmiştir aslında ya sorun ne anlamadım. ait olduğun sınıf mavi yakanınkiyle aynı. onlardan biriysen onlardan korkmana gerek kalmaz. bi üretim ilişkisinde anlamlı bir rolün varsa zaten hayatın anlamlı demektir. yani ne bilem yakında olsam gel iki bira alıp otanob kenarına gidelim diycem. seni o paklar. senin kendi kafanda olan ve hayatı umursamayı bırakmış hafif entel hafif fırlama adamlarla arkadaş olma gibi bir ihtiyacın olabilir. çok fazla olmak fiilini kullandım idare et.
0
namus ninjası
(11.11.14)
(11)

genel olarak nasıl bir sıklıkla film izliyorsunuz? sinema,torrent vs.

yapma volkan
günde? haftada ya da ayda kaç tane?film izlemek hobileriniz arasında kaçıncı sırada?cidden merak ettim.ben torrentten indirip izleyenleri merak ediyorum çünkü bu daha bir emek.filmi bul, indir, izle filan bu tam hobi ya da net üzerinden izleme vs.hangisi?
günde? haftada ya da ayda kaç tane?
film izlemek hobileriniz arasında kaçıncı sırada?

cidden merak ettim.
ben torrentten indirip izleyenleri merak ediyorum çünkü bu daha bir emek.
filmi bul, indir, izle filan bu tam hobi ya da net üzerinden izleme vs.
hangisi?
0
yapma volkan
(11.11.14)
yılda 3-5 film izlerim genelde. torrent...
üçüncü sırada filan sanırım.

bu arada nesi emek ya? düzgün bir trackerde üyelik varsa her türlü filmi rahat rahat buluyorsun uzun uzun aramadan... kaliteli izleyebiliyorsun en azından.
ptp-hdb film için iyidir... ama bulmak zor.
0
ucan spagetticanavari
(11.11.14)
her perşembe cinemaximum 6 tl'ye giriyorum. yalnız 25dk reklam oynuyor o yüzden 30dk sonra giriyorum filme
0
divit
(11.11.14)
haftada 3 kere falan izlerim ama sinemada değil vaktim yok.iş yerinde indirip anca..
0
mantarliborek
(11.11.14)
Yilda 3-4 film anca,cok sıkılıyorum.
0
Lola90
(11.11.14)
televizyonda dolaşırken action denk gelirse izlerim.

sıralamada ilk onda değil hobi olarak.
0
namus ninjası
(11.11.14)
sinemada -her hafta gösterime giren yeni filmlerin ilgimi çektiği varsayımıyla- ayda 4 defa izlerim. illa ki sinemaya gideyim diye zorlamam kendimi. dediğim gibi, gösterimdeki filme göre sıklık değişiyor.

televizyonda tüm gün moviemax kanalları açıktır. her gün 1 film (en az) izlerim.

bunun dışında, torrent'ten de indirip izlerim.

ben bayağı bir film izliyorum. şimdiye dek dizilerle filan toplam 1000'den fazla yapım izledim. 29 yaşındayım.

dvd koleksiyonum da var ayrıca.
0
m e l t e m
(11.11.14)
şimdi aga durun kafam durdu.

yılda 3-4 kere film izleyen birinin üçüncü sırada hobisi nasıl film izlemek oluyor?

bir de arkadaş hobisi arasında film izlemek olmayan biri ne yapar lan? onu da merak ettim.
0
🌸yapma volkan
(11.11.14)
yilda 150-200
ilk sirada diyebilirim.
0
bohr atom modeli
(11.11.14)
2-3 yılda bir sinemaya gidiyorum. onun dışında hafta da 2*3 film izliyorum torrent sağ olsun.
sıralama yapmadım ama ilk onda olma ihtimali çok yüksek.
0
kuzey li
(11.11.14)
en büyük hobilerimden biridir film izlemek. yalnız son zamanda dizi filmin önüne geçti benim için. o yüzden yaklaşık 2 aydır hiç film izlemedim. hergün dizi izliyorum ama aralıksız. birkaç bölüm hem de. sürükleyici dizileri tercih ettiğim için sonraki bölümünü her zaman merak ediyorum, o yüzden de sürekli izlemek istiyorum. bu sebepten filmlere ara verdim bir süredir. iyi de oldu aslında. özledim çünkü film izlemeyi. internetten izlemem hiç, torrent'ten indirir öyle izlerim. harddiskimde 750 kadar film var zaten, hepsi de mutlaka izlenmesi gereken filmler. indirmiştim zamanında. izlemek istediğimde onların içinden seçer izlerim. iyi hatırlattın ayrıca, filmlere dönmenin vakti geldi.
0
lionel andres
(11.11.14)
@volkan birinci sırada dizi izlemek olunca ve izlediği dizi sayısı şuan 60'ı geçmişken bir insan film izlemeye pek vakit ayıramayabiliyor.
ayrıca dizi gibi uzun bir süreç olmadığından, sadece 2-3 saat sürdüğünden de bir dizi süresini doldurabilmek için onlarca film bulmak gerekiyor, e ben de haliyle eskiden dizi olayına girmeden bol bol film izlediğimden şimdi izleyecek o kadar film bulamam. daha zor iş :D
ama izlerken seviyorum yani... dizi izlemek-anime izlemek-film izlemek
0
ucan spagetticanavari
(11.11.14)
(16)

rock 101

cedex
merhaba,hayatında rock dinlememiş bir adamdım, iş arkadaşım led zeppelin 4 ve the doors albümlerini verdi. bunları dinledim, şimdi klasikleşmiş, efsane olmuş birkaç albüm daha dinlemek istiyorum ki rock'ı seveyim ya da sevmeyeyim. ne dinleyeyim?
merhaba,
hayatında rock dinlememiş bir adamdım, iş arkadaşım led zeppelin 4 ve the doors albümlerini verdi. bunları dinledim, şimdi klasikleşmiş, efsane olmuş birkaç albüm daha dinlemek istiyorum ki rock'ı seveyim ya da sevmeyeyim. ne dinleyeyim?
0
cedex
(10.11.14)
the beatles - let it be veya sgt. peppers lonely hearts club band
0
barky
(10.11.14)
deep purple
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.11.14)
pink floyd tabi ki
0
teritori
(10.11.14)
ac/dc, ccr, pink floyd, cream, animals
0
m e l t e m
(10.11.14)
baylar, bayanlar; grup adı ile beraber albüm adı da söylerseniz daha iyi olur. itunes'tan albüm indireceğim.
0
🌸cedex
(10.11.14)
dire straits tüm albümler
0
prompter
(10.11.14)
büyük bir pink floyd dinleyicisi olarak diyorum ki pink floyd dinleme, henüz.

deep purple'ın deepest purple diye bir best of albümü var en iyisi o gider bence sana.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.11.14)
lynrd skynrd da sevebilirsin.
0
teritori
(10.11.14)
ac/dc: live ya da live at river plate, highway to hell, the razors edge
ccr: green river, bayou country
floyd: the dark side of the moon
cream: wheels of fire
animals: most of the animals
0
m e l t e m
(10.11.14)
rock'ın farklı türleri için farklı başucu albümler var. benim aklıma gelenler

pink floyd - dark side of the moon

guns n roses - appetite for destruction

ac/dc - back in black

fleetwood mac - rumours

eagles - hotel california

dire straits - brothers in arms

santana - supernatural

david bowie - ziggy stardust

king crimson - in the court of the crimson king

bunların dışında da queen dinle kesinlikle.
0
king lizard
(10.11.14)
ac/dc biraz sert gelebilir, önce alıştıralım adamı, korkup kaçmasın. =)
0
uckac
(10.11.14)
Ac/Dc - Back In Black & Highway to Hell diyenlere katılmakla birlikte, Megadeth - Rust In Peace olmazsa eksik kalır bence.

Edit: Sert girdik biraz ama olsun.
0
aychovsky
(10.11.14)
yuh kimse nasıl hendrix ve van halen demez. bu iki adam rock müziği kökten değiştirdi ikisi de kendi tarihinde devrim yarattı tüm rock müziği ve gelişimini değiştirdi... hem enstrüman teknikleri hemde kendi müzik algılarıyla ayıptır günahtır....

jimi hendrix - Are You Experienced?

Van halen - Van Halen
0
vosvos3131
(10.11.14)
öncelikle the beatles. rolling stones. sadece popüler olmuş şarkıları değil ama, beatles'ın hep çıktıkları-ve ortalığı ciddi anlamda salladıkları an. sonra hippie mevzularına girdikleri dönem. i am the walrus mesela.

öncelikle şarkı önereceğim. led zeppelin ve the doors'tan yola çıkarak onlara en yakın dönemden birkaç klasik:

the beatles-can't buy me love
the beatles-i am the walrus
rolling stones-satisfaction
stewie wonder-uptight
beach boys-surfin' usa -surf rock, araya koymak istedim-
jethro tull-aqualung
jethro-thick as a brick
genesis-a trick of the tail
genesis-land of confusion

onun dışında yine grup olarak,

led zeppelin
queen
king crimson
camel
cream
the police
the clash
the yardbirds
jimi hendrix
pink floyd

buradan sonra sound biraz daha sertleşiyor ve gittikçe 90lara yaklaşıyor. hoşuna gidebilecek birkaç kült isim:

black sabbath
ac/dc
iron maiden
guns n roses -açık ara appetite for destruction albümü burada-
van halen
bon jovi

teker teker albüm öneremiyorum cidden kusura bakma çünkü çoğunun her albümü ayrı sound ile klasikleşti benim için. kafanda o grup sadece o tarz yapıyor diye bir önyargı oluşsun istemedim. best of veya özellikle live albümlerini indirerek genel bir düşünce olabilir. olmazsa biraz daha müsait olduğum bir zaman hepsinden 1-2 albüm yazarım tekrar.
0
gizemlikovboydankacankertenkele
(10.11.14)
rolling stones'u ve the who'yu da eklemek istiyorum.

stones: exile on main street, let it bleed, aftermath
who: who's next, my generation

ac/dc-back in black şahane, ondaki şarkıların çoğu zaten konser albümünde var diye yazmadım.
0
m e l t e m
(10.11.14)
rock müziğin bin tane alt türü var klasiklerden ziyade yeni alternative rock gruplarından başlardım ben olsam
0
feykalade
(11.11.14)
(14)

Koşu bandını en verimli kullanma

su olsam ates olsam
Duyurumun koşucuları, siks pekleri;"Hayatta koşu bandı almam" diyip diyip seneler sonra almış bulunuyorum ben de. Ama azimliyim o bandın üzerine haftada 3 kere 1 er saat çıkılacak! :)Şimdi şöyle bir program yapıyorum kafama göre ama eğri mi yapıyorum, doğru mu bilmiyorum. Bi yol gösterseniz ya şu az
Duyurumun koşucuları, siks pekleri;

"Hayatta koşu bandı almam" diyip diyip seneler sonra almış bulunuyorum ben de. Ama azimliyim o bandın üzerine haftada 3 kere 1 er saat çıkılacak! :)

Şimdi şöyle bir program yapıyorum kafama göre ama eğri mi yapıyorum, doğru mu bilmiyorum. Bi yol gösterseniz ya şu azimli kardeşinize. Dizimde sıvı kaybı olduğu için çok zorlamamam gerekiyor (interval denedim ölüyodum), bir yandan da maksimum 3 ay içinde 57 kilodan 50-52 kiloya düşmek istiyorum.

1. Aşağıdaki program haftada 3 kereden istediğim farkı yaratır mı?
2. 1 saat içinde nabız 100-115 arasında değişiyor. Yaşım 29. Nabız 120-130 arası olmalı diye biliyorum. Bir türlü 120 ve üstüne çıkamıyorum, hızı mı arttırmalıyım?
3. 1 saat sonunda yakılan kalori 80-100 falan görünüyor. Şaka gibi? Bantta mı bi problem var (Altis markalı) yoksa aşağıdaki programla ancak o kadar mı yakılabilir?

1 saatlik programım şöyle:
* 0- 15 dk: 3 km/h ile başlayıp 5 km/h a çıkmak
* 15-20 dk: 5 km/h sabit
* 20-30 dk: 5 km/h dan 5,5 km/h a çıkmak
* 30-35 dk: 5,5 km/h sabit
* 35-45 dk: 5,5 km/h dan 6 km/h a çıkmak
* 45-60 dk: 6 km/h den kademeli 5,5- 5- 4-3 km/h ile bitirmek

Spor yapın, yaptırın!!11!! :)
0
su olsam ates olsam
(10.11.14)
yavaş tempoda ancak o kadar kalori olur. senin bu temponla normal o kalori

hızı artıramıyorsan eğimi artır
bir de ısınma çok uzun 15 dk ısınma mı olurmuş, 5 dk'da ısınırsın
ben 6 ile başlıyorum, sonra eğimi artırıp hızı da artırıyorum. yarım saatte 200 kalori oluyor
0
la noix
(10.11.14)
Ben hiit dışında yapılan koşuların, amaç yağ yakmaksa tabii, çok işlevsel olduklarını düşünmüyorum. Yani bu ne demek oluyor? Haftada 3 defa 1 saat koşu bandına çıkmak bir işinize yaramaz. Onun yerine haftanın minimum 5 günü koşu bandına çıkıp 25 dakika hiit tekniğiyle koşarsanız sizin için daha verimli olur. Hiit nedir ne değildir Duyuru'da çokça açıklandı, şayet üşenirseniz yine açıklarız. Tabii tüm bunları beslenme programınızın düzgün olduğunu varsayarak söylüyorum. Değilse o da işe yaramaz.

Edit: Neden hiit sorusu için; eksiduyu.ru
0
angelus
(10.11.14)
1. evet
2. yağ yakımı için ideal nabız aralığı standart bir aralık değil, kişinin kendi, sabah uyandığındaki nabzına göre belirleniyor; fakat 29 yaş için 115 çok düşük diyebilirim. soğuma nabzı olmuş, yağ yakma değil.
3. ben 40 dk. crosstrainer'da cardio yapıp 5 km mesafe aldığımda, 260 kalori yakıyorum. koşu bandında daha fazla kalori yakılıyor cross'a göre. 80-100 gerçekten düşük.

5-6 ile başlayın. bunun altına inmeyin. zamanla 7-8 de olur o.
0
m e l t e m
(10.11.14)
ha bu arada, ilk koşuya başladığımda 5.5'la anca yürüyebiliyodum ama hiit ile koşu hızımı ciddi artırdım. tabii şimdi hiit'i bırakmak zorunda kaldım o da ayrı mesele
0
la noix
(10.11.14)
cevaplar için teşekkürler.
ben ciddi ciddi koşu bandın göstergelerinde bir sıkıntı olduğunu düşünmüştüm, öğrendiğim iyi oldu, demek her şey normalmiş:/

sergen e "artık koşamadığın konusunda çok eleştiri var,ne diyeceksin?" diye sormuşlar, "abi anlatamıyorum, koşunca yoruluyorum" cevabı gibi olacak ama anlatamıyorum arkadaşlar, koşunca dizlerim acıyore :( doktor dize fazla yüklenme,yokuş, merdiven çıkma dedi, eğimi de arttıramıyorum.
hiit araştırdım biraz. 2 dk 6km/h sonrasında bikaç dakika 10 km/h a çıkayım dedim, akşam diz ağrısından öldüm.

bu kısıtlar altında ne yapabilirim,ne fayda eder? beslenmeme dikkat ediyorum bir yandan..

hergün 1 saat yürüyüş yapıp ayda bikaç kilo verme olayı şehir efsanesi miki? Bu yürüyüş yapan adaman da hızı saatte 5- 5,5 km üzerine çıkmıyordur ki zaten diye düşünüyorum..
bu arada nabzıma noolmuş öyle, ben kan ter içindeyken soğuma nabzı demişsiniz :(
yürüyüş hakkında bilinmeyen ne çok soru var:(
0
🌸su olsam ates olsam
(10.11.14)
evde tansiyon aleti varsa nabzını ölçüver, ama dinlenik nabız olacak. yani yorgun olmayan bir zamanında aleti yanına al, 10. dk otur, öyle ölç.

ondan sonra da hesapla:

"1.Maksimum Nabız: 220-YAŞ

2.Dinlenik Nabız: Sabah uyandığımızda, yataktan kalkmadan ölçtüğümüz nabız. Eğer gün içerisinde ölçülecekse 20dk boyunca rahat şekilde uzanılarak, konuşmadan ve hareket etmeden istirahat edilir. Sonrasında nabız ölçülür."

"Aerobik Bölge %70-%80

Hedef Nabız Aralığı=(Maksimum Nabız – Dinlenme Nabzı) x Hesaplama Yüzdesi + Dinlenme Nabzı"

%70 İÇİN = ((MAX NABIZ-DİNLENİK NABIZ) x 0,7 )+ Dinlenik nabız = YAĞ YAKIMI İÇİN MAX. NABIZ

%80 İÇİN =((MAX NABIZ-DİNLENİK NABIZ) x 0,8 )+ Dinlenik nabız = YAĞ YAKIMI İÇİN MIN. NABIZ
0
m e l t e m
(10.11.14)
Hiit koşacaksanız bu kadar yüzde hesabına girmenize gerek yok; 2 dakika depar atın 1 dakika dinlenin. Yağ yakma aralığı kişiden kişiye değişmekle birlikte en garanti yöntem budur. Zaten isteseniz de nabzınız 190'a falan çıkmaz. Buna kondisyonunuz izin vermez zaten. 25 dakika boyunca 2 dakika depar atın 1 dakika dinlenin. Daha sonra, kondisyon arttıkça sürelerde değişiklik yaparsınız. Depar süresini uzatır dinlenme sürelerini kısaltırsınız.

Bugün 2:1 oranında koşarken üç ay sonra sonra beş dakika depar 30 saniye dinlenme performansına çıkarsınız. Bu süreleri zamanla kendi kondisyonunuza göre değiştireceksiniz.
0
angelus
(10.11.14)
nabzı 190'a çıkarsa yaptığı sporun bir faydası olmaz ki zaten.

muhtemelen 65-70 civarıdır nabzı. yağ aralığı da aşağı yukarı 145-155 civarı bir şey çıkacak.

hiit yapman yormamıştır seni, yanlış yapmış olman yormuştur. 10'a çıkmana lüzum yok. nabzın 170-180'lere çıktı mı temponu düşür.
0
m e l t e m
(10.11.14)
@angelus; 2 dakika depar- 1 dk dinlen deki kasıt nedir tam olarak km/h cinsinden verebilir misin?
mesela 8 km/h- a 4 km/h gibi bişey mi?

bir de 29 yaş için ideal yağ yakma için nabız 120-130 civarı değil mi, değilse nedir?

rakamlarla konuşalım arkadaşlar :)
0
🌸su olsam ates olsam
(10.11.14)
Hıza siz kara vereceksiniz. Sizi zorlayan en yüksek hız ne ise oraya kadar çıkın; yürüme hızı da standart yürüme hızı olsun 4.5/5 km/h gibi.

Ben o tip nabız hesaplama işlerine girmiyorum koşarken, vücudunuz size anlatıyor sizin için ideal aralık nedir ne değildir. Misal 12 km/h ile koşun, artık koşamayacağınız noktaya geldiğinizde düşürün hızınızı. Sizin için ideal aralık odur. Bir süre sonra o hızın ve koşu süresinin size yetmediğini fark edeceksiniz zaten. Sonrasında hızınızı ve koşu sürenizi artırırsınız. Bu döngü bu şekilde devam ediyor.
0
angelus
(10.11.14)
su olsam ates olsam'cığım, yukarıda yazdım ya, nabız aralığı senin dinlenik nabzınla ilgili.

tansiyon aleti filan yoksa manuel ölç nabzını. bileğine iki parmağının etli kısımlarını koyup 1 dk. boyunca kaç kere attığını say. sonra buraya yaz ya da bana mesaj at, yukarıdaki formüle göre hesaplayayım.
0
m e l t e m
(10.11.14)
@angelus, @meltem teşekkürler.
şu nabız ölçme işini yapayım bir,formülde yerine koyması kolay ;)
@la noix; saolasın, ısınma süremi azaltayım hakkaten, 5 dk. ya indiriyorum ozman ;)

biraz daha kafamda netleşti şimdi sayenizde.
dizi bacağı sakatlamadan şu 5 kiloyu bi versem..
0
🌸su olsam ates olsam
(10.11.14)
angelus'un dediği gibi nabızla uğraşma. Başlangıçta 2dk yürüyüş, 1 dk yüklenme yapabilirsin. Çok zor gelirse 30 saniye yüklenme bile olur. Hedefin oranları 2 yüklenme, 1 dinlenmeye döndürmek olmalı. Eğer koşmakta zorlanıyorsan yüklenmeleri eğimle oynayarak da yapabilirsin.
0
arnold schwarzeneger
(11.11.14)
gençlik, dün 42 km koştum, nabzım 167 iken çok rahattım, arada depar attım nabız 190 civarına çıktı ve zorladı beni, 2-3 dk yavaşladım 167-170 olana kadar, nabız ölçerli saat var, onunla sürekli kontrol ederek koşuyorum. meltem'in dediği gibi sana uygun nabız aralığını bul ve ona göre koş.

kalori harcaması daha çok kiloyla ilgili, kilon fazlaysa daha çok kalori harcarsın. benimle birlikte koşan 90 kg adam 8-9 km/h hızla 1 saatte 700 kalori verirken ben 16'yla koşsam da 1 saatte o kadar veremiyordum.
0
[silinmiş]
(11.11.14)
(6)

politik komedi

cozuk dusunurluk
böyle bir tür var mı ondan da emin değilim fakat canadian bacon dışında, politik ama komik, siyaseti kara mizahla ele alan bir film arıyorum. bahisler açılsın!
böyle bir tür var mı ondan da emin değilim fakat canadian bacon dışında, politik ama komik, siyaseti kara mizahla ele alan bir film arıyorum.

bahisler açılsın!
0
cozuk dusunurluk
(10.11.14)
en.wikipedia.org/wiki/Category:American_political_comedy_films

link olarak yapıştırınca yabışmadı da bu şekilde kopyalayıp browser'a yapıştırıp devam edebilirsiniz.
0
nereye bu gidis
(10.11.14)
yes minister (emret bakanım diye geçer)
0
mermize
(10.11.14)
veep
0
elorelia
(10.11.14)
The Campaign
0
mutekebbir
(10.11.14)
var: the thick of it

kesin izle!

bir de filmi var: in the loop

bayağı kara mizah. o kadar kara ki espri yapıldığı belli değil.

veep de bunun kötü bir uyarlaması.
0
m e l t e m
(10.11.14)
(bkz: in the loop) çok beğenmiştim. bir de (bkz: dave) var. gerçi tam olarak "politik" denemez ama çok hoş bir komediydi.
0
prochaine station
(14.11.14)
(9)

ABD'de torrent kullanimi.

ateslizenci
Merhaba. Su an ABD'de ogrenciyim ve ABD'nin torrent kullanicilarina ciddi yaptirimlari oldugunu duydum. Ama yine de torrent kullanmam gerekiyor. Bu isin asli var midir? Eger varsa, boyle anonim olarak falan indirme imkanim var mi? ucuncu parti program kullanarak mesela?Tesekkurler.
Merhaba. Su an ABD'de ogrenciyim ve ABD'nin torrent kullanicilarina ciddi yaptirimlari oldugunu duydum. Ama yine de torrent kullanmam gerekiyor.

Bu isin asli var midir? Eger varsa, boyle anonim olarak falan indirme imkanim var mi? ucuncu parti program kullanarak mesela?

Tesekkurler.
0
ateslizenci
(10.11.14)
Public tracker kullanmak epey riskli. İlla kullanmak şartsa VPN üzerinden denenebilir, veya private tracker kullanılabilir.
0
metalik
(10.11.14)
ben kullanmıştım bir dönem. henüz ne fbi ne de polis kapımı çalmadı. sana kalmış, bir defaya mahsus kullanabilirsin de bulaşmayabilirsin de. bu arada ciddi yaptırımları olduğu doğru.
0
sumuklu asilzade
(10.11.14)
gugıla torrent ve FBI yazıyim dedim. bi bok bildiğimden diil, sadece içimden öyle geldi. bu çıktı:

www.fbi.gov
0
compadrito
(10.11.14)
Tesekkurler arkadaslar. O riski alacagim sanirim. Koskoca amerikanin 7 bin nufuslu bir sehirde yakalanma riskim pek de yuksek degil diye dusunuyorum, ya da kendimi boyle avutuyorum diyebilirim. sagolun.
0
🌸ateslizenci
(10.11.14)
bizim bir arkadasin indirdigi filmden sonra internetimiz kesilip ekranda "su tarihte indirdiginiz xmen3.avi dosyasini silene kadar internete giremeyeceksiniz, yoksa yaptirim baslatilacaktir." tarzinda bir sey cikmisti, public tracker kullaniyordu. dikkat etmek gerek o yuzden nerede ncektigine, bazen aliyorlar adamin aklini :) yorumlarina filan bak indirecegin seylerde, bazilarinda takip tarzinda bir sey oluyor sanirsam.
0
fakyoras
(10.11.14)
60bin nufuslu bir yerde okuyan tanidik saglam ceza odemisti 60binde oluyorsa 7binde de olabilir riske girme derim.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(10.11.14)
tek torrent le bulunan bir şey ise türkiyeden arkadaşın indirsin sonra bir siteden upload yapsın sen oradan indir
0
atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(10.11.14)
9-10 dolara Avrupa vpn i ve seedbox al
0
cursor
(10.11.14)
ABD'de, Avrupa'da filan şöyle oluyor: Bir şey indiriyorsun torrent ile. Otomatik olarak tespit ediliyor IP adresin. Bilgisayarına uyarı geliyor, "tekrar yapma" diye. Sonra tekrar yaparsan "yine uyarılıyorsun". 2. uyarıya rağmen yaparsan inetrnet bağlantını kesiyorlar. Bir de para cezası var diye hatırlıyorum. O cezayı ödemeden açtıramıyorsun. Sonra aynı prosedür tekrar ediyor.

Sadece torrent için değil, tüm P2P'ler için.

Gül Okutan'ın makalesi vardı bu konuda, okuyalı 2 seneden fazla olmuştur ama bulabilirsin belki nette. Gerçi ben kitaptan okumuştum. Çok merak edersen sayfaların fotoğrafını çeker koyarım.
0
m e l t e m
(10.11.14)
(22)

28 Yaşında Erkeğim | Kadın-Erkek İlişkileri Üzerine Tavsiyeler

willow
selam,nasıl başlayacağımı bilemiyorum. buradan yazmaya bile çekiniyorum aslında.yaşım 28'e doğru gidiyor ve bu yaz bi barda bi kızla öpüşmek dışında herhangi bir kızla hiç cinsel münasebetim olmadı.mühendislik okuduğumu söylememe gerek yoktur heralde :) tabi sadece bu mazaret değil.aslında moralimi
selam,

nasıl başlayacağımı bilemiyorum. buradan yazmaya bile çekiniyorum aslında.

yaşım 28'e doğru gidiyor ve bu yaz bi barda bi kızla öpüşmek dışında herhangi bir kızla hiç cinsel münasebetim olmadı.

mühendislik okuduğumu söylememe gerek yoktur heralde :) tabi sadece bu mazaret değil.

aslında moralimi bozan nokta seks yapamamaktan ziyade, hayatımda bu kız benle ilgileniyor diyebileceğim hiç kimsenin olmaması.

benim ilgilendiğim kız oldu mu diye sorsan o da yok. yani kızlarla konuşmak konusunda kötü sayılmam aslında ama hiç bir kıza direk onu istediğin nasıl belli edilir bilmiyorum. ne zaman bi kızla konuşsam kız sıkılmazsa eğer olay erkek-kadın ilişkisinden çok iki normal insan ilişkisine döner.

bu arada kendime baktığımı da söyleyemem. saç sakal genelde uzundur. bi 10 kilo kadar da fazlam var.

her türlü tavsiyeye açığım.

teşekkürler.
0
willow
(10.11.14)
yaşım 29, kendime baktığımı söyleyemem, kaş-bıyık uzundur, bi 10 kilo kadar fazlam var, istersen arkadaş olabiliriz.

not: kadınım.
0
devilred
(10.11.14)
devilred'in yazdığında bi sarcasm sezmedim ben. düzgün bi ilişkinin ilk adımı bu. bi de bi kız biznen niye ilgilensin abi? en fazla, aklından 'hmm, hoş çocukmuş' diye geçirir. o düşünce de, saniyenin kesrinde gelir geçer. o kadar. senin ruhun bile duymaz.

biz ilgilenecez abicim. onnar ilgilenmeyecek. üst baş pasaklı olmıycak, eller güzel olacak mesela. nasırlıysa bile temiz olacak. tırnaklar bakımlı olacak. tutup da parlatıcı sür demiyorum, temiz ve kısa olacak tırnaklar. kulaklar temiz olacak. burundan kıllar pıskırmıycak. ayaklar kokmiycak, ayakkabı cillop olcak. şantiye ayakkabısınnan kız tavlamaya gitmiycen.

mapusanelerde demir parmaklıklara sarıldım...
0
compadrito
(10.11.14)
valla moralim bozuk zaten. hassas davrandım heralde yine. sildim zaten o yüzden. özür dilerim.

seninkinde sarcasm var sanki? :)
0
🌸willow
(10.11.14)
cevabımı editledim, karambole gitmesin.

sarcasm yok abicim. gerçeklerin tespiti var.

zaten morelmanım bozuk dersen, bu iş olmaz zaten. o ruh hâlini 100 metreden okur qız. postüründen annar seninle arkadaş olmaması gerektiğini.

morelman bozukluğu bi tarafa, qız senin postüründen, sesinden, duruşundan, bakışından 'alırım, satarım, yaparım, üstesinden gelirim, ben bunu başarırım, ben bu işin anasını bile ..kerim, üstüne de iki pantolon dikerim'i okuycak ve 'etkilenecek' you know what I mean? ve o iş, 'herhangi' bir iş olacak! içinden 'hmmm, hoş çocukmuş' diye geçirmiyosa bile, 'oha! bu ne özgüven? eridim resmen lan!' diycek kendine.
0
compadrito
(10.11.14)
ya bu sistem baltalıyor bizi hep. tüm lise hayatı öss'yi düşünmekle geçince, gerçi tembelin teki olduğumu da eklemek isterim, çünkü sadece düşünmekle geçti. daha sonra küçük yerde yaşamanın etkisi. parasızlık da eklenince, yeterli bi karışım oluyor zaten. üniversiteyi de boktan bi şehirde okuyunca orada da 4-5 yıl geçti. ve işin kötü yanı yıllar geçtikçe insanın güveni de daha çok törpüleniyor. badaklığı da sayabiliriz ayrıca :)
0
🌸willow
(10.11.14)
ilgilendiğin kız olmamış ki belli edesin. ilgilendiğin olursa belli edersin de bu yaşa kadar neden kimse ile ilgilenmedin o da ilginç. şu boyda, şu yaşta olsun, eğitimi şöyle olsun, ailesi şuralı olsun şeklinde kıstasların yoktur umarım.
0
sumuklu asilzade
(10.11.14)
bak hep bardağın boş tarafını görüyon. dolu tarafa hiç bakmıyon. bi kere sana paradigm shift lazım. bu paradimayı, bu gözlüğü atacan. iyimser, pozitif gözlük takacan.

qız, hoş vakit geçirmek, esprilere gülmek istiyo. naapsın senin gibi negatif, karamsar adamı? yüz ifadene ve omuzlarının çöküklüğüne, kambur duruşuna kadar yansır bu dediklerin. qız da içinden 'kim la bu ezik?' bile demez. seni görmez bile. transparansındır onun gözünde.

Amerika'da Meksikalı kaçak işçiler var mesela. Boyları 1.55-1.60 civarlarında geziniyo. Tip desen, bi tuhaf, Allah'ın gücüne gitmesin de, çarpıcı örnek verebilmek için yazıyom, sen mühendisken ve muhtemelen ekmeğini eline almışken böyle karamsar olursan, hiç bi eğitimi olmadan, kaçak göçek, aynı evde 15 kişi üst üste yaşarak, tek kelime İngilizce bilmeden hayatta kalmaya, hayatta kalabilirlerse de, ülkelerine 3-5 dolar para göndermeye çalışanlar naapsın? Ben bunnarı görüyom ve gene de şanslı buluyom. Bi de o sınırı geçemeyenner var. Bi de Meksika'daki şartlardan çok daha ağır ve zor şartlarda, hayatta kalmaya çalışan milyarlarca insan var. Senin şu satırları okuyabiliyor ve yazabiliyor olman dahi, en üstteki şanslı azınlık dilimine ait olduğunun delili. En üst %5'te bile olabilirsin.

Mind set'i, kafayı, paradigmayı değiştirecen önce.
Saç sakal gezme, niye geziyon?
Berbere verecek paran mı yok? Saç, insanın görünüşünü çok feci değiştiriyo. Maalle arası beberinde eşşek tıraşı olma. Bi saç, bi de ayakkabı. Bunnara verdiğin paraya acımayacan. Niye? 'Tepeden' 'tırnağa' bakıyo insannar. İki uca bakıyo. Bi en tepeye, bi de en aşşaaya, ayaklara. From top to bottom diyo mesela. Bunu saniyenin kesrinde, bilinçsizce yapıyo. İlk algı bu. O ilk algıda elendiysen, gerisi gelmiyo zaten.

(bkz: gömlek ütülemek/@compadrito) bu yazımda da bir ipucu var, sabrın olur da okursan.
0
compadrito
(10.11.14)
haa, bi de gömleğe verdiğin paraya acımayacan ve zevkli giyinecen abicim. renk kombinasyonlarına kafa yoracan. ünlü ressamların resimlerini mi gezersin gugıl görsellerden, color combinations diye mi aratırsın bilmem. kemerin ve ayakkabın aynı renk olacak. bu renkler, üstündeki diğer renklerle birlikte, gözlere ve gönüllere hitap edecek.

kadınlar, renk kombinasyonlarına çok dikkat ediyolar. senin hayatta siklemediğin bi kombinasyon detayı, onnar için önemli oluyo. ben güzel bi renk kombinasyonu yakaladıysam, o kadın gözü de, arabanın içinden bile yakalıyo benim üstümdekini, o arabada ben kaldırımdayken.

Amerika'daki kadınlar, Türkiye'deki kadınlara göre kendilerini baskılamadıkları, bastırmadıkları için, ben daha rahat gözlemleyebiliyorum neden hoşlandıklarını. Hani Türkiye'deki 'güldü! verecek!' durumunun yarattığı bastırma, baskılama burada geçerli olmadığı için, bi şeyi beğendiklerinde, sözel veya sözsüz olarak mutlaka belli ediyolar beğendiklerini. Bu gözlem imkânımdan faydalanarak diyorum ki, gömlek çok önemli abicim! Tahmin ettiğinin ötesinde bi anlamı var. Futbol sadece futbol değildir gibi bi durum var gömlekte. Kemerde de var o durum. Kemerin de güzel olacak abicim.

Toparlayacak olursak, saçın, gömleğin, kemerin, ayakkabın can yakıcı olacak. Geriye de bi pantolon kaldı zaten.

Ellerin, parmakların, tırnakların, kulakların, burnun TEMİZ ve bakımlı olacak. Metroseksüel bakımı kastetmiyorum. Temel, sıcak su-sabun/tırnak makası-cımbız kardeşliğini kastediyorum. Eh, bi zaamet suratın da tıraşlı olsun be bilâder. Hani Kenan İmirzalıoğlu diiliz ki kirli sakal lüksümüz olsun. Onun da yeri ve bağlamı ayrı aslında. Sert bi görünüşün, kapı gibi 'boy'un, geniş omuzların, kaslı önkolların vardır, oduncu gömlek ve süper bi kot giyersin, maço bi bot, mühendissin filan, o bağlamda, kirli sakal 1-2 günlük iyi olabilir.

Bakışların ürkek tavşan gibi ya da küçük Emrah gibi olmayacak. Kendine acımayacan, kendini acındırmayacan.
Sadece bakışların bile, ''iki de pantolon dikerim!!!'' diycek.
Duruşun, yürüyüşün, konuşman, sesin, oturman, kalkman hep bu mesajı verecek.
Tabii bu mesaj da kolpa olmayacak, kofti olmayacak, içi boş olmayacak. Götüne güveniyo olacan. İlle de paradan puldan bahsetmiyom.
Götüne güveniyo olman daha farklı bişey. 'Ben yaparım!' mesajı benim dediğim. Halbuki şu anda senden, buram buram 'Ben yapamam' mesajı yayılıyo etrafa...
0
compadrito
(10.11.14)
Dur şimdi işe gidiyorum. Akşam yazıcam. Silme duyuruyu.
0
old possum
(10.11.14)
ailene söyle birisini bulsunlar sana evlen.
0
dafuq
(10.11.14)
hocam gay olma ihtimalin var mı acaba?
0
t joe
(10.11.14)
abi bu "ailene söyle bulsun" cular adamı direk badak pozisyonuna sokup bırakıyorsunuz. öyle olsa der heralde ailesine burda da işi olmaz.

dostum belli ki şimdiye kadar hayatında bir kız olmamasının eksikliğini hissediyorsun ve bu tecrübesizliğin sonucu da artık karşı cinsle flörtöz durumlara giremiyorsun.
öncelikle yaşı kafana takma onu geç. kendine çeki düzen ver biraz bak. sonraki aşama korkularını yenmeye çalış. git tanımadığın bir ortamda bir daha karşına çıkması muhtemel olmayan bir kızla uzun yol otobüs yolculuklarında yanındakiyle konuştuğun şeylerden farklı muhabbetlere girmeye çalış. olmadı çıkma teklifi bile yap. ama bunu yaparken kaybedeceğin hiç bir şey olmadığını aklından çıkarma. bu şekilde birkaç tecrübe edinmeye çalış ve kızların tepkilerini ölç. üç olur beş olur illa ki olumlu bir dönüş alacaksın. sen öncelikle kalıbını yırt. güzel veya çirkin demeden yaklaş. birisnden hoşlanmak zorunda değilsin bunu unutma.aşık olma aşık et. amaç bu korku durumunu yenmek, tecrübe kazanmak. gerisi kendiliğinden gelir hiç merak etme ;)
0
joooper
(10.11.14)
kızlara ilgi duymuyor olabilir misin?
0
m e l t e m
(10.11.14)
mühendislikle ne alakası var abi? olay sosyalleşmemekte. ben de mühendisim, ben de o şekilde kendimi kandırıp öyle takılıyordum ama uyandım sonra. şimdi bir işletmeciden daha az sevişmiyorum. sosyalleş, sosyalleş, sosyalleş başka yolu yok. eğlenceli yerlere, ortamlara gidip takılıp çevre edin, gerekirse kurslara git falan çevreni genişlet, sonra bu çevrelerde olayı çözmüş erkeklerle takıl, yardım iste zaten bir kaç ay sonra "oha lan 3 haftadır mastürbasyon yapmıyorum" diyeceksin.
0
r_u_h
(10.11.14)
illa gayliğe bağlamak zorunda mısınız? gay olsam niye kafaya takayım bunları.

gay olmadığımı ispatlamak için illa seks mi yapmış olmam gerek?
0
🌸willow
(10.11.14)
ihtimal yahu, hemen niye savunmaya geçiyorsun ki? 28 yaşında daha ilk defa bu yaz bir kızla öpüşmüşsün, doğal olarak aklıma kızlara ilgi duymuyor olabileceğin ihtimali geldi. kızma lütfen.

ben erkeklere anaokulunda ilgi duymaya başladım, ilk ciddi (ciddi olmayanı da var anlayacağın) öpüşmem orta okulda oldu. o yüzden tuhaf geliyor bana 28 yaşında ilk kez birini öpmüş olmak.

belki etrafında pek kız olmamıştır, ya da olmuştur ama muhafazakar bir çevrede/şehirde büyümüşsündür. bundan ötürü kızlara nasıl yaklaşacağını bilmiyor olabilir misin?

beğendiğin biriyle bir bahaneyle tanışırsın, "merhaba bağyan tanışabilir miyiz?" şeklinde olmaz tabi. sohbet edersin doğru zamanı bulduğunda.

"kız sıkılmazsa eğer" kısmında özgüvensizlik seziyorum. kızlarla ne konuşulacağını bilmiyorsun belki de, ama kızlarla kız muhabbeti dışında her şeyi konuşabilirsin. arkadaş kalmak istediğin kızlarla kız muhabbeti yapabilirsin.

"olay erkek-kadın ilişkisinden çok iki normal insan ilişkisine döner" diye devam etmişsin. herhalde flört etmeyi beceremiyorsun. flört nasıl edebilirsin? iltifat ederek olabilir, gözlerinin içine bakıp gülümseyerek olabilir, karşındakinin saçını nazikçe yüzünden uzaklaştırarak olabilir, onun yanında küfürlü ve kaba konuşmamaya özen göstererek olabilir, otururken ya da beraber yürürken elini onun eline hafifçe dokundurarak olabilir...

biraz romantik filmler izlemek faydalı olabilir senin için. bu tavsiyeyi lütfen hafife alma. izlediğimiz filmler sayesinde henüz tecrübe etmediğimiz pek çok durumda nasıl davranabileceğimizi öğreniyoruz.

kendine bakmanı kendine güven kazanman için öneririm. özgüven olunca zaten gerisi gelir. 10 kilo fazlanı da spor yaparak gayet rahat verirsin.

edit: imla

ha bir de piç olmana hiç gerek yok. lütfen efendiliğini bozma. compadrito'nun tavsiyelerine de kulak ver.
0
m e l t e m
(10.11.14)
Bunun muhendis olmakla alakasi yok. Kisilik meselesi. Ben isletmeciyim mesela daha şimdi 4 kiz 4 erkek bir grupla mekandan geldik arada kizlara sıkıcı gelen bir kisiligim var bunu cok iyi ben bile anliyabiliyorum. Biraz pic olcaksin cenen laf yapcak baska turlu olmaz bu isler abi mumkum değil yoksa. Yok ben yapamam diyorsanda evlencen baska turlu nasil yapacan yoksa. Bir 28 yıl daha boyle gecer.
0
fransızkalanadam
(10.11.14)
compadrito güzel açıklamış.

şu gay olabilr misin yorumlrına koptum. sığır mısınız lan :))
0
tirt star
(10.11.14)
@compadrito:

abi dediklerinin çoğuna katılıyorum amma... bütün genellemeler yanlış olduğu gibi seninki de yanlış galiba :( abi kadınlar sakaldan hoşlanıyor. sevgilim benden kirli sakal bırakmamı istiyor ama bende malzeme yok bırakamıyorum :( top sakalda mutabık kaldık. mesela öperken sakallarımın batmasına bayıldığını söyledi. birçok arkadaşım da kız arkadaşlarından aynı feed back'i aldığını söylüyor.

özet: sakal candır.
0
sensible soccer
(11.11.14)
sensible, ben kendimi iyi ifade edememişim abicim. benim iyi olmaz dediğim, harbi sakal, ya da kirli sakal değil. benim iyi olmaz dediğim, 'saç sakal genelde uzundur'. bu cümle benim gözümün önüne, saç tıraşı olma vaktini 5 hafta kadar geçirmiş ve bi haftalık da sakalı olan birini getiriyor. buna itiraz ediyorum ben. yoksa, bu duyuruda, saçlı sakallı erkek sevdiğini söyleyen kızlar da var.
0
compadrito
(14.11.14)
estağfurullah compadrito ağabey. ama şimdi daha açık olmuş :)
0
sensible soccer
(14.11.14)
Önce façayı düzelt. Hayatı sallamıyorum kafasından kurtul.
0
arnold schwarzeneger
(14.11.14)
(19)

Eşinizle kaç yaşında tanıştınız?

phoenixboy
Eşinizle/partnerinizle veya hayat arkadaşınızla (onunla sex yapıyor olmanız gerekmiyor) ne zaman tanıştınız?Yani kaç yaşında tanıştınız. Cinsiyet ve yaş belirtirseniz sevinirim. (Nerde veya nasıl olduğunu da eklemek isteyen olursa olur tabi.)
Eşinizle/partnerinizle veya hayat arkadaşınızla (onunla sex yapıyor olmanız gerekmiyor) ne zaman tanıştınız?
Yani kaç yaşında tanıştınız. Cinsiyet ve yaş belirtirseniz sevinirim.
(Nerde veya nasıl olduğunu da eklemek isteyen olursa olur tabi.)
0
phoenixboy
(10.11.14)
26 yasinda. Kadinim.
0
mahnita
(10.11.14)
26
0
basond
(10.11.14)
14 erkek.şuan 31 yaşındayım.
0
sapkasiz cikmam abi
(10.11.14)
daha tanışamadım.
bekliyoruz işte bir umut slslşdgfhş :)
0
hain kostokk
(10.11.14)
Tanışmadım, belki tanışmışımdır haberim yoktur. Bilmiyorum.
0
Lim5
(10.11.14)
27 yaşında tanıştım, 3 sene sonra evlendik.
0
try again fail again fail better
(10.11.14)
28/E. Aramaya inandım mamafih bulamadım..
0
EkimBebesi
(10.11.14)
27 erkek hala arayışlarda (evlilik bu boru değil götü güzel parfümü güzel diye evlenilmez ki)
0
erdemkayhan
(10.11.14)
14, k, lise koridorları. şimdi 25im.
0
shubulubapshubaptishaluva
(10.11.14)
19.

ama ilişkimizin başladığı yaş 26, bir buçuk senede de evlendik.
0
physcos physcos
(10.11.14)
5 sene önce gezi parkında tanıştık. 27 yasındaydım
0
lilidance
(10.11.14)
vay arkadaş millet evlenmiş. nalet olsun atom fiziğine :D
0
maxhoper
(10.11.14)
Evlenmeyi düşünmüyorum, dolayısıyla eşimle tanışmadım.

32, erkek.
0
pozzecco
(10.11.14)
17 kadın.
0
yue
(10.11.14)
2003 yılında tanıştım.
36 yaşındayım, erkek.
0
charlesbukowskiineksi
(10.11.14)
2003 aralıkta tanıştık. şu anda 30 yaşındayız. ikimi de itüde okuduk orda gölet yurtlarında ilk buluşmamız olmuştu ikimiz ve bir arkadaşımız daha. ama ilk olarak icq da tanıştık asddgdss. 10 senelik kankalığın sonunda geçen haziranda evlendik:)
0
sta
(10.11.14)
henüz tanışmadık kendisi ile. 30'a girdik gireceğiz.

Erkek kişisiyim.
0
fallthepieces
(10.11.14)
Müstakbel eşimle 2008'de tanıştım. Ben 23, o 24 iken.

29k
0
m e l t e m
(10.11.14)
26 yaşında. Erkeğim.
0
piotr
(10.11.14)
(5)

Kedi ve ağız(tükürük) kokusu

burberry
Merhaba,1.5 yaşındaki kedim kendini yalayarak temizlediğinde etrafa anlatılmayacak kadar kötü bir koku yayılıyor. Öyle güçlü ki kucağımdan indiriyorum dayanamayıp.iç parazit aşıları vs. yapılmış durumda fakat birkaç aydır durum değişmedi. Dişlerini inceledim sorun yok gibi (anladığım kadarıyla tabi
Merhaba,

1.5 yaşındaki kedim kendini yalayarak temizlediğinde etrafa anlatılmayacak kadar kötü bir koku yayılıyor. Öyle güçlü ki kucağımdan indiriyorum dayanamayıp.

iç parazit aşıları vs. yapılmış durumda fakat birkaç aydır durum değişmedi. Dişlerini inceledim sorun yok gibi (anladığım kadarıyla tabi ki) internette mamadan olabileceği yazıyor fakat maması da 2 yıldır kullandığımız mama.

illa veterinere mi götürmek lazım?
0
burberry
(10.11.14)
Veterinere bi götür, diş taşı olabilir. Benimkiler şundan verdiydi veteriner www.petburada.com
0
buff
(10.11.14)
ev yemeği vermiyorsunuz değil mi?
Salçalı şeyler kedilerin mide phına uygun olmadığı için kedide koku yapar.
0
neferkitty
(10.11.14)
Böbrek yetmezligi?
0
Lim5
(10.11.14)
midesinde sorun olabilir, diş taşı olabilir, bir sürü şey olabilir yani.

veteriner görsün. kedide dediğiniz derecede rahatsız edici bir ağız kokusu hiç normal değil.
0
m e l t e m
(10.11.14)
mama dışında bir şey vermiyoruz.

anlaşıldı, onlarca şey olabilir, veterinere götürmeden çözülmesi imkansız.
0
🌸burberry
(11.11.14)
(3)

Bioderma Kepek Şampuanı işe yarıyor mu?

damba
Eczanede bu şampuanlar satılıyor kepek için. Kullanan var mı bunu işe yarıyor mu?
Eczanede bu şampuanlar satılıyor kepek için. Kullanan var mı bunu işe yarıyor mu?
0
damba
(09.11.14)
Onu kullanmadım hiç ama bende de kepek ve de ayrıca kaşıntı vardı, Ducray Extra-Doux kullanmaya başladım, 1 hafta içinde geçti. 2 senedir de kullanıyorum. Tavsiye ederim. Eczanede satılıyor Ducray da. Normale dönüyor saç derisi. Her saç derisine uygun, sorunu olana da olmayana da. İlaçlı filan da değil. Bebekler dahi kullanabiliyor. Hassas kafalar için. :) www.ducray.com

Bunlar da kepek şampuanları, ama açıkçası bunlara hiç ihtiyacım olmadı, yani bunları kullanmadım: www.ducray.com
0
m e l t e m
(09.11.14)
www.bioderma.com

bu bana iyi geldi ama herkeste farklı etki gösterir şampuanlar.
0
mellifica
(09.11.14)
bana da iyi geldi ama kullanım talimatlarına uyman gerekli.
0
🌸damba
(31.05.15)
(3)

iran kedimi sahiplendireceğim

tekseferdenicktutturmak
astim baslangici nedenyile bir buçuk yasindaki iran kedimizi sahiplendirecegim. ona iyi bakacagini düşünen arkadaşlar yesillendirsin. yer istanbul/üsküdar/bağlarbaşı
astim baslangici nedenyile bir buçuk yasindaki iran kedimizi sahiplendirecegim. ona iyi bakacagini düşünen arkadaşlar yesillendirsin. yer istanbul/üsküdar/bağlarbaşı
0
tekseferdenicktutturmak
(08.11.14)
kedi-köpeğin ve diğer hayvanların astımı tetiklemesi şart değil. eğer "tedbiren" sahiplendirmek istiyorsanız diye belirteyim dedim. bende alerjik astım var, kedi de var, bir şey olmuyor. kedinizin astımı tetiklediğinden şüpheniz yoksa o zaman yapacak bir şey yok tabi. :(

facebook'ta haysev'in sayfasına ilan bırakabilirsiniz, belirtilen adrese mail yollayarak. www.facebook.com
0
m e l t e m
(08.11.14)
Bende de alerjik astım var. Kedi zarar verecek diye bir şey yok.
0
mea maxima culpa
(08.11.14)
biz zaten hiç test etmedik, kedimizi keyiften sahiplendirmek istiyoruz zaten. kediyi evden götürünce durum farkediyor. he siz de bişi farketmiyordur belkide öyle test bile yapmamışsınızdır o ayrı.
0
🌸tekseferdenicktutturmak
(08.11.14)
(11)

Kadın Erkek İlişkisinde Özgürlük

priaposss
Dün ev arkadaşlarıyla hararetli bir tartışmaya girdik. Benim için çok normalleşmiş olan şeylerin başka insanlar tarafından nasıl farklı algılandığını gördüm ve kendim için bu kadar normal anlamasının kolay olduğunu düşündüğüm bir şeyi anlatamamanın ceremesini çektim. Olay şuydu, bizim arkadaşlar kad
Dün ev arkadaşlarıyla hararetli bir tartışmaya girdik. Benim için çok normalleşmiş olan şeylerin başka insanlar tarafından nasıl farklı algılandığını gördüm ve kendim için bu kadar normal anlamasının kolay olduğunu düşündüğüm bir şeyi anlatamamanın ceremesini çektim. Olay şuydu, bizim arkadaşlar kadın erkek ilişkisinde eğer kadın da erkek de anlaşırsa karşı cinsle yanaktan öpüşmemeyi doğru buluyor. Bense bunun çok yanlış bir şey olduğunu diğer insanların senin karını ya da kocanı direk cinsel istekle baktığını düşünmek demek olduğunu söyledim arkadaşlar da evet böyle düşünüyoruz ne yanlış var ki bunda dediler. Açıkcası dediğim gibi bu kadar normal gelen bir şeyi anlamamalarına şaşırdım ama sonra ben mi yanlış düşünüyom amk sorgularına girdim. Tartışmanın ilerleyen kısmında benim sınırımı sordular ben de kadın ya da erkeğin başka biriyle eşinden habersiz cinsel ilişkide bulunması dedim. Çünkü benim için aldatmak başkasıyla cinsel ilişkiye girmesidir. O da benim için de başkasının yanağından öpmesidir dedi. Hatta sen kim oluyosun da sınırları belirliyosun sana göre o zaman başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi de özgürlüğüdür dedi. Beni gene bir düşünce aldı ben mi çok kapalı düşünüyorum diye, hala hiçbir şekilde kadın ya da erkek için yanak yanağa öpüşmenin eşini rahatsız eden ruh halini yanlış buluyorum. asıl problem benim cinsel ilişkiyle sınırlamam mı diye düşünüyorum o da kafamda değişmiyor ama açıklayamıyorum bu da beni rahatsız ediyor. Bu konuda yorumlarınız nelerdir??
0
priaposss
(08.11.14)
arkadaşların türk halkının önemli bir kısmı gibi kafayı kadınla, cinsellikle ve seksle bozmuş. muhtemelen sabahtan akşama kadar başka bir şey düşünmüyorlar. bu tuhaf fikirler hep bu 7/24 düşünmenin tezahürü. kendileri her gördükleri karşı cinse "seks odaklı" baktıkları için, başkalarını da kendileri gibi zannedip böyle tuhaf yargılara varıyorlar.
0
fengari
(08.11.14)
kaç ordan kaç kaç
0
king lizard
(08.11.14)
@cigerdelen benim de kafama takılan yer orası ben de gitsin insanlar herkesin dudağına yapışsın demiyorum. Dedin ya sarılacağım kişi var yanağından öpeceğim kişi var onu kişi kendi seçiyor kafası o kadar çalışıyordur. Arada şu da olabilir erkek ya da kadın arkadaşının farketmediğini düşündüğü kötü niyetli mi diyim tam bilemedim biri hakkında uyarabilir bu da karşılıklı konuşulur anlaşılır. Ama tüm kadınlardan ya da erkeklerden bu şekilde korumaya çalışması bana yanlış geliyor
0
🌸priaposss
(08.11.14)
Ben arkadaslarimi yanagindan operim bu normaldir, kadini cinsel meta olarak goren sig bir insanla zaten arkadaslik etmem
0
sirena
(08.11.14)
Bunun doğrusunun, yanlışlarının sınırları olduğunu sanmıyorum, daha doğrusu doğru-yanlış sınırı nerede çekilebilir, bilemiyorum. Benim için de yanaktan öpme ve sarılma değil ama dudaktan öpme ile başlıyor o sınır örneğin. Herkesin çevresine, kişiliğine, yaşadıklarına göre belirlenir bu sınır. Bana yanaktan öpüldüğünde yaygara koparmak anlamsız geliyor örneğin. Çünkü anneyi de, kardeşi de, arkadaşı da yanaktan öperim. Bu bir insanı sevdiğinin göstergesidir benim için, cinsellikle yakından uzaktan alakası yoktur. Hatta mutlu olduğumda ya da güzel bir haber aldığımda yanımda yakınım biri varsa, "muoooh" diye yanağını öpüveririm. Arkadaşlarımın babaları ve anneleri ile yanaktan öpüşürüm. Dokunmatik insanım, her kişiyle temas benim için önemli. Bu bazıları ile tokalaşma olur, bazılarında mıncırma olur, bazılarında kol tutma olur, bazılarında sallama olur, bazılarında sarılma olur.

Geçen gün burada dudaktan öpme ile ilgili bir şey sorulmuştu, erkek arkadaşı bir akraba veya yakını ile dudaktan öpüşüyorlardı. Bazıları "Yok artık" derken, bazıları "Annem de, babam da beni dudağımdan öpüyor, ne var" diye tepki vermişti. Yerli filmlerde el ele olma sahnelerinde birileri aldatma muamelesi yapıyor, yabancı filmlerde de dudaktan öpüşüldüğünde "It was just a kiss" diyerek "Ne alaka kıskandın" tadında bir savunma yapılabiliyor. Bunun sınırları sanırım öğrendiklerimiz ve yaşadıklarımız ile kafamızda oluşan bir şey.

Ekleme: Kültür konusuna girmişken, ülkelerin selamlama ritüelleri de farklı. Bazı ülkeler selamlaşmak için dudaktan öpüşüyor, bazıları üç kere yanaktan öpüşüyor. Hollanda'da öyleydi, üç yanaktı; ben de iki yanağa alışkınım. Dolayısıyla da üçüncüyü hep ıskalıyordum. İspanya'da ilginç bir şey vardı örneğin. Orada kadın-kadın veya kadın-erkek tanışmalarında veya karşılaşmalarında yanaktan iki öpmek teamül. İşin içinde kadın varsa yanak var yani. İki erkek karşılaştığında veya tanıştığında sadece tokalaşılıyor.

Bizde de batı-doğu kültürleri arasında sıkışıp kaldığımızdan her türlü ucun olması normal. Bir kısmı elini tutamazken, kalanı dudaktan öpebilir. Bana el tutmamak iyice garip geliyor ama doğru? Böyle diyebilir miyim ki?

Ben 8. katta oturuyorum, geçen gün asansörde inerken 5. katta durdu ve bir adam karısı ve çocuğu ile vedalaşarak asansöre bindi. Bana teşekkür etti onu asansöre aldığım için. Nedenini sordum, "Geçen gün yine böyle beklerken, içinden iki kadın çıktı. Beni görünce "Ay, erkek" deyip paniklediler ve apar topar kapıyı kapadılar. Ben aile babasıyım; karım orada, çocuğum orada. Kendi halimde insanım. Çok üzüldüm bana sapık muamelesi yaptılar diye. Akşama kadar 'Bunu neden yaptılar' diye düşündüm" dedi. Ben de "Bekar olsaydınız, aile babası değil olmasaydınız, yine de sapık muamelesi yapmazdım ki. Erkek diye sapık olmak zorunda mı" dedim. O gün üç farklı sınır çatıştı bir asansörde. Hepimizin sınırı var bir şekilde, kah eğri kah doğru.
0
aychovsky
(08.11.14)
merhabalaşırken ve vedalaşılırken yanaktan öpmede hiçbir sorun yok da, bunun dışında niye yanaktan öpsün ki? merhabalaşma ve vedalaşma dışında da kız kardeşi gibi yakın gördüğü birini yanaktan öperse sorun yok, onun dışında "bence" saçma. saçma demekle yanaktan öpmenin "cinsel bir davranış" olduğunu kast etmiyorum tabi. sadece gereksiz görüyorum.

aldatmayı cinsel ilişkiyle sınırlaman da tuhaf doğrusu. öpüşmek, oynaşmak, dokunmak sorun değil demiş oluyorsun.
0
m e l t e m
(08.11.14)
@aychovsky doğru diyorsun galiba ben anlatmak istedeğim(kadının özellikle dış ortamdan korunmak zorunda olduğu ve diğer insanların sapık olarak görülmesinin yanlış olduğu) şeyi anlatmaya çalışırken başka hassasiyetlere dokundum. Hala kendi düşüncemi doğru buluyorum ama tüm insanlar için bir sınır koyulamaz. Ama bu kafanın yanlış olduğunu savunmak gerektiğini düşünüyorum.
0
🌸priaposss
(08.11.14)
O noktada varolan bir kafanın değişmesi imkansıza yakın bence. Düşün ki biri seni ne kadar değiştirebilir, hadi seni "Sınır dudaktadır"a ikna edebilir ama yanağa asla getiremez. Aynı şekilde, ben de birinin sınırlarını yükseltmeye ikna edemem.

Yanak veya tokalaşmaya, "Benim için yanlış" diyemem ama "Bana ters" diyebilirim. Yanlış bulduğum nokta, ancak, tokalaşmayı bile ters bulan birinin yanak için bana orospu demesi olabilir. Bunu anlamasını beklemem ama buna saldırmamasını beklerim. Ya da bunu norm haline getirmeye çalışmasını yanlış bulabilirim ve ona karşı koyabilirim. Zorlarlarsa koyarım da, kan çıkar.

Illusory truth effect diye bir şey var. Atasözü olarak "Bir şeyi 40 kere söylersen olur" olarak geçebilir. Buradaki olma'nın anlamı yoktan var etme değil; bir şeyi 40 kere duyarsan artık o kulağına, gözüne, beynine normal gelmeye başlar gibi. Bu etki de diyor ki bir şey sürekli tekrar edilirse, artık onun uygun/uygunsuz olduğunu düşünerek doğru kabul edersin.

Bir de Asch deneyi var, bu deney de diyor ki bir şeyin doğruluğundan/yanlışlığından bağımsız olarak çevrede senin düşündüğünün tersini söyleyen insanlar olursa kendi düşüncenden şüpheye düşersin ve düşündüğünü belirtmekten çekinirsin. Aynı deney demeye devam ediyor ki eğer bir kişi bile senin düşünceni paylaşırsa o gruptan ve bunu söylerse, insan bundan cesaret bulup düşüncesine sarılır ve savunabilir düşüncesini. "Sorugulamaya girdim" demişsin ya, bunları da o açıdan söyledim. Sorgulamaya gidilecek bir şey yok kesinlikle, sadece çok fazla insandan bunu kendine güvenli ve vurgulu bir şekilde duymuşsun. Buna maruz kalmışsın o kadar.
0
aychovsky
(08.11.14)
güzel bir nokta. bu kafanın yanlış olduğunu savunmak gerek, hararetle de savunmak gerek; fakat kişinin uygulaması kendine kalmış.

kaldı ki cinsel hissiyatla öpülmüş olsun, bunu bilemeyiz zaten; ayrıca bu, kişiyi alakadar eden bir şey. eşlerin, sevgililerin bu konuda ortak karar almasını da saçma buluyorum ben. kişiler kendi başlarına da akla, muhakeme yeteneğine, iradeye sahip varlıklar. kişiyi kısıtlamak kimsenin haddi değil eşi, sevgilisi olsa bile.

böyle bir şey olup da buna kısıt konulması medeniyetsizlik. muhafazakarlar öpmenin medeniliğini tartışabilir ama kısıt koymak medeni değil ve sözde karşı tarafı kötü hissiyatla suçlarken, bu hareketiyle kişi kendisinin nasıl bir pislik düşünceye sahip olduğunu gösteriyor ayrıca. kişi kendi kız arkadaşını öptürmüyor, ama senin kız arkadaşınla öpüşüyor, pekala sapık damgası yapıştırabiliriz kişiye o zaman, kim bilir ne niyetle öptü diye.

"karşı taraf ne düşünür" diye sürekli irdelersek, toplumun pisliğinin altında kalırız. iyi niyete ve yabancı olmayan, entegre evrensel(hala ne kadar subjektif olarak bakılsa da) değerlere göre hareket edersek rahat ederiz. tabii ki asıl toplumun pisliğine göre hareket edersek rahat ederiz; fakat içimizin rahat etmesi için kendi değerlerimizle hareket etmeliyiz.
0
uykusunu yakalayan adam
(08.11.14)
sorun ne, o kadar neyi tartıştınız anlamadım ben pek.

bir kadınla samimi değilsen zaten yanaktan öpüşmezsin ki? tokalaşırsın sadece. hatta erkek erkeğe de böyledir. ne zaman karşı cinsle yanaktan öpüşürsün? çok samimiysen. e kadının bir erkekle samimiyet kurmasını kıskanmadıysan yanaktan öpüşmesini de zaten dert etmezsin. o adamdan zarar gelmez diye düşünmüzsün belli ki kız arkadaşının o adamla samimiyetini dert etmiyorsun.
0
haracina
(08.11.14)
@haracina Öyle demişsin de herkes aynı düşünmüyor işte. Senin "Tabii ki de böyle böyle yaparsın" dediğin şey, yukarıdaki yorumların bazılarına göre liberal, bazılarına göre tutucu. Biz de tam olarak "Burada tartışılacak bir şey yok ki" dediğin durumun bir standardının olmayışını tartışıyoruz.
0
aychovsky
(08.11.14)
(4)

Hukukçular bir bakın hele

yahni halda
Arkadaşlar memura hakaret davasında, davalıya memura hakaretten vs 6000 lira ceza kararı çıktı. o 6000 tl'nin 1500 tl'si avukat masrafları oluyor, karar da öyle yazıyor. kalan 4500 lira devletin kasasına mı gidiyor? Memur arkadaştan hesap numarasını istediler ama ödeme alır mı? ne kadar alır? bilmiy
Arkadaşlar memura hakaret davasında, davalıya memura hakaretten vs 6000 lira ceza kararı çıktı. o 6000 tl'nin 1500 tl'si avukat masrafları oluyor, karar da öyle yazıyor. kalan 4500 lira devletin kasasına mı gidiyor? Memur arkadaştan hesap numarasını istediler ama ödeme alır mı? ne kadar alır? bilmiyoruz.
0
yahni halda
(07.11.14)
hapis cezası para cezasına çevrilmiş gibi duruyor anlattıklarınızdan. ceza davaları tazminat davası değildir, memur arkadaşa ceza davası sonucu bir para yatmaz. avukat vekalet ücreti dışında kalan kısım hazineye gider. memur arkadaş ayrıca tazminat davası açarsa, davanın sonucunda tazminat alabilir.

not: bu bahsettiğiniz davanın ceza davası olduğu varsayımıyla hareket ettim. hangi mahkemeden çıktı bu karar?
0
fengari
(07.11.14)
evet, hapis cezası para cezasına çevrildi. çağlayan adliyesi sulhceza mahkemesi. hesap numarası mahkemedeki bir günlük zamanına yönelik yevmiye yatması galiba. çok teşekkürler.
0
🌸yahni halda
(07.11.14)
fengari'nin dediklerini diyecektim ben de.

kamu davası bu, zarar gören kamu, o yüzden hapis cezası para cezasına çevrildiğinde de para şahsa gitmiyor, devlete gidiyor. avukat da kendi alacağını alır, o ayrı.
0
m e l t e m
(07.11.14)
hazineye
0
saksı
(07.11.14)
(12)

Yerleşmelik Ülke (İngiltere/Danimarka/Belçika)

erci
Size bu 3 seçenek sunulsa hangisini tercih edersiniz ve neden?Detaylar:- Türksünüz (En azından T.C. vatandaşısınız)- 1-2 sene sonra çocuk yapmayı düşünüyorsunuz ama hemen değil. Çocuğun AB ülkesi vatandaşı olması çok büyük bir artı ve seçim nedeni olabilir.- İngilizceden başka yabancı diliniz yok.-
Size bu 3 seçenek sunulsa hangisini tercih edersiniz ve neden?

Detaylar:

- Türksünüz (En azından T.C. vatandaşısınız)

- 1-2 sene sonra çocuk yapmayı düşünüyorsunuz ama hemen değil. Çocuğun AB ülkesi vatandaşı olması çok büyük bir artı ve seçim nedeni olabilir.

- İngilizceden başka yabancı diliniz yok.

- Soğuk memleketleri sevmiyorsunuz ama sanırım 3 seçenek için de meteroloji sizi pek umursamayacak.

- Muhtemelen 1-2 yıldan fazla kalınmayacak ancak gelecek ne gösterir bilinmez.

- Yaşınız 30-35 civarı

- Belki de en önemlisi para biriktirmek için ülkenin geçim şartlarının rahat olması (Gelirim şimdiden belli. Giderim hangi ülkede düşük olur)

Bilgisi olan arkadaşların fikirlerini rica ediyorum.
Teşekkürler
0
erci
(07.11.14)
ingiltere> belçika> danimarka

göçmenler için ideal sıralama.
0
from potomac to kuban
(07.11.14)
ingilizceden başka yabancı dil yoksa otomatikman ingiltere işte. diğerlerinde yeni bir yabancı dil öğrenmeniz gerekecek. 30 yaşından sonra da sıfırdan yabancı dil öğrenmek çok çok zordur.
0
fayfim
(07.11.14)
sehirler de onemli boyle bir tercihte. hangi sehirleri dusunuyorsunuz?
0
eeqlaehuje
(07.11.14)
Muhtemelen başkentler olur.
0
🌸erci
(07.11.14)
yalnız oranın vatandaşı ile evli değilseniz, sanırım hiç birisinde 1-2 yıl orada kalarak ne doğacak çocuğunuz, ne de siz vatandaşlık alamazsınız.

(bkz: doğumda vatandaşlık veren ülkeler)
0
cursor
(07.11.14)
angelus
(07.11.14)
www.aksam.com.tr

İngiltere 5, Belçika 3 yıl sonra veriyormuş, ama doğumla vatandaşlık veren bi ABD var galiba o da değişmediyse...)
0
🌸erci
(07.11.14)
Bence İngiltere çok gereksiz bir seçenek. Seçenekler Belçika mı Danimarka mı olmalıydı.

Çünkü İngiltere'de çoğu Avrupa devleti gibi her yönden aşağı doğru bir grafik çizmekte. İşsizlik, toplum refahı vs.vs.

Belçika aslında İsviçre ile hemen hemen aynı seviyede. Refah iyi, diğer Avrupa ülkelerinden daha izole, ekonomi düzgün. Bildiğim kadarıyla az da olsa ırkçılık söz konusu.

Ben olsaydım Danimarka'ya giderdim. İskandinavya tamamen farklı bir Dünya ve insan gibi yaşanabilecek bir yer. Tüm iskandinav ülkelerinde yaşamış/yaşayan arkadaşlarım var ve duyduklarımdan çok etkilendim. Ayrıca kendi araştırmalarımla da pek çok şeyi doğruladım ve imkanım olsa o tarafa bir yere gitmeyi çok isterim.
0
Nocturne
(07.11.14)
İngiltere, çünkü orada yaşamayı çok isterdim. Edebiyatı, sineması, müzisyenleri, komedyenleri, pub'ları, kasvetli havası yeter. :)

I <3 UK
0
m e l t e m
(07.11.14)
Kesinlikle Danimarka
0
porn star
(07.11.14)
DAnimarka'da ingilizce bilmeyen hiç kimseye ratlamadım
0
porn star
(07.11.14)
Belki yardımı olur ;

www.numbeo.com
0
Nocturne
(07.11.14)
(25)

Okuduğunuz her kitabı veya filmi hatırlayabiliyor musunuz?

dessy
Ben mesela tarihi kitapları okumayı çok seviyorum ancak okuduğum çoğu yer birkaç sene içinde aklımdan çıkıp gidiyor. Ancak romanlar daha kalıcı gibi geliyor. Filmlerde ise yine birkaç film haricinde o filmleri izleyip izlemediğimi filmin posterini görmeden anımsayamıyorum. E ben boşuna mı kitap okuy
Ben mesela tarihi kitapları okumayı çok seviyorum ancak okuduğum çoğu yer birkaç sene içinde aklımdan çıkıp gidiyor. Ancak romanlar daha kalıcı gibi geliyor.

Filmlerde ise yine birkaç film haricinde o filmleri izleyip izlemediğimi filmin posterini görmeden anımsayamıyorum.

E ben boşuna mı kitap okuyor, film izliyorum?

Aynı problemi yaşayan var mı? Normal mi bu durum?

Ek bilgi: Normalde zaten biraz unutkan bir insanım.
0
dessy
(07.11.14)
aynısını yaşıyorum. okuduğum hiçbir kitabın özellikle sonunu hatırlamıyorum. filmleri de 2. kez izlediğimde sanki baştan izliyormuşum gibi oluyor genelde.
0
sta
(07.11.14)
aynen ben de öyleyim.
0
nick konusunda kararsizim
(07.11.14)
Bazı filmleri hiç izlememişim, bazı kitapları hiç okumamışım gibi bende de durum.

Sadece aklımda kalan sahneler, olaylar oluyor ama o kadar. Niye böyle bilmiyorum. Tabi yakın zamanda izlediğim filmler/okuduğum kitaplar olmuyor bunlar.

Filmi izleyip izlemediğimi hatırlama sorunum yok da, filmde ne olduğunu/senaryoyu hatırlama sorunum var.
0
m e l t e m
(07.11.14)
bende de ayni durum var.hatta ders calisirken bile aklimda kalmiyormus gibi hissediyorum
0
ohmho
(07.11.14)
E o zaman biz cidden boşuna mı okuyor ve izliyoruz? wtf?
0
🌸dessy
(07.11.14)
+1

filmleri aynı heyecanla tekrar izleme özelliğine sahibim
0
brkylmz
(07.11.14)
abi film ve roman teknikleri normal hayattaki gibi veri akışı sağlamıyor ki. biz olayları sindire sindire yaşıyoruz, kafamız buna alışık. filmlerde kitaplarda çok kosantre geliyor bilgi. anlamamak normal.
zaten filmleri tekrar izleyip dikkatten kaçan ayrıntıları didikleyelim diye kasten karman çorman yapıyor inbeler.
ben de hatırlamıyorum ama dert etmiyorum. bu tür şeylerde akılda kalan şeylerle yetinmek lazım. zaten kültür ve fikir sahibi olmak için yapıyorsanız eski ve bilge bi hocamın dediği gibi "mefhumu anladın bu yeter, geçelim".
0
namus ninjası
(07.11.14)
filmleri ve kitaplari satır satır hatirlayan insanlari garipsiyorum. asıl mesele her satırı hatirlamak, satirların altini cizerek hayat dersleri cikarmak degil. yemek yemek gibi düsün, yemek yedikten sonra sana kac gr protein kac gr karbonhidrat katacagini degil, yemek yedigin anda sana verdigi keyfin ne kadar anlık ve ne kadar vazgecilmez olduguna yogunlas. cileği ilk ısırışında yaydıgı koku gibi, her satırı okudugun anda kapilar aciliyor senin icin. o kapilarin keyfini cikar.
0
atmaca.ged
(07.11.14)
Bende de oluyor.

Filmi bazen hatta izlediğimde hatırlıyorum. AA bu filmi izlemiştim ben diyorum. Mesela bir sahne kalmış oluyor bilinçaltımda bir yerlerde. O sahneyi görünce ancak diyorum onu da.

Kitaplarda da aynı durum var. Konuyu bile unutabiliyorum. Ama tekrar okumaya başlayınca parça parça hatırlıyorum.

O yüzden derler ya kitabı en az 2 kere okuman lazım diye.
0
secilmis uye
(07.11.14)
unutmak diye bir şeyin varlığına neden bu kadar şaşırıyorsunuz anlamıyorum. tabii ki kitaplar da filmler de unutulur. çok olağan. ama hiçbir şey boşa gitmez. bilinçaltı ve zihin gelişiminin bir parçasıdır bunlar efendim.
0
istanbul beyefendisi
(07.11.14)
hiçbir filmi ya da kitabı izlemedim ya da okumadım diye yeniden edinmedim. kitapları, filmleri unutuyorum ama tamamen olmasa bile hatırlıyorum. bence google bizim bilgiye çabuk ulaşılabilirliğimizi arttıkça bilinç altımızda kitap, film gibi şeyleri hafızamızda tutmamızın gereksizliği gibi bir durum oluşuyor olabilir. ayrıca yaş bu konuda etkin rol oynar.

(bkz: sözlükçülerin aslında demek istedikleri)
0
kafadanbacakli
(07.11.14)
sorma ya, aynı dertten muzdaribim. kendimi çok kötü hissederdim bu konuda çünkü etrafımda gayet net okudukları kitapları hatırlayan insanlar var. sizde de durum böyleyse normal demek ki yapcak bişi yok :( iyi ki varsınız duyurudaşlar <3
0
emirkulu
(07.11.14)
görsel hafızam kuvvetlidir. filmlerde böyle birşey yaşamıyorum.

kitaplarda şöyle oluyor ama. çok özel etki bırakmamışsa, 2. defa okurken ana hatlarıyla anımsıyorum ama net hatırlayamıyorum.
0
battal gemalmaz
(07.11.14)
Kitapları unutuyorum fakat unuttuğum kitabın birkaç sayfasına bakınca ana hatlarıyla tekrar hatırlıyorum. Yani "Ooo ne güzel unuttum, aynı kitabı farklı bir kitapmış gibi tekrar okurum o zaman" gibi bir durum olmuyor. Keşke öyle olsa. Filmleri unutmuyorum.
0
angelus
(07.11.14)
İzlediğim filmlerden bir sahne de olsa aklımda kalıyor mutlaka. Romanlar unutulabilir normaldir ama bilgi içeren kitapları unutmamalısın bence, o zaman bir işe yaramaz dediğin gibi.
0
i was made for you
(07.11.14)
beni bir tek sen anladın i was made for you.

bilgilendirici bir kitabın elbette her satırını hatırlayabilmek mümkün değil ama insan ister ki aklında birkaç şey NET olarak kalsın. ben de çok flu :(
0
🌸dessy
(07.11.14)
"E ben boşuna mı kitap okuyor, film izliyorum?"
onları okurken bi şeyler oluyor kafanda, düşünceler, bazı deneyimler. onları yaşamak için okuyorsun. hafızanda durması için degil.

bir şeyin sana o an kattıgı kalıcı olur.
0
sage
(07.11.14)
kakao
(07.11.14)
dessy +1 ama ayrıca sage +1
unutuyoruz ki yeni yer açılıyor deyip teselli olalım :s
0
manuel mandalina
(07.11.14)
ben de okuduğum kitapların tümünü hatırlamıyorum.
ama arkasındaki özet kısmına falan baktığımda o zaman tüm detayları olmasa bile kitabı genel anlamda hatırlıyorum.
0
hatunun biri
(07.11.14)
al benden de o kadar
0
fatihdr
(07.11.14)
yok, olmuyor, hepsini hatırlarım.
0
[silinmiş]
(07.11.14)
aynı sorunu yaşıyorum.
yazmak lazım... özetini, konusunu, ne bileyim filmde/kitapta etkilemiş olan bir sahneyi, diyalogu, bir karakteri bir yerlere yazmak yani deneyimi kalıcılaştırmak lazım.
yine unutsan dahi istediğinde açıp okuyup hatırlayabilirsin. sonuçta kendi satırlarını okuyor olacaksın.
blog açtım ben bu yüzden, sırf kendim unutmayayım diye. kendime yazıyorum. ha güncel mi hayır, son girişi tee nisanda yapmışım mesela. ama güncel hale getireceğim, son okuduklarımı/izlediklerimi de yazacağım en kısa zamanda. ASAP :P
0
icemint
(07.11.14)
@icemint yazma olayı iyiymiş hakikaten. filmleri/kitapları unutan kendime notlar :)
0
arras
(20.11.14)
he ya unutuyorum ben de. o yuzden kitaplari goodreads'e, filmleri de filimadami'na falan kaydediyorum hemen izledim diye. biri film onerisi istediginde mesela aciyorum bastan bakiyorum izledigim tum filmlere asdlkja
0
hjarteblod
(20.11.14)
(9)

sarhosken verilen ciddi karar vs. ayikken verilen

proletarier aller lander vereinigt euch
Kafanizi cok kurcalayan bir turlu karar veremediginiz bir konuda. Konu cok cok ciddi aylardir kafanizi kurcaliyor ve insan iliskileri iceren bir konu. Ayikken verilen karar mi daha sagliklidir yoksa sarhosken mi. Cunku ikisinde dusunulen seyler acayip degisiyor.
Kafanizi cok kurcalayan bir turlu karar veremediginiz bir konuda. Konu cok cok ciddi aylardir kafanizi kurcaliyor ve insan iliskileri iceren bir konu. Ayikken verilen karar mi daha sagliklidir yoksa sarhosken mi. Cunku ikisinde dusunulen seyler acayip degisiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.11.14)
sarhoşluk halinin insana kattığı şey cesaret ve duygusallıktır. ne istediğini biliyorsan sarhoşken karar verirsen risklerini daha çok görmezden gelirsin.
"...ama yaparsam şu olur. amaan olursa olsun sikerim geçmişini..."
risk yönetimi adeta sıfıra iner ve duygularınla düşünürsün. o yüzden daha çok sarhoş olunca eski sevgiliye mesaj atılır ve sonradan pişman olunur.
konu insan ilişkileriyse, sarhoşken karar ver demem tabi ki uygun olmaz ama, sarhoşken de bir düşün derim. kaybedecek bir şeyin yok. keyifli olur en azından o tribe girmek.
0
norek
(07.11.14)
Ayıkken tabi ki. Sarhoşken irade sakat kabul edilir hukuken, o sırada doğru düzgün düşünülemediği için.
0
m e l t e m
(07.11.14)
sarhoşken farklı bir pencereden bakarsınız. ayıkken zaten hep ayıksınızdır hep öyle düşünüyorsunuzdur belki yalan bile söylüyor olabilirsiniz kendinize. ama sarhoşken daha samimi geliyor her şey.
0
vayyo
(07.11.14)
Ben sarhoşken alınan kararların tamamen bilinçaltımızdakilerle vr ayıkken alamayacağımız kararlar olduğunu düşünüyorum.
Sarhoşken aldığım kararları uyguladığıma hiç pişman olmadım bi de . Gerçi dünyayı kurtarma kararı almamıştım ama :)
Sarhoşken aldığımızmkararlar aslında içten içe isteyip denemeye cesaretimiz olmayan kararlar.

Ha ama konu çok ciddi ise, sarhoşken bi karar alıp bu aldığınız kararı ayıkken ölçüp biçip tartıp ona göre düşünmenizi tavsiye edebilirim. Tabi sarhoşken o kararı uygulamaya geçmeyin olur mu.
0
bir nick var benden iceri
(07.11.14)
Psikolog olarak diyim ki her bastirilan sey bilinçaltı dedigimiz alt bolume atilir. Zira bilincte kalmalari yasamaktan izdirap doguracak sikintilar, catismalar dogurur. Alkol bilincle bilincaltinin arasindaki kapagi acar ve orada saklanmak istenmeyen ne varsa yukari, aciga cikar. O yuzden ickiliyken cesaret, ask, ozlem, istek, saldirganlik vb gelir.
0
jesterdvine
(07.11.14)
Eğer ayiken ve alkoluyken ayrı şeyler düşünüyorsun bu işte bir sakatlık var biraz daha düşün. Neden farklı düşündüğünun sebebini bul.
0
nedendir bilinmez
(07.11.14)
hayatını daha çok sarhoş olarak mı geçiriyorsun ayık olarak mı? hangisinde daha fazla zaman geçiriyorsan ona göre kararını o yönde vermelisin.
0
sarhosken alinan hesap
(07.11.14)
duygusal bi karar alacaksan her ikisi de olabilir. ayık nispeten daha iyidir.

mantıklı bi karar almak istiyorsan; bi sigara vur, sonra düşün.
0
delarue
(07.11.14)
@jesterdvine peki cevap verecek olsanız ne derdiniz ? hangisinde alınan karar daha sağlıklı veya daha doğrusu asıl isteğimizi ve mutluluğumuzu sağlayacak karar olur?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(07.11.14)
(11)

Kilo vermece

bir nick var benden iceri
Son birkaç yılda psikolojik kaynaklı (fiziksel bir sağlık sorunum yok ilaç kullanmıyorum) 45-50 kilo aldım. Psikolojik dediğim de, rahatlamak için yiyenlerdenim ve çok zor bi dönem geçirdim. 6olı kilolardan 100ün üstüne çıktım. Bki:40 gibi bi şey (morbid obezim sanırım!) Sorum şu ki, herhangi bir
Son birkaç yılda psikolojik kaynaklı (fiziksel bir sağlık sorunum yok ilaç kullanmıyorum) 45-50 kilo aldım. Psikolojik dediğim de, rahatlamak için yiyenlerdenim ve çok zor bi dönem geçirdim. 6olı kilolardan 100ün üstüne çıktım.

Bki:40 gibi bi şey (morbid obezim sanırım!)

Sorum şu ki, herhangi bir ameliyat olmadan (tüp mide gibi) ya da saçma zyıflama haplarına bulaşmadan sağlıklı kiloma inebilir miyim?
Evet ise, nereden nasıl başlamalıyım? Hayır ise ne tür bir yol izlemeliyim?

Not: yaş 20 cinsiyet kadın.
0
bir nick var benden iceri
(07.11.14)
Boyum 1.73
Ne zaman kilo versem üç katını alan biriyim.
İşin ilginci, gündr yediğim ekmek yarım dilim falan o da kahvaltıda.
Yemek yemem pek, yürürüm, gereğinden fazla su içerim, tuz ve şekere ihtiyaç fazla duymam.
Sadece geceleri çok acıkırım ama iki sigara içince geçer.

Nereden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Devsmı gelecek mi yoksa fazlasını almaya devam mı edeceğim bilmiyorum.
0
🌸bir nick var benden iceri
(07.11.14)
Kasten yaptığım bi şey değil ki.
Yemek yemeyi unutuyorum ekmek yemeyi zaten sevmiyordum.
Asıl tuhaf kısmı bu, pek abur cubur da yemem.
Hareketli de bi hayatım var.
Ama çuşu kiloları veremedim aldıktan sonra. Bela oldular resmen. 46-48 beden ne lan :((
Bu arada sigarayı bırakma çabam kilo alarak sonuçlandı.
0
🌸bir nick var benden iceri
(07.11.14)
Şimdi vermen lazım bu kiloları çünkü metabolizmanın en hızlı çalıştığı yaşlardasın. Burada bizim tavsiyelerimizle olmaz ama... Senin sıkı bir diyet+spor programı uygulaman, kalp sağlığın açısından sigarayı azaltman ve bırakman, uyku düzenini düzeltmen gerekiyor.

İyi bir diyetisyenle görüş derim. Diyetten kasıt sağlıklı beslenmek, aç kalmak değil.

Hiçbir şey yemeyerek kilo veremeyeceğini de söyleyeyim. Kahvaltını çok iyi yapıp, ana öğünlerine ara öğünler ekleyip, bol bol su içmen lazım.
0
m e l t e m
(07.11.14)
O kadar büyüyor ki gözümde kilo vermek ya da kilo vermek için bi adım atmak.
Düşündükçe de sinir oluyorum ve yaptırdığım tahlillerde her ley inanılmaz normal değerlerde çıkıyor. Nerden tutsam elimde kalıyo ben niye böyle oldum?
Sanırım benim sağlam bi psikolog veya psikiyatra ihtiyacım var.
0
🌸bir nick var benden iceri
(07.11.14)
Kendinde hedeflerin için adım atacak gücü bulamıyorsan bence de psikolojik destek almanın faydasını görürsün. Fakat kendine küçük hedefler koyarak başlamalısın bu sürece. Belki bir seneni alacak 10-15 kilo vermek ama yavaş yavaş oluyor bu işler. O gördüğün kaslı vücutları yapmak da seneler istiyor biliyor musun?

Motivasyonun önemli. Instagram'da hesap aç ve spor ve diyet uygulayan aşırı kilolu insanların nasıl fit olduklarını gösteren hesapları takip et. En iyi gücü onlardan alırsın. Senin onlardan ne eksiğin var ki? Yeter ki bir başla.

Dediğim gibi, küçük hedeflerin olmalı... 2-3 kilo gibi... Bunu başardığında zaten motivasyonun da artacak.
0
m e l t e m
(07.11.14)
Bu arada belki komik gelecek ama belki de motivasyon olur diye paylaşmak istiyorum: Sana tavsiyede bulunmak bana motivasyon oldu. :) Bir süredir kendimi çok yorgun hissettiğimden yataktan çıkamıyordum, enerjim düşük oluyordu ve gitmiyordum spora. Kendimde o gücü bulamıyordum. Hatta takviyeye başladım. 3 gün oldu. Arjinin ve balık+krill yağı tableti kullanıyorum enerjik hissedeyim diye, tabi henüz fark edilir bir etkisini göremedim. Dün ve bugünün ilk saatleri uykum gelmeyince sabahlayayım, uyku düzenimi düzelteyim dedim, sabahladım. Senin duyuruna cevap yazdım, ve de spora devam edeceğim günün bugün olmasına karar verdim. 40 dakika sonra da spora gideceğim. :)

Sen de bir şeyler yap. Hiç değilse kardiyo.

Just do it. :)

En önemlisi de beslenme alışkanlıklarını değiştirmen. Diyetisyene gitmek istemiyorsan bile arama motorlarını kullanarak güvenilir kaynaklardan sağlıklı beslenme konusunda bilgi alabilirsin. İngilizce biliyorsan buraya bak, burada her amaca uygun diyet önerileri var: www.bodybuilding.com

Ben yulaf ezmeli, sütlü, cevizli, protein tozlu kahvaltımı yapıp çıkıyorum. :)
0
m e l t e m
(07.11.14)
40 gibi BKİ, mutlaka endokrinolog-psikiyatr işbirliği ile halledilmeli.
Kendi kendinize değil, bilimsel yardım ve yaklaşımla, size söylenenleri aynen uygulayacak bir program oluşturmalısınız.

cevap evet. verebilirsiniz.
Nereden? Endokrinologdan başlamalısınız.
0
compadrito
(07.11.14)
compadrito + 1. Kilon bu sınırlardayken işinin ehli bir doktor görmeli seni.
0
arnold schwarzeneger
(07.11.14)
endokrinolojiye gidin öncesinde dahileyeye gitmeniz gerek o yönlendirir muhtemelen.

annem hashimoto tiroiditi hastası. kilo ve duygusal durumunuz belki de bu tür bir hastalıktan kaynaklanıyordur.
0
nick konusunda kararsizim
(07.11.14)
Yapılan tahlillerde her şey normal çıkıyor demiştin ama @compadrito'ya kulak ver.

Bende hipotiroidi var, senin yaşlarındayken ilaç kullanmaya başladım ve çok şükür kilo problemim hiç olmadı ama birden, durup dururken kilo alıyordum, bu hastalık metabolizmayı yavaşlattığı için. Halen de sık kilo alıp veriyorum bu hastalık yüzünden. Belki hipotiroidin vardır senin de, belli olmaz. TSH, T1, T2, T3 ne kadar T varsa işte, hepsine baktır.
0
m e l t e m
(07.11.14)
Herkese teşekkür ederim cevaplarınız için.
Hala kafam çok karışık ama bi şeyler yapmam gerektiğini anladım.
Sağ olun var olun :)
0
🌸bir nick var benden iceri
(07.11.14)
(19)

Saçları yumuşacık yapan şampuan tavsiyesi

m e l t e m
Ben saç derimin hassasiyeti nedeniyle şampuan olarak Ducray Extra-Doux kullanıyorum, çok da memnunum ama saçımın yumuşacık olmasını istiyorum. Krem kullanmama gerek kalmasın istiyorum. Var mı tavsiyeniz? Not: Kremli şampuan (ikisi biraradalardan) kullanmak istemiyorum.İlave: Hali hazırda Aussie'nin
Ben saç derimin hassasiyeti nedeniyle şampuan olarak Ducray Extra-Doux kullanıyorum, çok da memnunum ama saçımın yumuşacık olmasını istiyorum. Krem kullanmama gerek kalmasın istiyorum.

Var mı tavsiyeniz?

Not: Kremli şampuan (ikisi biraradalardan) kullanmak istemiyorum.

İlave: Hali hazırda Aussie'nin durulanan nemlendirici saç kremini kullanıyorum. Havluyla saçımın nemini aldıktan sonra da Elseve'in mucizevi yağ ürününü kullanıyorum. Fakat artık bu rutinden çok sıkıldım. Yıkayıp çıkayım istiyorum.
0
m e l t e m
(07.11.14)
aktarlarda satılan zeytinyağı sabunları saçları yumuşacık yapıyor. sanki biraz kepek yapıyor diye aklımda kalmış ama yanlış hatırlıyor olabilirim. yine bi deneyin isterseniz, olmadı atarsınız gider. ucuz da bir şey.
0
yanginmerdiveni
(07.11.14)
valla zibilyon tane şampuan kullandım saçlarım düz ve ince telli olmasına rağmen kremsiz yumuşak yapan şampuan görmedim. zeytinyağlı dahil. gerçi arkadaş sabun demiş benimki şampuandı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.11.14)
Ben saçın daha yumuşak, daha az elektriklenen, daha canlı, daha parlak daha bilmem ne gibi hallerinin şampuan ile sağlanabileceğini düşünen birisi değilim, belki bakım kremleri ile mümkündür ama iki dakika saçta duran ve durulanan bir kimyasal ile buna olasılık vermiyorum.

Yine de, annemin saçlarını yumuşattığını iddia ettiği bir ürün var, dilerseniz deneyin: i1120.photobucket.com
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.11.14)
İşlem nereden çıktı? Şampuan soruyorum, "x markasının y şampuanı" gibi gayet basit bir cevap bekliyorum.
0
🌸m e l t e m
(07.11.14)
ben de aynını istiyordum, şunları denedim, ikisinden de sonuç aldım.

pantene in saç bakım maskesi var.
www.zenginyasam.com
aqua light olanı. şampuanıyla birlikte kullanıyordum. ceviz büyüklüğünde avcuma alıp saç derime yediriyor ve beklemeye gerek kalmadan duşa giriyordum. zaten saça yedirirken de beklemiş oluyoruz. ama ben biraz bekliyordum bazen. ha ceviz büyüklüğü yazıyr da, o yetmiyordu tabii. üç ceviz falan oluyordu sanırım benimki ahah

sonra da serinin şampuanını kullanıyordum, yumuşacık oluyordu saçlarım. dalglıdırlar fakat bu üründen sonra dalgalar daha bir biçimli olmaya başlamıştı.
tevsiye ederim yani.

bir diğeri ise sizin bıktığınız yöntem. body shop un üzüm çekirdeği parlatıcı serumunu kullanıyorum şimdilerde de. aqua yı bıraktım, elseve deniyorum.
aquayı neden bıraktığımı da anlamadım doğrusu şu an. memnundum oysa. fakat elseve i çok da fazla sevmedim. bir işe yaramıyor gibi.
neyse, bu serum kabaran saçlarımı yatıştırıyor, yumuşatıyor fakat sönük bir hava da bırakıyor. dalgalar şekilsiz oluyor. ama yumuşatıyor olmasının da aksini iddia edemem.

benim saçlarımda boya yok. sizinkinde var mı bilmiyorum ancak u aqua serisini denemenizi öneririm. annem de denedi, saçlarında röfle vardır, o da memnun kaldı. kısa, dalgalı saçları herhangi bir şekillendirme isteği doğurmuyordu ki birçok üründen sonra saç boyanın etkisiyle inanılmaz sert bir görünümde olurdu.
benim ise hacimli ve yumuşacık saçlarım oluyordu. bu arada saçları kalın telli değil. ha ince telli de değil. belirtmem gerekirse eğer.
ben de tekrar başlayacağım sanırım. kokusu da çok hoş.

imla.
0
mimimi
(07.11.14)
Saçımda boya var evet ama öyle röfle, balyaj, açıcı vb. yok. Kendi saç rengim olan yumuşak siyaha boyalı. Kullandığım boya yağ bazlı olduğundan saçımı kurutmuyor. Yazın çok açılınca mecburen boyadım 2 ay önce. Boyalı saçlara özel ürünler kullanmıyorum. Benim saçlarım da ince telli değil, dalgalı, çok da gür ama bu bakımlardan dökülmeler oluyor.
0
🌸m e l t e m
(07.11.14)
o halde sanırım sizin de işinizi görür. açıkçası önyargılı da yaklaşmıştım bu ürüne. pantene de ayağa düştü elli tane çeşidi çıktı yeaa diyerekten.
fakat çok saşırttı beni. benim de gür ve uzun saçlarım. ürün doğrusu biraz çok fazla kullanılıyor ama yani öyle bir ceviz tanesi kadar yetmiyor işte, yine de hakkını veriyor.

düşünün, annemin saçı gerçekten işlem görmüş bir saç iken (boya, röfle, cila vs.) onda bile güzel etki yarattıysa muhakkak sizde de işe yarayacaktır.

alternatif daha iyi bir ürün bulmazsanız eğer tavsiye ederim.

ben bu serumların ve doğal olmayan saç maskelerinin saçı döktüğüne inanıyorum. bilhassa duştan sonra kullanılan yağların, kremlerin... bunu tecrübe ettim yani. dökülmeler artıyordu. mesela john frieda, mesela tony&guy gibi. daha birkaç ünlü marka daha. sonra bir dönem çam terebentini kullandım fakat o da ahah inanılmaz kabartıyordu. halim aklıma gelince güldüm şimdi. ama daha sağlıklı olduğu kesindi.

belki bal ile haftada bir maske yapabilirsiniz saçlarınıza? bal ve zeytinyağıydı sanırım. araştırırm dilerseniz, bir ara yapıyordum ve sonuç alıyordum. hatta bebek saçı gibi oluyordu ama uğraştırıcı geldi, mecburen ürün kullanmak zorunda kaldım.

saçlarıma önem veriyorum ve duyurunuzu takip edeceğim.
memnun kalırsanız bilmek isterim. bir de daha iyi bir ürünle karşılasırsanız eğer, beni haberdar etmenizden çok mutlu olurum.
duyurunun altına yazsanız kafi, yormak istemem :)
0
mimimi
(07.11.14)
Selam.

Çok net, toni&guy - fine hair. Son bir senede zibilyon farklı şampuan denedim. Çok pahalı olanlar, organikler vs. Daha güzeli yok. Saçlarım kalın telli ve gür ama fine hair olanı kullanıyorum, çok memnunum.
0
[silinmiş]
(07.11.14)
@douchebag
Selam. :)

Yumuşatıyor mu hakikaten? Kreme gerek kalmıyor mu?
0
🌸m e l t e m
(07.11.14)
Kremsiz yumuşacık mis gibi yapıyor.
0
[silinmiş]
(07.11.14)
aussie kuru sac icin olani dene. ben sacim kuru olmasa da kullaniyorum. krem filan kullanma
0
shotgunwoman
(07.11.14)
@shotgunwoman
Kullandım, iyiydi ama "yumuşacık" diyebileceğim kadar yumuşatmadı. Kremini de kullanmak zorunda kaldım.
0
🌸m e l t e m
(07.11.14)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Kestaneye dönük siyah bir saçım var, yazın renk çok açıldığından 2 ay önce boyadım tabi aktı boya yok gibi duruyor. Diplerim boyasız. Saçım kalın telli, gür, dalgalı. Uzattığım için uçlardan aldırmıyorum ve bu yüzden uçlar sert. Biraz araştırdım JF'yi, Full Repair şampuanı kullan dedi websitesindeki şampuan tavsiye edicisi. En son şu saç rengine göre şampuanlardan kullanmıştım ama o zaman kafamda kaşıntı ve kepek olmuştu. Yine olursa diye endişelendim. :/
0
🌸m e l t e m
(07.11.14)
Toni&Guy konusunda ben de hemfkirim.
0
angelus
(07.11.14)
Merinos koyunu gibiyim bebe şampuanı kullanıyorum dalinin baya memnumum hem kimyasal içeriğide az gözümğde yakmıyo :))
0
gündüz m
(07.11.14)
@gündüz m
Dalin ben de kullanıyordum ama saçlarım kısacıkken. Boyalı saça uygun değil pek.
0
🌸m e l t e m
(07.11.14)
@meltem
Hımm o vakit benim fikrim yok başka olay karmaşıklaştı boyadır falandır çok komplikesiniz yahu
0
gündüz m
(07.11.14)
Selam güzellikciler, bakımcılar.

Şampuanımı değiştirmemle kepeklenmem bir oldu. O yüzden hassas saç derisine uygun şampuanımı kullanmaya devam ediyorum. O yüzden saç kremi kullanmaya da devam ediyorum. :) O yüzden serum kullanmaya da devam ediyorum. :)

Yani amacıma ulaşamadım, ama saç kremimi değiştirdim. Şimdi gayet memnunum. Saç dökülmesi yok ve saçım gerçek anlamda yumuşacık oldu. Kremin içeriğinde paraben, silikon filan da yok.

Kullanmaya başladığım krem dalgalı, bukleli, kıvırcık saçlar için: Yves Rocher - Baobab özlü Boucles saç kremi
www.yvesrocher.com.tr

Bir de bunun şekillendirici spreyi var:
www.yvesrocher.com.tr

Mağazadaki kadın tavsiye etti. Saçlarına dokundum yumuşacıktı. Ben de kullandım, benim de saçlarım yumuşacık oldu. :) Bukleleri çok güzel sabitleyip, belirginleştiriyor ama bunu saçı nemlendirerek, sertleştirmeden yapıyor. Köpük ya da saç spreyi gibi değil yani. Acayip bir şey. Dalgalı saçlarınız varsa kullanın mutlaka. Öptüm. <3
0
🌸m e l t e m
(23.11.14)
Update: EVREKA!

Saç kremi kullanmadan saçlarım yumuşacık oldu sonunda! :)

Alerji, kepeklenme de yapmadı. Herkese tavsiye ederim:
Yves Rocher Detangling, Body & Shine Shampoo <3
0
🌸m e l t e m
(01.12.14)
(6)

aynı isimde iki şirket

xasuo
aklımdaki isimde hali hazırda tescilli bir marka varmış(abiler kullanmıyo pek ismi,internet siteleri falan bile yok ne bileyim.zaten şahıs adına tescilli).diyelim ki şirketin ismi "xx yapı" ben bunu bitişik yani "xxyapı" şeklinde tescil ettirmeye kalksam nasıl olur?olur mu?başka yolu falan var mı ak
aklımdaki isimde hali hazırda tescilli bir marka varmış(abiler kullanmıyo pek ismi,internet siteleri falan bile yok ne bileyim.zaten şahıs adına tescilli).
diyelim ki şirketin ismi "xx yapı" ben bunu bitişik yani "xxyapı" şeklinde tescil ettirmeye kalksam nasıl olur?olur mu?başka yolu falan var mı aklınıza gelen?mesela "x yapı istanbul" olur mu?

bi yardım edin hele :(

yoksa da yeni isim bulun bana,içime çok sinen bir ismi kaybetmek üzereyim.çok üzgünüm be duyuru. :(
0
xasuo
(07.11.14)
şirketin ünvanına bağlı. mesela xx inşaat ticaret bıdı bıdı ltd şti ise sen xx inşaat ltd şti yada xx ticaret ltd şti alamazsın. ama xx gıda ltd şti alabilirsin. anlatabildim umarım.
0
mutantking
(07.11.14)
xxyapı olmaz, x yapı istanbul olur. ama olmayadabilir bazı durumlarda istisnalar mevcut diye biliyorum. yetkili bi abi daha iyi cevaplandırır.
0
vedat chili peppers
(07.11.14)
zaten netten sorgulamanız gerekecek. unvan ile marka aynı şey değil, sorgulama işi unvan ile ilgili. marka tescili ayrıca yaptırılabilir.
0
tedirginlik hucresi
(07.11.14)
tescil edebilirsin ama haksız rekabetten dava açabilirler sana karşı.
0
i'm a dreamer
(07.11.14)
buradaki anahtar, ayırt edici olmak. yani senin markanın diğer markadan ayırt edilebilmesi lazım. eğer sence xxyapı ile xx yapı ayırt edilirse, olur. bence olmaz ama marka işinden anlayan vekillere sormanda fayda var.

ama ayırt etmeye yarayan, mesela soyadı xx yapı şeklinde tescil ettirirsen, olur. daha da güzel olur genelde.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(07.11.14)
marka vekilliği yaptım. olmaz. markayı kullanmadıklarına dair dava açmanız ve kazanmanız lazım. ancak ondan sonra marka olarak tescil ettirebilirsiniz.

ikinizin de yapı vb. aynı sektörde hizmet verdiğini varsayarak yazdım tabi bu cevabı.
0
m e l t e m
(07.11.14)
(27)

Kadınlar bunu neden yapıyor(sunuz)?

yanginmerdiveni
selamlar, kadınlara hitaben konuşuyorum, isteyen cevaplayabilir tabii:sevgiliniz var, mutlusunuz/idare ediyorsunuz. size aleni bir şekilde asılan bir(veya daha fazla) arkadaşınız var (flörtleşir bir dille tabi, abazan bir dille değil). sevgiliniz olmasına rağmen adama üstü kapalı/açık şekilde dur de
selamlar, kadınlara hitaben konuşuyorum, isteyen cevaplayabilir tabii:
sevgiliniz var, mutlusunuz/idare ediyorsunuz.
size aleni bir şekilde asılan bir(veya daha fazla) arkadaşınız var (flörtleşir bir dille tabi, abazan bir dille değil). sevgiliniz olmasına rağmen adama üstü kapalı/açık şekilde dur demek yerine neden "bi kenarda dursun"vari bir şekilde konuşup onu cebinizde tutuyorsunuz? yarın bi gün ayrılırım korkusu yaşamak yerine sevgilinizle dertlerinizi sıkıntılarınızı çözmek varken neden bunu yapıyorsunuz? adamın neden size yakın davranması hoşunuza gidiyor? adamın, atıyorum, "gözlerin çok güzel" demesi neden sizi tatmin ediyor? sevgilinizin demesiyle değil bu adamların demesiyle mi mutlu oluyorsunuz? cevabınız evet ise neden sevgilinizden ayrılmıyorsunuz? sevgilinizi fikir olarak bile aldattığınızı düşünmüyor musunuz? sorunun cevabı kesin net olarak: "çünkü kadınlar..." olduğunu biliyorum ama bunu okuyup buna dürüstçe cevap verecek insanların özellikle kadınların yorumlarını merak ediyorum.
0
yanginmerdiveni
(07.11.14)
ben bu yazdıklarını yapmıyorum. ama gözlemlediğim kadarıyla genelde ilişkisinde bu noktalar eksikse yapılıyor bu. yani sevgilisiyle artık flörtleşmiyorsa, başkasıyla flörtleşiyor. zaten bir insan flörtleşmeden nasıl yaşayabilir ki? insana enerji, heyecan, istek uyandıran birşey bana göre. ama nedense birçok insanın ilişkisi bir süre sonra '50 yıllık evli' moduna dönüyor. sıkılıyorlar birbirlerinden, başlardaki heyecanı kaybediyorlar falan. neden ayrılmıyorlar kısmı ise şöyle bana göre; birçok insan sevgililiği evliliğe giden adım olarak görüyor. evlilik için belirledikleri kriterlere uyan insanlarla birlikte oluyorlar. ayrılmak yerine evlenmeyi, ilişkilerinin heyecanını korumak yerine ise başkalarıyla flörtleşmeyi tercih ediyorlar. bu da bir ilişkiden ne beklediğine bağlı işte. haz almak, mutlu olmak mı yoksa evlenilecek adam/kadın bulup zamanı geldiğinde evlenmek mi? buna benzer duyurulara da yazdım hep, bilirkişi değilim :) saçmalamış olabilirim. 8 senelik, tek bir ilişki yaşamış bir kadın olarak gözlemlerim bu yönde sadece :)
0
sheridans
(07.11.14)
buna istediğin samimiyette cevap verecek kadın yok dostum.
0
lengerius
(07.11.14)
Hayatta yapmayacağım ibneliktir (gay kardeşler alınmasın tabir gereği dedim) sevgili seçerken kriterleriniz en oynak kız hangisi olursa sonuç böyle olur, şahit olduklarım öyle en azından.

De abijim, asıldığı kız "sefgilim var tamammıaa" yaptığı vakit Kezban diyenleriniz de var. Siz bunu niye yapıyonuz?
0
emirkulu
(07.11.14)
kadinim ama bu soruya verrcek cevabim yok. yani neden böyle yapiyotuz bilmiyorum. belki egoyla alakalidir. ama sanirim bunu bir tek kadinlar yapmiyor.
0
eylul
(07.11.14)
ilgiye aşıklar.

flörtleştikleri adamdan hoşlandıklarından değil, o yavşakların gösterdiği ilgiyi kaybetmek istemiyorlar.

rakipleri (diğer kadınlar) arasında ''o kadar süslenip püsleniyor, yarışıyorum sizle ama bu adam/adamlar sizi değil beni seçip benimle ilgileniyorlar. HIH!! '' diyerek psikolojik mastürbasyon yapıyorlar. sevgilileri veya kocaları olup olmaması önemli değil. beğenildiklerini hissetsinler gerisi yalan.

sonuç: küçükken anne babaları kendi sorunlarını çocuklarına yanıtmayıp bunları yeterince sevse, büyüyünce de ilişkilerinde ego savaşı yerine anlayışı baz alsalar böyle olmazlar aslında. yapacak birşey yok kadın kadındır..

(ps: erkeğim)
0
Fayfa
(07.11.14)
bu arada yazim yanlislari için afedersiniz. mobilden yaziyorum, düzenleme yapamadım. soru kadinlara sorulmuş ama cevaplayanların çoğu erkek. :D
0
eylul
(07.11.14)
bunun erkek veya kadını oldugunu sanmıyorum. insanın egosuyla ilgili bir olay. kızlar tarafından talep gören tiplerinde götü kalkık ve ayran gönüllü oldugunu görüyoruz etrafta.

sadece, bu kızlarda daha yaygın gibi duruyor cünkü arz-talep dünyasında onlar önde.
0
fransızkalanadam
(07.11.14)
Tam olarak yaptığım bu değil ama sevgili durumlarında, dışarıdan birine "Sevgilim var" deme zamanını belirleyemiyorum. Erken söylesem veya ima etsem Kezban oluyorum, geç söylesem veya ima etsem "Ben sana asılmıyordum ki arkadaşız biz. Hemen de üstüne alındın" oluyor. Hiç söylemesen kaşar oluyorsun, bu anlattığından oluyor. Tabii bu genelde "Gülücüğe odaklan" felsefeli kişilerde oluyor. "Öyle durumlarda kafamda bir ilişki durumu bölmesi olsa ya da taksi şapkası gibi bir şey olsa, onu yandırsam-söndürsem" diye içimden geçirmiyor değlim.

Bir de beğenilmek güzeldir de suyunu çıkarmamak gerek.
0
aychovsky
(07.11.14)
cevabım hoşuna gitmeyecek belki ama maalesef çünkü kadınlar... minvalinde olacak.

bahsettiğin şey senin anlattığın dille dinleyince kötü duruyor farkındayım ama göründüğü gibi değil.( en azından aldatma meyili olmayan sevgilisini seven kadınlar için)

evrimsel süreçte her zaman, her canlı için birden fazla erkek bir kadın için savaşmıştır, hala savaşıyor. birden fazla erkek kadının gönlünü etmek için uğraşıyor ama kadın birini seçiyor eş olarak. nasıl erkeğin doğası tek eşlilikten yana değilse kadın da bu yüzden birden fazla erkeğin beğenisine ihtiyaç duyuyor. hala tercih edilebilir olduğunu bilmek hoşuna gidiyor. bu cebimde bulunsun anlamına gelmez her zaman.

öte yandan erkek arkadaşının eşinin iltifat etmesi yeterli değil mi? aslında yeterli ama ilişkinin ilerleyen zamanlarında çiftler gerçek anlamda onaylamasa da birbirlerini onayladıklarını söylemeye devam ediyor. bu da inandırıcılığın yitmesine sebep oluyor. bu durumda tamamen farklı ve herhangi bir kazancı olmayacak biri gelip durduk yerde iltifat ettiğinde daha tatmin edici oluyor. çünkü bir erkek başka bir erkeğin kadınına boş yere efor sarfediyor risk almış oluyor. gurur okşayıcı bir durum.

tüm bunların yanında ben sanmıyorum ki erkekler de aynı ego tatminini yaşamıyor olsun. kadınlar daha az iltifat eden varlıklar olduğu için erkeklerde aynı durumu gözlemleme fırsatımız olmuyor sadece.


olayı başka bir açıdan değerlendirecek olursak, sevgilisi olan bir kadına hiçbir art niyet gözetmeden, ne kadar güzel gülüyorsun dediğinde kadının sana ne diye karşılık vermesini bekliyorsun. üzülmeli mi? sana ne be salak mı demeli? öyle olduğunda kezban damgası yer ve zaten beğenilmek herkesin hoşuna gittiğinden bu tepki saçma olur.


ama senin dediğin tipte kadınlar yok mudur? elbette var. ama ben onların duygu durumlarını hiç bilmiyorum.
0
biyik
(07.11.14)
sorulara genel olarak cevabim hayir.

ama elbette ki ilgi, iltifat gormek guzel seyler.

kabul edelim.

Fakat ben net olmayi biraz seviyorum. Bu yuzden bana ilgi gosteren olursa sayet,

arkadas,

benim iliskim var. cok seviyorum. üstelik bir o kadar da sadigim. bunu bil. arkadasliksa arkadaslik. ama daha ötesi icin ümit beslememen senin icin daha iyi olur.

diye, cat diye söyledim daha gecen hafta.

bu tarz durumlarla cok sik karsilasmiyorsun zaten. orda burda cok takilmiyorsan, belirli cevren varsa falan.

ama karsilasinca da cok net oluyorum.

Not: Kadinlar biraz tuhaf yaratiklar. Sevmek, sevilmek herkesin hosuna gider ama kadinlarin ayri bir gider...

bir de sevgilisi oldugu halde, ona bu sekilde yaklasan, ilgi gosteren baska birine karsi bu tutum(ilgiyi yanitsiz birakma-ma ya da kestirip atmama), sevgiliyle olan iliskide problem oldugunu gosteriyor bana. sonucunda da aldatma cikiyor iste ortaya.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(07.11.14)
genel yazacağım ama elbetteki herkes böyle değil, biliyorum. belirteyim.

çünkü tüm erkeklerde ve kadınlarda bu yavşaklık/orospuluk ya da adı ne boksa vardır. bir çok erkek sevgilisi olmasına rağmen başka bir kız da olsa yok demez. fırsatları kollar. ben ise bir erkek olarak sevgilimden başka bir kızı hayal bile edemezdim. suyumda yok olmuyor. denedim bile, aşmak istedim bu durumu ama olmuyor. ama kimisi de vardır dediğim gibi önüne gelene "acaba/ya olursa" diyerekten yavşar. bunlar orospu çocugudur.

sokakta yürüye her 5 kadından 6 sı ykarıda sorunda belirttiğin şeyi yapmaktadır. bunu gördüm, bunu biliyorum. çok az kadın gerçekten beraber olduğu kişiye karşı tam dürüsttür. öyle bir kadın bulursan hayatını onunla yaşamlısın. ama çok zor. ben şahsen bulabilecğeimi sanmıyorum.

bu durumun bir çok sebebi vardır, sosyo kültürel sebepleri var. tabi bunları burada tartışmak mümkün değil. egodan tut, yetiştirilme tarzından, ezik geçen çocukluktna tut... evrimsel ve biyolojik sebepleri de var. ve son derece de önemli sebepler bunlar. ama hiç biri modern hayatta sağlık bir ilişki yaşıyorsak, haklı kılmaz. neyse, kanımca en büyük etken ego tatmini. sorsan kendilerine çok temiz dürüst kızlardır tabi.

kimi gerizekalılar da bunu farkında olmadan yapıyor. ciddiyim. bir başka erkekten ilgi görünce, harika bir ilişkisi olsa dahi, bi aptallaşıyor, bi gevşiyor, hoşuna gidiyor. bkz: eski kız arkadaşım :P
annemde de vardı, kız arkadşaımda da vardı. hepsini gördüm. etrafımdaki tüm kızlarda ve kadınlarda var.

edit. diğer cevapları okuyunca yazdıklarımda haksız ve sert olmadığıma emin oldum. çünkü düşünüyordum kendi kendime acaba yanlış düşündüğüm noktalar var mı diye. belirtmek istedim.
0
mahone
(07.11.14)
Find the vegan oyunu gibi oldu bu. Find the slut oyunu.
0
emirkulu
(07.11.14)
ok by'ı kara listeye alın, ben aldım, zaten Türkçe bilmiyor, bundan sonraki tüm cevapları otomatik olarak "irrevelant" olmuştur.
0
devorgilla the gunslinger
(07.11.14)
Zetacan senin feromonlara karşı koyamıyolardır adsdafsd
0
emirkulu
(07.11.14)
insan dediğin biraz da midesiz bir canlı dostum. ilgiden hoşlanır. hele bir de yaşı küçük ise aklı daha çabuk karışabilir, kadın veya erkek ilgi gördükçe şımarabilir.

kadın ve erkek diyorum bak, zira benim kadından ziyade erkek arkadaşlarım var onlardan hoşlanan kadınlar olduğunu bildiği halde uzaklaştırmayıp ama arkadaşlıktan fazla ilgi alaka da göstermeyip bir şekilde dolaylı yoldan hayatında tutan (sevgilileri yokken).

amaç cepte tutmaktan ziyade kalp kırmamak sanıyorum, en azından benim hayatımda öyle idi. sevgili olsun olmasın fotoğrafın içerisinde, gelip etrafında dolanıyor, oturduğun masa boşsa çayını kapıp geliyor, hal hatır soruyor, gereğinden fazla gülüyor, güldürmeye çalışıyor. hal hatır sorularına kısa kısa ''iyi, hoş, güzel'' diyorsun başka tarafa bakarak ve ikinci dakikaya kalmadan bir bahane bulup masadan kalkıyorsun, çoğu zaman kovalamaca oynuyorsun ama adam anlamıyor. sevgilin olunca da var bu tarz tipler.kalp kırmamaya çalışıp görmezden gelmek bana en pürüzsüz yol gibi geliyor çoğu zaman. amma velakin o zaman da benim karnıma ağrılar gırıyor.

bazen insan anlamayabiliyor, ama anladığın noktada uzaklaştırmak taraftarı oldum her daim. bir de ben bu ilgi gösteren insana üzülüyorum açıkçası, keyfin içi onu etrafında dolandırmak, öyle veya böyle umut vermek acımasızca ve insanlıktan uzak geliyor.
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.11.14)
Masum iltifatlarda sorun yok, söylenirse hoşuma gider, gülümserim kibarca ama iş bir adım öteye götürülmeye çalışılıyor ise o durumda karşı tarafı da kırmadan bir şekilde sevgilim olduğunu ima ederim, cümle içinde kullanırım, yükleme soru sorarım vs.

Ama ben "bir kenarda dursun" bakış açısında da büyük sorunlar görmüyorum. Belli ki kendi ilişkisinde sorunlar var ve yalnız kalabilme gücü yoksa da o kadar "aman yarabbi" bir durum değil. Herkes eninde sonunda kendinden yanadır. Ama kadının gerçekten mutlu olduğu bir ilişkisi var ise ve 17 yaşında falan değilse, zaten bu sayılan durumların hiç biri olmaz, kadın dönüp bakmaz bile, inanın. Bu cepte dursun diyorsa, kendi ilişkisinden ümidi kesmiştir.
0
fengari
(07.11.14)
@fengari, kendi ilişkisinden ümidi kesen ilişkiyi de kesecek, öyle rebound guy'ım bench'te dursun ben 5 faul'den sepetlediğim sevgilim yerine onu sokarım oyuna diyerek olmaz o işler, iğrenç diye addedilen bir şeyi meşru kılmak için neler yapacaksınız daha çok merak ediyorum.

saygısızlık.
0
devorgilla the gunslinger
(07.11.14)
tamamen karakter meselesi.
0
aferin cok iyi dusunmussun
(07.11.14)
kadınlar erkekler gibi masum değildir. şartlar elverişliliğini bozarsa yeminleri bozup siktiri çeker .bunu yaparken diğer seçeneğe masummuş, çekingenmiş ayakları yapmaya başlamıştır bile.
0
emm
(07.11.14)
Bana asıldığından emin olduğum biriyle görüşmeyi tamamen kesiyorum ama emin olana kadar vakit geçiyor tabi. Konuşmanın en başında/alakasız bir yerinde nişanlı olduğumu söyleyemiyorum "herkes beni ... istiyor" düşüncesine sahip olduğum zannedilmesin, kezbanlık yapmayayım diye.

Emin olamadığım durumlarda benim yerimde nişanlım olsaydı, bu sözler ona söyleniyor olsaydı rahatsız olur muydum diye sorgulayıp ona göre davranıyorum.

Bir de, "gözlerin çok güzel" demeden "gözlerin çok güzel" demeye fark var. Flört maksatlı olmuyor iltifatlar her zaman.

İlave: Reddetmek için somut bir teklif almış olmak gerekiyor. Teklif yoksa neyi, nasıl reddedeceğiz? Teklif aşamasına gelene kadar karşı tarafa bir şey demeyip cesaretlendirmek istemediğimiz için "sevgilim var/nişanlıyım" demek istiyoruz. Bu yüzden zamanlama sıkıntı oluyor. Onlardan bahsetmeyip, onlar yokmuş gibi davranarak sevgilimize/nişanlımıza da haksızlık etmiş oluruz. İlişkisi olmayıp da reddetmek ayrı bir durum.
0
m e l t e m
(07.11.14)
ilgi orospulugu. baska bir sey degil. ben erkek halimle sevgilim oldugu icin apacik sevisme teklifini reddediyorum. dusun yani, bir erkegin basina kac kere gelebilir ki bu bir kadina kiyasla? ama iki dugmesini acsa on kisi salyalarini akitarak yazdigi halde, yine kesin bir reddedis olmuyor bazi kadinlarda. neden? cunku onlar ilgi orospusu.

ayrica kizlarin "sevgilim var" diye kezbanlik yapmasina gerek yok. kibarca reddedilebilir. hala israr ediliyorsa cevap verilmez. bu kadar basit.
reddetmek icin sevgilim var denmesine gerek yok.
0
bohr atom modeli
(07.11.14)
@devorgilla the gunslinger: benim hiçbir şeyi meşru kılmak gibi bir derdim yok hacı. siz bu kadın milletini kesinlikle anlayamıyorsunuz; ya melek oluyor gözünüzde, ya da şeytan. ortasını bir türlü bulamıyorsunuz. iyi bir şey yaptığı zaman nerelere koyacağınızı bilemediğiniz gibi, sizinle beraberken başka bir adamın iltifatı hoşuna gitti diye de orospu ilan ediyorsunuz. böyle bir iki uç arasında gezen bir cins yok dünyada. size öyle görünüyor olabilir, bir kadın olarak bana nasıl göründüğünü, ne düşündüğümü anlatmaya çalıştım.

her insanın mutlaka zaafları vardır, yapabilir, insanlık halidir bu. ilişki dediğin şey öyle kesin çizgiler ile belirlenmiş, başı sonu belli bir time table değil en nihayetinde. bitme yoluna girmiş ama hemen kopulamayan ilişkiler oluyor, alışkanlık oluyor ayrılamıyorsun, ümid bitse de belki diyorsun vs. ya da basit ve net olarak bazı kadınlar yalnız kalamıyor, korkuyor arkadaş. ben sevgilisini aldatsın, daldan dala konsun, benchten girsin, rebounddan çıksın demedim. rica ediyorum bir metni okurken olabildiğince nesnel yaklaşın, bir kadın sizin hoşunuza gitmeyen şeyler dedi diye tuhaf tuhaf yakıştırmalar yapmayın, ayıptır.
0
fengari
(07.11.14)
@fengari. ilişki dediğin kesin çizgilerle belirlenmiş bir time table'dır, seviyorsundur ya da sevmiyorsundur, seviyorsan bunu yapmazsın, sevmiyorsan da bunu yapabilecek şeyi hissettiğin an orada bir durur ilişkiyi bitirirsin, sonra gider ne istiyorsan onu yaparsın zaten, bunu sorgulamıyoruz.

bak genellemişsin, "siz böyle düşünüyorsunuz tü kaka" diye, nereden biliyorsun? beni tanıyor musun mesela? hayır. ama bunu yapan kadına bakış açısı aynıdır, yani olması gereken bakış açısı aynı, sevgilisi olan kadın gidip başkasından duyduğu iltfattan hoşlanıp sonra eksen kayması yaşıyorsa kusura bakma ama senin gibi "insanlık hali" gibi bir söylemle onu hafif hale getiremem, getirilmemeli de, bu kötü bir şeydir, öznel olarak değerlendirildiğinde "kötü" olarak yaftalanmalıdır, başka bir anlamı yoktur.

seninle ikidir anlaşamıyoruz, ikidir zıt düşüyoruz, demek ki kafa yapılarımız oldukça farklı, ben daha da senin söylemlerine antitez üretmeye çalışmayacağım, zira bunun gibi iğrenç bir şeyi "insanlık hali ya" diye nitelendiremiyorum.

this conversation is over, gn.
0
devorgilla the gunslinger
(07.11.14)
@devorgilla the gunslinger: nerede anlaşamamıştık daha önce? (vallahi hatırlamıyorum, dalga geçmek için değil.)

herkesin her konuda anlaşması gerekmiyor. ancak asgari müştereği fikirlere saygı duymak ve karşı tarafa hakaretamiz laflar etmemek olarak belirlersek hiçbir sıkıntı olmaz.
0
fengari
(07.11.14)
kendi adıma;
böyle bir şey yapmadım hiç, yapacağımı da sanmıyorum. Ama böyle yapan çoğu kadının nedeni, ''ego''dur. başka bişeye yoramadım yani. o kadar şeytan olamayız.
0
hain kostokk
(07.11.14)
iyi de herhangi bir iltifata "ama bnm svglm vr :s.s" diye cevap vermenin gereksiz ve saçma olduğunu düşünen bir tek ben miyim? bu tür şeylerin bir tek cevabı vardır bence, "teşekkür ederim".
flörtleşmeden kasıt nedir onu tam olarak bilemiyorum, aslında sanırım ben orda biraz sıkıntı da yaşıyorum; kişilik olarak biraz flörte yatkın olduğumdan mıdır nedir, bazen ayarı kaçırdığım oluyor galiba, işte o zaman "sevgilim var" açıklaması gerekli oluyor. bu sefer de ne hikmetse "yanlış anlamış" oluyorum, Kezban oluyorum, bir şey oluyorum. ne bileyim lan bak sinirlendim şu an. o tip durumlarda açıklama falan yapmadan direkt ortadan kaybolmak işime geliyor galiba.
0
mangelwurzel
(07.11.14)
Kadınların özgüven kaynağı erkeklerin aksine "kendileri" değildir. Dışarıdan beslenmeleri gerekir. Kişilik zayıfladıkça buna ihtiyaçları da artar. Ve evet, burada buna samimi cevap alamazsın.
0
arnold schwarzeneger
(07.11.14)
(12)

yeni bi diziye balşıyorum

superapple
ama karar veremedim yardımınızı istiyorum. sopranos, six feet under, breaking bad, true detective, dexter, house, got gibi diziler sevdiğim diziler.sfu, sopranos, true detective sizin tavsiye ettikleriniz, sağolun, varolun. en sevdiklerim bunlar.bu diziler sıkıcı bulunabilen diziler ama benim için t
ama karar veremedim yardımınızı istiyorum. sopranos, six feet under, breaking bad, true detective, dexter, house, got gibi diziler sevdiğim diziler.

sfu, sopranos, true detective sizin tavsiye ettikleriniz, sağolun, varolun. en sevdiklerim bunlar.

bu diziler sıkıcı bulunabilen diziler ama benim için tam tersi, efsaneler. o yüzden bunlara benzer tavsiyeler verirseniz sevinirim.

final yapmış bir dizi tavsiye ederseniz daha çok sevinirim, finaliyle beraber efsane olsun, sonradan boka sarma riskini hiç almayım diyorum.

fringe tavsiye edildi, merak ettim severim gibi geldi, sizce? lost'un finalinde üzüntüden kahrolmuştum çünkü, öyle olmasın... fringe'den önce şunu izle o tam sana göre, istediğin tarz dediğiniz dizi var mı?
0
superapple
(06.11.14)
game of thrones
sherlock
fringe
gotham
flash

son ikisi final yapmadı ama...

edit: got yazmışsın ben farketmeden tepeye yapıştırdım ibret olsun diye silmiyorum sldkfsf
0
Sskywalkeremre
(06.11.14)
fringe uzun hikaye. utopia derim
0
oldboy
(06.11.14)
SENİN ARADIĞIN TADI, BEĞENDİĞİN DİZİLERDEKİ ÖZELLİKLERİ DİKKATE ALMADAN HERKES KENDİ SEVDİĞİ DİZİLERİ YAZACAK ŞİMDİ BURAYA. AMA ÖRNEK VERDİĞİN BÜTÜN DİZİLERİ İZLEYİP BREAKİNG BAD HARİÇ HEPSİNDEN ÇOK KEYİF ALMIŞ BİRİ OLARAK YÜZDE YÜZ SEVECEĞİNE İNANDIĞIM DÖRT DİZİ SÖYLÜYORUM;

BRON BROEN - MÜTHİŞ BİR POLİSİYE
BOARDWALK EMPİRE - 1930 LAR AMERİKASININ GANGSTERLER DÜNYASI
HOUSE OF CARDS - KEVİN SPACEY' İN BAŞROLÜNDE OLDUĞU MÜTHİŞ BİR DRAMA
BROADCHURCH- İLK SEZONU BİTEN VE HER SEZONDA FARKLI BİR HİKAYE İŞLEYECEK OLAN POLİSİYE DRAMA. TRUE DETECTİVE GİBİ BİR SEZONDA TEK OLAYI İŞLİYOR.
0
a summer day
(06.11.14)
fringe ile sevdiğin dizilerin çok alakası yok.

OZ diyorum kesinlikle.
0
tescillimarka
(06.11.14)
the sopranos, breaking bad, true detective, got, house en beğendiğim dizilerden, senin gibi yani. ama en beğendiğim the wire. vazgeçilmez. şiddetle öneririm.
0
signore
(06.11.14)
the wire, ardından house of cards, ardından da OZ'a karar verdim. Yine çok iyi seçimler yapmış gibi hissediyorum, hepinize teşekkür ediyorum ahali:) (diğerleri de aklımda tabii)

sherlock ve fargo'yu da izledim, izliyorum onlar da çok iyilerden kesinlikle.
0
🌸superapple
(06.11.14)
fringe --------> finali hiç hayal kırıklığı yaratmadı. ben bitti diye ğalamaklı oldum resmen. canlarım yaa. özledim Walla
game of thrones -----> olmazsa olmaz
0
mahnita
(06.11.14)
izlediklerinde sertlik,entrika,gerçekçilik var bu yüzden OZ,WİRE,BSG var.
0
WrAiTh
(06.11.14)
yazdığın dizilerin hepsini izledim ve seviyorum. ona göre tavsiyelerim.
(bkz: oz)
(bkz: deadwood)
(bkz: in treatment)
(bkz: sherlock)
(bkz: luther)
(bkz: hannibal)

bir de the walking dead'in ilk 3 sezonunu tavsiye ederim.
0
m e l t e m
(06.11.14)
Polisiye=Luther.
0
angelus
(06.11.14)
nasıl yazılmamış?

(bkz: person of interest)
0
uuth
(07.11.14)
sopranos u sevdiysen mad men i de seversin.

www.imdb.com
0
silver apple
(08.11.14)
(3)

İngilizce Çeviri

uykusunu yakalayan adam
Şu cümlenin Türkçesi nedir?"I love when people be like the election didn't go how I wanted think I'll cry like a little girl all night into the next day."
Şu cümlenin Türkçesi nedir?
"I love when people be like the election didn't go how I wanted think I'll cry like a little girl all night into the next day."
0
uykusunu yakalayan adam
(06.11.14)
İnsanların, "seçim istediğim gibi gitmedi, sanırım bütün gece sabaha kadar (ertesi gün oluncaya kadar) küçük bir kız gibi ağlayacağım" olmalarına bayılıyorum.
0
m e l t e m
(06.11.14)
Seçimler istediği gibi sonuçlanmadığında sabaha kadar küçük bir kız gibi ağlayan insanlara bayılıyorum.
0
bubezleeb
(06.11.14)
(3)

Marka tescilime 'Kısmi Red Kararı' geldi

planetterror
Tüm marka tescil işlemlerimi kendim yaptım. Her şey doğru ve güzel gidiyordu ki çok farklı sektörler olmasına rağmen benzerlik gösterdiğini yazan bir kısmi red kararı geldi bugün. Şimdi ne yapmalıyım? İtiraz hakkı diyor. Logomu mu değiştirmeliyim yoksa itiraz edip farklı sektörler ve işler olduğunu
Tüm marka tescil işlemlerimi kendim yaptım. Her şey doğru ve güzel gidiyordu ki çok farklı sektörler olmasına rağmen benzerlik gösterdiğini yazan bir kısmi red kararı geldi bugün. Şimdi ne yapmalıyım? İtiraz hakkı diyor. Logomu mu değiştirmeliyim yoksa itiraz edip farklı sektörler ve işler olduğunu mu kanıtlamalıyım?
0
planetterror
(06.11.14)
red geldiyse bir şeyleri değiştirmen şart
0
grimer
(06.11.14)
bir avukatınız yok mu? bunlar çok teknik ve uzmanlık gerektiren işler.
0
dahili meddah
(06.11.14)
Marka vekili olarak çalıştım, yardımcı olabilirim.

Size gelen kararın anlamı şu; markanız talepte bulunduğunuz mal ve hizmetlerin bir kısmı için tescile yürüyecek ama mal ve hizmetlerin bir kısmı bakımından reddediliyor. Demek ki aynı mal ve hizmetleri kapsayan ve sizin markanızla aynı olan ya da ayırt edilemeyecek kadar benzer olan bir başka marka aynı/reddedilen mal ve hizmetleri kapsıyor. Kararda zaten karara dayanak markalar belirtilmiştir.

1) Kısmi redde gerekçe gösterilen markalar hangileri, sizin markanız hangisi? Markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadıkları şeklinde bir savunmayla karara itiraz etme hakkınız var.

2) Hangi sınıfta hangi mal/hizmetler yönünden red geldi? O mal/hizmetler sizin için vazgeçilmez mi? Eğer öyleyse yeni bir markayla yeni bir başvuru yapmanız lazım. Bu sefer öncesinde aynı/benzer marka tescili var mı o mal ve hizmetler için diye de araştırmalısınız. Araştırmayı yapmak basit, TPE'nin websitesinden yapabilirsiniz.
0
m e l t e m
(06.11.14)
(2)

İstanbulda en iyi damla sakızlı kahve nerede içilir?

funk you
Merhaba sevgili romalılar,uzun zamandır kimseye yürümüyordum depresyondayım diye, eski günleri yadetmek için, birine yürür gibi oldum: o da kabul eder gibi oldu. ben kabul etmez diye umuyordum, tüm planlarım alt üst oldu. ve hatun kişisi damla sakızlı kahve dedi madem tamam dedik en iyisi nerede içi
Merhaba sevgili romalılar,

uzun zamandır kimseye yürümüyordum depresyondayım diye, eski günleri yadetmek için, birine yürür gibi oldum: o da kabul eder gibi oldu. ben kabul etmez diye umuyordum, tüm planlarım alt üst oldu. ve hatun kişisi damla sakızlı kahve dedi madem tamam dedik en iyisi nerede içilir? beni aydınlatırsanız çok takdire geçecektir kafayı gözü yarmadan şu randevuyu atlatabilmek adına.

Teşekkürler,
0
funk you
(06.11.14)
taksim'de mandabatmaz var bayağı meşhurdur ama ilk buluşma için uygun olmayabilir yol üstü ve dar oturma alanına sahip. aklınızda bulunsun ama ilerisi olursa gidebilirsiniz güzeldir kahvesi.

kadıköy'de kurukahveci yavuz bey var damla sakızlı kahvesi gerçekten iyidir oraya gidebilirsiniz pişman olmazsın :)

bol şans :)
0
delineron
(06.11.14)
Kadıköy'de kahveciler var. Fazıl Bey'de güzel yapıyorlar.
0
m e l t e m
(06.11.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.